Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın programdaki konuşmasına şu sözlerle devam etti:
Ülkemizdeki toplam işçi sayısının yüzde 1'ini bile temsil etmeyen kimi marjinal yapıların işçilerin adına ahkam keserek işçilerin huzurunu bozmasının önüne geçtik. Artık işçilerimizin arkasına sığınamıyorlar. Bizim işçilerimiz vatanına, milletine, değerlerine saygılı tıpkı 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi gerektiğinde canını vermekten sakınmayan kardeşlerimizdir.
BU KAFA 28 ŞUBAT KAFASIDIR
Alın teriyle kendisinin ve ailesinin nafakasını kazanmaya çalışan insanı bu tür yaklaşımlarla kategorize etmek en başta emeğe saygısızlıktır. 31 Mart seçimlerinin ardından kimi belediyelerde sendika üyelerine veya işe giriş tarihine bakılarak ayrımcılık yapıldığına, hatta insanlarımızın aşıyla işiyle oynandığına dair üzücü haberler alıyoruz. Üstelik bu tür ayrımcılıkları meşrulaştırmak için birçok yalana ve çarpıtmaya başvuruluyor.
Kimi sendikaları makbul, kimi sendikaları öteki olarak gören kafa 28 Şubat dönemi kafasıdır. Birileri bu kafayı yeniden hortlatmaya çalışıyor. Biz hiçbir sendikaya kendi arka bahçemiz olarak bakmadığımız gibi kimsenin de sendikaları arka bahçesi haline getirmeye çalışmasına da rıza göstermeyiz.
'KAVGA GÜRÜLTÜ ARTIK YOK'
İşçilerimizin alın terini kendi ideolojik istismarlarına karşı dimdik durarak bozduk. Son 10 yıldır ülkemizdeki tüm işçi konfederasyonlarımızla, sendikalarımızla, diğer işçi kardeşlerimizle hep birlikte 1 Mayıs'ı anlamına uygun olarak kutluyoruz. Eski dönemin kötü görüntülerini tamamen geride bıraktık. Kavga, gürültü, şu, bu neredeyse hiç yok. Belli kesim mutlaka ortalığı karıştırmak isteyecektir. Artık milletimizin bunlara en küçük bir itibarı kalmamıştır. İETT'de işçi olarak hayata başlamış Cumhurbaşkanlığı görevine kadar gelmiş bir kardeşinizim. Bu bakımdan 1 Mayıs'ı kendi özel günüm olarak görüyorum.
Bizde neredeyse bin yıllık bir birikim söz konusudur. İş olmazsa işveren olmaz. İşçi olmazsa da iş olmaz. İş, işveren ve işçi arasındaki bu birbirinin içine geçmiş ilişkiyi dikkate almayan yaklaşımlardan hayırlı bir gelişme çıkmaz.
'ADALETİN OLMADIĞI YERDE ZULÜM VARDIR'
Kalkınmayı toplumun tüm kesimlerinin orantılı gelişmesi olarak görüyoruz. Adaletin olmadığı bir yerde zulüm vardır. Zulüm ise bizim inancımızda küfre eşdeğerdir. Çünkü Rabbimiz insanların eşyalarını yani mal ve ücretlerini eksik vermeyin buyuruyor. Peygamber efendimiz, işçiyi çalıştırıp da hakkını ödemeyenlerin kıyamet günü hasmıyım, ifadesini buyuruyorlar.