Cumhurbaşkanı Erdoğan'a G20 zirvesine katılmak için bulunduğu Japonya'da Mukogawa Kadın Üniversitesi tarafından fahri doktora verildi.
Erdoğan fahri doktora töreninde üniversite yetkililerine seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
- Japonya'da 800 üniversitenin 80 tanesi kadın üniversitesi. Bu bizler için çok anlamlı. Bizde böyle bir şey yok, olması halinde de neler olur o ayrı bir soru işareti. Japonya bu noktada çok önemli bir örnek.
- Japonya ziyaretine böylesine anlamlı bir programla başlamak benim için bir mutluluk kaynağı. Temaslarımızın ülkelerimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Aramızdaki binlerce kilometrelik mesaefeye rağmen Türkler ve Japonlar arasındaki dostluk ve iş birliği takdirle karşılanıyor. Bizler kötü günlerimizde hep birbirimizin yanında olmaya gayret gösterdik. Bu derece sevgi besleyen ve ortak noktaları olan başka iki ülke yoktur.
- Bizim inancımıza göre her zorluğun ardından muhakkak bir kolaylık vardır. İlk başta sıkıntılı görünen pek çok şeyin ardında hayır vardır. Milletimizin mazisinde bu tarz bir çok örnek vardır. Okuduğum bir şiirden dolayı çarptırıldığım hapis cezası bizim önümüzde yepyeni bir yol açılmasına vesile oldu. Milletimizin mazisinde de ilk başta bize acı çektiren hadiselerin hayırlara vesile olduğunu görüyoruz. İnebahtı bunun bir örneğidir. Yenilgiler bir bitiş değil, yeni bir dirilişin vesilesi olur. 129 yıl önce meydana gelen ve 532 denizcimizin şehit olduğu Ertuğrul Fırkateyni faciası dostane ilişkilerimizin başlamasına vesile olmuştur.
Başbakan Abe ile yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizin her alanda derinleştirilmesi üzerinde duracağız.
- Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada son yıllarda son derece sancılı hadiseler cereyan ediyor. Hiçbir ayrım gözetmeden kapımızı ve gönlümüzü Suriyelilere açtık. Ülkemiz son 2 yıldır insani kalkınma yardımlarında milli gelire oranla dünyada ilk sırada yer aldı. Bize gelen destek ise 2 milyar euro. Pek çok batılı dostumuz yüksek duvarlar arkasına saklanmayı tercih etti. Masum çocukların göz yaşları maalesef birilerini harekete geçirmeye yetmedi. Bölgemizde ve dünyada yaşanan hemen her kriz öncelikle kadınları hedef alıyor. Kıyafetinden veya dış görünüşünden en fazla saldırıya yine kadınlar maruz kalıyor. Türkiye olarak son 17 yılda kadın hakları konusunda birçok tarihi reforma imza attık. Siyasette sorumluluk yüklendiğim her yerde kadınlarımızla birlikte yol yürümeye daima özen gösterdim.
Bizler Asya'nın Doğu ve Batu ucunda yer alan iki ülkeyiz. Aramızdaki mesafeye rağmen Türkler ve Japonlar arasında dostluk takdirle karşılanıyor. Japon halkı çalışkanlığıyla her türlü zorluğundan üstesinden gelmeyi başarmıştır. Türk milletinin 200 yılı aşan tarihiyle tıpkı Japonlar gibi yeni başlangıçların küllerinden yeniden doğuşun tarihidir.
1999 yılında bir mahkeme kararıyla nokta konulmak istenen hikayemiz 2002'den itibaren yeni bir kimlik ve dinamizmle çok daha güçlü bir kadroyla adeta yeniden dirildi. Milletimizin mazisinde de ilk başta bize acı çektiren üzüntü veren hadiselerin daha sonra hayırlara vesile olduğunu görüyoruz.
2019 senesini Japonya'da Türk kültür yılı olarak ilan ettik. Yıl boyunca Türkiye'nin zengin kültür mirasını Japonya'da tanıtacak pek çok faaliyet düzenliyoruz.
BÖLGEMİZDE DEMOKRASİNİN YANINDA YER ALDIK
Ülkemiz güney komşusu Suriye'de 8 yıldır süren iç savaşla, batısında düzensiz göçle doğusunda istikrarsızlıkla mücadele ediyor. Kriz kuşağının tam ortasında yer alıyoruz. Hem coğrafi konumu ve hem de tarihi kültürel beşeri bağlarımız sebebiyle bu kriz kuşağında yer alan her türlü hadiseyle ilgilenmek zorunda kalıyoruz.
Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizdeki tüm krizlerde demokrasinin ve özgürlüklerin yanında yer aldık. Dört milyona yakın göçmene hiçbir ayrım gözetmeden kapımızı ve gönlümüzü açtık.
Suriye'de en ağır bedeli ödeyenler ne yazık ki kadınlar oldu.
İş yerinde, üniversitede kıyafetinden dolayı en fazla ayrımcılığa kadınlar uğruyor. Çoğu zaman ucuz iş gücü olarak görülen kadınları emeği ve alın teri sömürülüyor. Kadınlara hak ettikleri imkanlar ne yazık ki verilmiyor. Aile kavramının erozyona uğradığı dönemde Türkiye olarak kadın hakları için önemli adımlar attık. 40 yıllık siyasi hayatımda elde ettiğim tüm başarıların gerisinde mutlaka kadınların gayreti, emeği ve fedakarlığı bulunmuştur.