Virüsle mücadelenin en zorlu döneminde yeni tedbirler açıklandı. Kapalı olan okullarda online eğitimin uzatılması, berberlere, restoranlara zaten dükkan kapatma saatlerinde yasak getirilmesi ‘göz boyama’ tartışmalarına yol açtı.
İstanbul Valisi’nin ‘Pazarlarda indirim saatleri’ formülü de ‘Etkili önlem bu mu’ eleştirilerine konu oldu. ABD örneğini işaret eden Halk Sağlığı Uzmanı Nuriye Ortaylı da kesintili tedbirlerin işe yaramadığına dikkat çekti.
YARIM YAMALAK TEDBİR YERİNE SOKAK YASAĞI ŞART
Uzmanlar da sürecin başında vurguladıkları ‘14 gün tam kapanma’ önerisini dile getirdi. Salgın zincirinin ancak sert tedbirlerle kırılabileceği belirtildi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da 5 bin vakada daha sert adım gerekeceğini kaydetti.
İYİ Parti lideri Akşener ise hükümete 14 gün çağrısı yaptı: Pandemi kontrolden çıktı, sadece İstanbul’da 9 bin ölüm var. Yarım yamalak tedbir yerine hemen 14 gün kesintisiz sokak yasağı ilan edin.
ATILAN ADIMLAR DAHA GERiDE
İLK DÖNEM
- Pazarlar kapatıldı.
- Berber ve kuaförlerin faaliyetleri yasaklandı.
- Lokanta ve kafelerin hizmet vermesi yasaklandı.
- 65 yaş üste ve 20 yaş altına sokak yasaklandı.
- Okullar ve camiler kapatıldı.
- Şehirlerarası seyahat özel izne bağlandı.
İKİNCİ DÖNEM
- Pazarlar için yalnızca saat kısıtlaması masada.
- Berberlere zaten kapandıkları saat için yasak getirildi.
- Lokantalar ‘gel al’
- şeklinde çalışabilecek.
- 65 yaş üstü ve 20 yaş altına belirli saatlerde kısıtlama var.
- Son pakete kadar 2 gün
- eğitim sürdü, camiler
- kapsama alınmadı.
- Şehirlerarası seyahate
- ilişkin bir kısıtlama yok.
İSTANBUL'DA 20 KİŞİDEN BİRİ POZİTİF
İstanbul’da en büyük etkiyi toplu taşıma oluşturuyor. Metropoldeki artışa dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da “İstanbul’da her 20 kişiden biri Kovid. Otobüse bindiğinizde en az üç, metroya bindiğinizde en az beş pozitif insanla bir aradasınız” dedi.
AÇIKLANAN YENİ TEDBİR PAKETİ YETERSİZ BULUNDU
ÇÖZÜM 14 GÜN TAM KAPANMA
Soğuk havalarla birlikte salgının dalgalar halinde yayıldığı Türkiye’de tehlike çanları çalmaya başlayınca hükümet yeni kısıtlamalar getirdi. Ancak vaka ve ölüm tablosu daha ağır olmasına rağmen açıklanan tedbir paketi ilk dalganın gerisinde kaldı.
Muhalefet ile uzmanlar kararların zayıf kalacağını belirterek en az 14 gün kapanmanın şart olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanı Koca da İstanbul, İzmir ve Bursa’daki ağır duruma dikkat çekerek kararlara uyulmaması durumunda yeni yasakların gelebileceğine işaret etti.
Türkiye’de son sonbaharla birlikte tekrar pik yapan ve geçtiğimiz yılın Nisan ve Mayıs rakamlarını geçen koronavirüs bilançosu tehlikeli bir seviyeye tırmanınca geçtiğimiz 1 Haziran’da kaldırılan yasakların bir kısmı geri getirildi.
65 yaşla başlayan yasaklar sigara yasaklarını da berberinde getirdi. Ancak hızla artan vakalar ve uzmanlardan gelen ‘kötüye gidiyoruz’ uyarıları ile Bilim Kurulu’nun ‘daha çok somut adım atılmalı’ tavsiyesi sonrası toplanan hükümet hafta sonları saat 20.00 ile 10.00 arasında sokağa çıkma yasağı getirildi. Restoran ve lokantalar paket servise geçti.
Yüz yüze kısmen açılan okullar yıl sonuna kadar kapandı. Kararlar sonrası İçişleri Bakanlığı da 81 il valiliğine yasak kapsamıyla ilgili genelge gönderdi.
YASAKLAR YARIN BAŞLIYOR
Genelgeye göre kısıtlamalar 20 Kasım Cuma saat 20.00’den itibaren geçerli olacak. 65 yaş ve üzeri vatandaşlar 10.00 ile 13.00 saatleri, 20 yaş altı vatandaşlar, 13.00 ile 16.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek. Alışveriş merkezi, market, berber, kuaför ve güzellik salonları saat 10.00 ile 20.00 arasında faaliyet gösterebilecek.
Restoranlar ve lokantalar saat 20.00’den sonra sadece telefon ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verebilecek. Genelgeye göre, yeni bir karar yayımlanana kadar, üretim, imalat ve tedarik zincirleri muaf tutularak, hafta sonları 10.00 ile 20.00 saatleri dışında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.
Sokak kısıtlaması ilk olarak 21 Kasım Cumartesi saat 20.00’den 22 Kasım Pazar saat 10.00’a kadar, 22 Kasım Pazar günü saat 20.00’den 23 Kasım Pazartesi saat 05.00’e kadar uygulanacak. Kısıtlama, bundan sonra da devam edecek.
Sinema salonları yıl başına kadar kapalı tutulacak. Kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay bahçeleri ile halı sahaların faaliyetleri yeni bir karar alınıncaya kadar durdurulacak.
Spor müsabakaları seyircisiz oynamaya devam edecek.
YENİ TEDBİRLER YETERLİ OLMAZ
Ancak hükümetin kısıtlama kararları uzmanlar ve muhalefet tarafından yeterli bulunmadı. 14 gün tamamen kapanmanın şart olduğunu belirten uzmanlar alınan kararların etkisinin çok zayıf olacağını vurguladı.
Murat Yetkin’in YetkinReport sitesine yazan Halk Sağlığı uzmanı Nuriye Ortaylı “Kovid-19 virüs salgınına karşı açıklanan yeni tedbirler Haziran’da alınsaydı daha etkili olurdu. Kapanma olmadan bulaşma hızını yavaşlatmak zor” dedi.
Yazıda Ortaylı “Tekrarlamakta fayda var, sahada çalışan hekimler ‘çığlığımızı duyun’, ‘kırmızı alarm’, ‘bu bir imdat çağrısı’ gibi ifadeler kullanıyorlar. Sonuçta durum kötü ve virüs hakkında bugüne dek öğrendiklerimiz, işlerin daha da kötüleşeceğini söylüyor. Kesintili alınan tedbirlerin fazla işe yaramadığını ABD’nin durumu gösteriyor.
Zaman kaybetmeden, kararlı bir şekilde işe yarayacak tedbirler almamız lazım. En azından ölümlerin fazla olduğu 10 büyük ilde, en azından 4 hafta kapanarak. Hayati sektörler dışında ekonomik faaliyeti durdurarak, evin etrafında yürümek, spor yapmak dışında sokağa çıkmayı kısıtlayarak, büyük grupların bir araya gelmesini yasaklayarak” ifadelerini kullandı.
ÜÇ-DÖRT HAFTA KAPANMA ŞART
Salgının başından beri vakaların azaltılması için daha radikal kararların alınması için çağrı yapan Türk Tabipleri Birliği (TBB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı da “Zorunlu işyerleri dışında, toplu bulunulan mekanlara esnaf ve çalışanı mağdur etmeden üç-dört hafta kapanma ve şehirlerarası seyahatin kısıtlanması yaptırımları elzem görünüyor” dedi.
Sağlık meslek örgütleri de benzer açıklamalar yapark en az iki haftalık kapanmayla oluşan pikin ortadan kaldırılabileceğini belirtmişti.
5 BİN VAKADA DAHA SERT ÖNLEM GELİR
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da yeni kısıtlamalarla 15 gün içinde vaka sayısında düşüş olmazsa daha sert önlemlerin geleceğine dikkat çekti:
“Bu tedbirlerin ardından 15 gün içinde 3 bin 500 bandını tutturup aşağı doğru eğilme bekleniyor. Bu hedefi tutturmayıp vakalar yine 5 bini bulursa önlemleri daha da sertleştirmek gerekecek. O zaman daha geniş kapsamlı önlemler bekliyoruz. Şimdi 4 bine doğru gidiyoruz.”
KISITLAMALAR İLK DALGAYA GÖRE YETERSİZ KALDI
İLK DÖNEM
- Pazarlar kapatıldı.
- Berber ve kuaförlerin faaliyetleri yasaklandı.
- Lokanta ve kafelerin hizmet vermesi yasaklandı.
- 65 yaş üste ve 20 yaş altına sokak yasaklandı.
- Okullar ve camiler kapatıldı.
- Şehirlerarası seyahat özel izne bağlandı.
İKİNCİ DÖNEM
- Pazarlar için yalnızca saat kısıtlaması masada.
- Berberlere zaten kapandıkları saat için yasak getirildi.
- Lokantalar ‘gel al’
- şeklinde çalışabilecek.
- 65 yaş üstü ve 20 yaş altına belirli saatlerde kısıtlama var.
- Son pakete kadar 2 gün
- eğitim sürdü, camiler
- kapsama alınmadı.
- Şehirlerarası seyahate
- ilişkin bir kısıtlama yok.
VATANDAŞ YASAKLAMALARI ANLAYAMADI
İçişleri Bakanlığı 81 ile gönderdiği genelge ile tedbirlerin detaylarını açıkladı, sokağa çıkma yasağından muaf olanları liste halinde yayınladı.
Ancak daha önceki yasaklarda sokağa çıkma izni olan gazeteciler gibi bası meslek gruplarının muaf dışı tutulması vatandaşın kısıtlamaların tam olarak anlyamamasına neden oldu.
Kısıtlamadan güvenlik görevlileri, yardım görevlileri, merkezi sınavlara girecekler ve sınav görevlileri, cenazesi olanlar ve defin görevlileri, altyapı arıza personeli, kargocular ve kuryeler, bakımevi çalışanları, sanayi işçileri, çobanlar, arıcılar, teknik servisler, bekçiler, hafta sonu çalışacak belediye personeli, zorunlu doktor randevusu olanlar, iş sağlığı ve güvenliği çalışanları, veterinerler, otizmli refakatçileri, sokak hayvanlarını beslemekle görevliler, çiftçiler, evcil hayvanı olanlar, mahkeme kararıyla çocuklarını görecekler, maçı olan sporcular, biletli yolcular ve görevliler, metro, otobüs, dolmuş sürücüleri muaf tutuldu.
KOCA: RADİKAL TEDBİRLER KAÇINILMAZ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da yükselen vakalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Koca “Kovid-19 vakaları İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük illerimizdeki artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumdadır.
Bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Tedbirlere uymak şartıyla ben yeni tedbirlerin gelebileceğini düşünmüyorum. Bu tedbirlere uyum gösterilmezse yeni tedbirler kaçınılmaz olur” dedi.
Bundan sonraki dönemde alınacak tedbirlerin pandeminin seyriyle ilgili olacağını belirten Koca “Bu aldığımız tedbirlerin sonuçlarıyla birlikte daha önce nisan ayında pandeminin birinci döneminde yaşandığı gibi yine değerlendirmiş oluruz.
83 milyon vatandaşımızın alınan tedbirler noktasında hassasiyet göstermelerini bekliyoruz” diye konuştu.
İSTANBUL’DA 20, ANKARA’DA HER 30 KİŞİDEN BİRİ POZİTİF
Ankara ve İstanbul’da artan korona vakalarının ciddiyetini Prof. Dr. Mehmet Ceyhan açıkladı. İstanbul’da her 20 kişiden birinin, Ankara’da da her 30 kişiden birinin pozitif olduğunu söyleyen Ceyhan “Bu ne minibüse bindiğinizde en az bir tane, otobüse bindiğinizde en az 3 tane, metroya bindiğinizde en az 5 tane pozitif insanla bir arada bulunuyorsunuz demek” dedi.
Türkiye geneli yaşanan korona piki en fazla İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyükşehirlerde kendini hissettiriyor. Durumun vehametini ise Prof. Dr. Mehmet Ceyhan rakamlarla açıkladı. Ceyhan İstanbul’da her 20 kişiden birinin, Ankara’da da her 30 kişiden birinin Koronavirüs olduğunu ifade etti.
“Bunların yüzde 90’ı belirtisiz olduğu için kimse farkında değil” diyen Ceyhan “Bizde en az iki semptomu olan tanımlanıyor, o yüzden sayı düşüyor. Bu ne demek? Minibüse bindiğinizde en az bir tane, otobüse bindiğinizde en az 3 tane, metroya bindiğinizde en az 5 tane virüs pozitif insanla bir arada bulunuyordunuz” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere olan güvensizliğe ilişkin de konuşan Ceyhan “Aslında ilk başta neden açıklamadıklarını anladık. Turizm etkilenir dediler, aslında dünyada hiçbir ülkenin yapmadığı bir şey.
Çünkü bence sayın bakanı da yanlış yönlendirdiler başka ülkelerde böyle yapılıyor diye. Turizm sezonu da bitti dolayısıyla vaka sayılarını düşük göstermenin bir anlamı yok. E demezler mi insana sen 3 bin 800 vaka ile bu kadar tedbir niye alıyorsun, bu kadar iş yerini kapatıyorsun diye.
Zaten Sağlık Bakanlığı da biz sadece hastaları açıklıyoruz dedi. O da en az iki belirtisiz olan hastalar. Çünkü biz tek belirtiyle test yapmıyoruz. Böyle bir sayı herhangi bir yerde falan yok” diye konuştu.
"TSUNAMİ YAŞANIYOR YOĞUN BAKIM DOLULUĞU NİSANDAN KAT KAT FAZLA"
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen de İstanbul’da koranavirüs salgınında tsunami yaşandığını söyledi.
Gönen “Yoğun bakım doluluk oranımız nisan ayındakinden kat kat fazla. Servislerimiz de hızla doluyor.
En çok aile içi ve sosyal alanlardaki bulaşıcılık hastalığı yaydı. Gerekirse evde de aile içinde maskeyle oturun ama ne olur korunun. Nisan ayında görmediğimiz kadar çocuk Kovid vakaları görüyoruz” dedi.
Sözlerini sürdüren Gönen “Aşı çıktı diye rehavete kapılmak için çok erken” diye uyardı.
"YOĞUNLUĞA KARŞI PAZARLARDA SEYREK SAATLERDE İNDİRİM FORMÜLÜ"
İstanbul’da artan vaka ve ölüm rakamları kırmızı alarm vermesine rağmen kademeli mesaiye tam olarak başlanamaması tepki çeken mesafesiz yolculukların sürmesine neden oluyor.
Öte yandan İstanbul’da koronavirüs tedbirlerine yönelik denetimlerde bulunan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, geçtiğimiz hafta semt pazarlarında uygulanmaya başlanan ‘Esnaf İçin HES Kodu Uygulaması’nı Yeşilköy’deki Çarşamba Pazarı’nda inceledi.
Vali Yerlikaya vatandaşları uyararak “Henüz aşı gelmedi. Bugün aşı uygulanmadı. O zaman 2 ay daha kurallara uyalım. Sokağa çıkmanın tamamen yasaklandığı bir dönem yaşamayalım” dedi.
Yerlikaya ayrıca “Aynı zamanda pazar yerlerinde 16.00 sıralarında yoğunluk var, bu yoğunluğu gidermek vatandaşlarımızın saat 13.00 öncesinde pazarlara gelmeleri için indirim yapmalarını istedik esnaftan” diye konuştu.
"ÇİN'DEN YIL SONUNA KADAR 10 MİLYON ALABİLECEĞİZ"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid aşısıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Pfizer ve BioNTech’in, geliştirdiği koronavirüs aşısından Türkiye’ye 1 milyon doz vereceğini aktaran Bakan Koca “Yıl içinde 25 milyona kadar olabileceği şeklinde görüşmelerimiz var. Çin aşısı için de aralık ayında 10 milyon aşı alabileceğiz. Ocak ayında da böyle olacak bu sayı 2 katına çıkabilir bir iki gün içinde sözleşmeler imzalanacak” dedi.
Grip aşısıyla ilgili de konuşan Bakan Koca “Türkiye’nin geçen yıl yaptığı grip aşısı tedariği bir milyon 300 bin ama yapılan bir milyon 100 bin aşı. Grip aşısında artırabileceğimiz rakam sınırlı. Bu süreçte 2.3 milyona çıkardık. Şu ana kadar 600 bin kişiye grip aşısı yaptık” dedi.
Yerli koronavirüs aşısının nisan ayında devreye gireceğini belirten Koca, koronavirüs verileriyle ilgili eleştirilere tepki gösterdi. Koca “9 Temmuz’dan bu yana ağır hasta sayımız 8 kat arttı, vefat eden sayısı 8 kart arttı. Evde semptomu olmayanın sayısı mı sizin için önemli” şeklinde konuştu.
‘SALGIN KONTROLDEN ÇIKTI, BİLİME KULAK VERİN, 14 GÜN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİN’
HALKIN CANI SÖZ KONUSU SİYASİ HESAP YAPMAYIN
Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verileriyle Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı tabloyu mukayese etti, tutarsızlığı ortaya koydu. Toplumda güven bunalımı oluştuğunu ifade eden İYİ Parti lideri, iktidara seslendi:
Rakamlar artık inandırıcı değil. Gerçekleri bilmek en doğal hakkımız. Siyasi hesaplarınız, vatandaşlarımızın sağlığından, canından önemli değil. Söz konusu olan vatandaşlarımızın canı. Burada başka hesaplar yapılmaz. Hele siyasi hesap hiç yapılmaz.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu, gündeminde salgın ve ekonomideki gelişmeler vardı. Vatandaşın devletine güvenmek istediğini dile getiren Akşener, ancak millette bir güven bunalımı oluştuğunu söyledi.
Vatandaşı, doğru bilgilendirmek gerektiğini ifade eden Akşener şöyle devam etti: “Bu iş, siparişle ürettirdiğiniz, sahte enflasyon hesabına benzemez. Söz konusu olan vatandaşımızın sağlığıdır, hayatıdır. Pandeminin ilk gününden bu yana, samimiyetine inandığımı ifade ettiğim Sağlık Bakanı’nın zor durumda olduğunu görüyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmi rakamları ortada. 14 Kasım günü, Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki can kaybını, 92 olarak açıkladı. Oysa aynı gün, defin raporlarına göre, sadece İstanbul’da, salgın hastalık dolayısıyla, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 164. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre, pandeminin başından bu yana toplam, 11 bin 418 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Ancak yine İBB’nin rakamlarına göre 14 Kasım’a kadar, sadece İstanbul’da, hayatını kaybedenlerin sayısı 9 bin 872. Bu işte bir gariplik var. Şeffaflık yok, dürüstlük yok.”
Koca’nın da artık bir karar vermesi gerektiğini kaydeden Akşener “Salgının ilk gününden bu yana sürdürdüğü çalışmalarına gölge düşürmemek için, gerçekleri milletimize anlatması gerekiyor.
Çünkü gerçekleri bilmek en doğal hakkımız. Bizi ilgilendireni, bizden saklayamazsınız. Siyasi hesaplarınız, vatandaşlarımızın sağlığından ya da canından önemli değildir” değerlendirmesinde bulundu.
İktidara seslenen Akşener, “Pandemi kontrolden çıkmış görünüyor. İstanbul’daki tablo tam bir felaket. Söz konusu olan, vatandaşlarımızın canı. Burada başka hesaplar yapılmaz. Hele siyasi hesap hiç yapılmaz. Çok geç olmadan, uzmanlara kulak verin. Akla, bilime kulak verin.
Açıkladığınız yarım yamalak tedbirler yerine, hiç vakit kaybetmeden, 14 günlük, 21 daha uygundur da ekonomi açısından kesintisiz bir sokağa çıkma kısıtlaması ilan edin” çağrısında bulundu.
NOBEL’LİK HUKUK KEŞFİ
İktidarın, ekonomi ve hukuk reformunun, 19. yılında aklına daha yeni geldiğini savunan Akşener “Bir de bunu öyle bir müjdeliyor ki sanki ekonomiyi de hukuku da kendisi keşfetmiş. Sizi alkışlıyorum. Kovid-19 aşısını bulan Türk bilim insanlarını gölgede bıraktın. Vatandaşımız için küçük ama senin için çok büyük olan adeta Nobel’lik bu adım için seni yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Akşener, Türkiye’nin yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu ancak iktidarın mevcut zihniyetiyle bu reformları yapmasının mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan’ın derdinin reform yapmak olmadığını ileri süren Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslında bu vaadin gizlediği bir başka şey var.
Nedir o? Acı reçete. 19 yıldır her yıl yeniden uçan ekonominin geldiği nokta bu. Akılları sıra bu acı reçeteyi, ‘reform yapıyoruz’ diye millete yutturacaklar. Ne var ki uzun zamandır millete uzak oldukları için farkında olmadıkları bir şey var. Milletimiz o acı reçeteyi çok uzun zamandır iliklerine kadar yaşıyor.”
Ekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akşener “Hesapsız kredi uyuşturucu etkisi yaptı. Türkiye ekonomisini faiz ve kur arasında sıkıştırıp bıraktılar. İlk olarak ekonomide güven kaybına neden olan beyanat ve uygulamalardan vazgeçin.
Devlet eliyle belirsizlik yaratmayın, öngörülebilir bir yönetim sergileyin. Bir karar alırken ilgili kurum ve paydaşlarla istişare edin. Muhalefet partilerinin yapıcı, yol gösterici eleştirilerini dikkate alın. Merkez Bankası’na karışmaktan vazgeçin. Saraydan çıkın, evinize geçin” dedi.