Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu. Kalın, Cenevre'de yapılacak Suriye görüşmelerinde Türkiye'nin en üst düzeyde temsil edileceğini vurguladı. PKK'nın Suriye kolu PYD'nin davet edilmesinden vazgeçilmesini değerlendiren Kalın "Bizim karşı olduğumuz PKK bağlantılı gruplarım temsil edilmek istenmesidir" dedi.
Kalın'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Yeni anayasa 2023 hedefleri doğrultusunda atılacak tarihi adımlardan biridir. Yeni anayasa 2023'te Türkiye'nin dünyada kendisini nasıl konumlandıracağını belirten bir ana metin olacaktır. Millete nasıl etkin hizmet vereceğinin tanımlanması açısından da önem arz ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da yeni anayasa çalışmalarını motive etmek için konuşmalar yapmaktadır.
Başkanlık sistemi tartışmaları
Başkanlık sistemi şüphesiz bu tartışmanın önemli bir yönünü teşkil etmektedir. Başkanlık sistemi tartışmasının devlet-millet ilişkisini belirleyecek bir model tartışmasıdır. Kuvvetler ayrılığının en net şekilde ortaya konulacağı bir siyasi sistemi ifade etmektedir. Kontrol-denge mekanizması da başkanlık sisteminde çok net bir şekilde yapılmaktadır. Tartışmalardan memnuniyet duyuyoruz.
"İfade özgürlüğü sınırlarını iyi biliyoruz"
Terörle mücadele son günlerde tekrar gündemimizde. Türkiye aynı anda birkaç terör örgütü ile mücadele etmektedir. DAEŞ ve PKK başta olmak üzere bir tehdittir. Birini tercih edip öbürünü az göstermek söz konusu değildir. Burada bir terör örgütleri hiyerarşisi yapmak sözkonusu değildir. İfade özgürlüğünün sınırlarını gayet iyi biliyoruz. Terör örgütü faaliyetlerine doğrudan ya da dolaylı destek vermek bu kapsamda değildir.
"Örgüte çağrı yapın"
Zaman zaman bize yapılan 'çatışmalar dursun, operasyonlar durdurulsun, şu yapılsın bu yapılsın' türü çağrıların doğru adresi 'terör örgütüne silah bırakma' çağrısıdır. Bizim onlara da çağrımız, bize, kamu düzenini kurmak için yaptığımız faaliyetlerle ilgili çağrı yapmak yerine, terör örgütüne ve onların bağlı olduğu gruplara silah bırakmaları yönünde çağrı yapmalarıdır. Son günlerde terör örgütü ve onların mecraları tarafından istismar edilen bir konu, terör örgütü ile yapılan mücadele Kürtler ile yapılan mücadele değildir. Terör örgütü kendisinin Kürt vatandaşlarının hamisi gibi gösterme çabası olabilir. Örgütün Kürtleri temsil ettiği iddiasını ortaya atmak mümkün değildir.
Sürecin geleceği terör örgütünü silahlarını koşulsuz bırakmasına bağlıdır. Terör örgütü önüne gelen pek çok fırsatı tepmiştir.
"PKK güzellemesine prim vermeyiz"
'DAEŞ vahşettir, PKK direniştir' güzellemesine de prim vermeyiz. Terörün her türünü aynı bakış açısıyla reddetmek durumundayız.
DAEŞ ile mücadele konusunda da Türkiye yoğun tedbirler almaya devam etmektedir. Ocak 2016 itibarıyla 125 ülkeden 36 bin 656 kişiye girş yasağı konulmuş, 93 ülkede 3 bin 65 kişi sınırdışı edilmiştir. Soruşturmalar bağlamında yaklaşık bin 800 kişi gözaltına alınmıştır.
"Güç mücadelesi acımasız hal aldı"
Suriye'deki gelişmeler yakından takip ediyoruz. Cenevre'de müzakere süreci başlıyor. Amacı Suriye'de bir siyasi geçiş sürecinin sağlanmasıdır. Tam yetkili bir geçiş hükümetinin kurulması ve seçimlere gidilmesi hedeflenmektedir. Bu noktada uluslararası toplumun Suriye halkının yanında olduğunu göstermesi önem taşımaktadır. Suriye üzerinden yürütülen güç mücadelesi acımasız bir hal almıştır.
Cenevre görüşmeleri
Suriye'deki gelişmeler yakından takip ediyoruz. Cenevre'de müzakere süreci başlıyor. Amacı Suriye'de bir siyasi geçiş sürecinin sağlanmasıdır. Tam yetkili bir geçiş hükümetinin kurulması ve seçimlere gidilmesi hedeflenmektedir. Bu noktada uluslararası toplumun Suriye halkının yanında olduğunu göstermesi önem taşımaktadır. Suriye üzerinden yürütülen güç mücadelesi acımasız bir hal almıştır. Türkiye-Suriye sınırında hiçbir terör örgütünün fiili bir durum yaratmasına müsaade etmeyiz. Cenevre'de bu bağlamda Suriye Kürtleri de temsil edilmektedir. Bizim karşı olduğumuz PKK bağlantılı grupların temsil edilmek istenmesidir. Cenevre'de en üst düzeyde temsil edileceğiz.
"Gerekirse mevzuatı bir kenara koyun"
Özellikle son aylarda Doğu ve Güneydoğu’da belli belediyelerin ne tür yasa dışı faaliyetler içinde olduğunu biz gördük. Bunu yasal çerçeveye, kılıfa uydurmaya çalışıyor olabilirler. Ama bu hendeklerin çukurların hangi makinalarla ne tür imkanlarla kazıldığı artık herkes tarafından biliniyor. Dolayısıyla burada Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrı doğrudan bununla ilgilidir yani devletin verdiği imkanları devlet aleyhine kullanmaya çalışanların önüne geçmek amacıyla yapılmış bir çağrıdır.
Zana-Erdoğan görüşmesi
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Leyla Zana'nın programları uygun olduğunda görüşme gerçekleşecektir.