Artı Gerçek’te yer alan haberde; Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi’nde meydana gelen tren kazasında 25 kişi hayatını kaybetmiş yüzlerce kişi de yaralanmıştı. Hayatını kaybedenlerden biri de Oğuz Arda Sel’di. Oğlu Arda Sel için uzun süredir adalet mücadelesi veren anne Mısra Öz Sel’e yeni bir dava açıldı.
KAMU GÖREVLİSİNE HAKARETTEN DAVA
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Mısra Öz Sel hakkında hazırlanan iddianamede yer alan bilgilere göre 12 Aralık 2019 tarihli duruşmada hakimlere hitaben sarf ettiği “Adalet aranırken yapılan usulsüzlüğe aldatmacaya göz yuman bir mahkeme heyeti var karşımızda. Sanık olması gereken tanıklara sorulacak soruları veren hakimler var adalet saraylarında. Ve bugün bildirdiğimiz halde 3 maymunu oynamayı tercih eden bir heyet. Sarayın soytarıları’ ve ‘Adalet gücümüze bile bakmaya cesareti olamayan üç maymunun elinde bugün ‘rayların altında kaldı’ oturdukları koltuktan ben utandım. Bu utançla yaşasınlar” sözleri nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçu işlediği iddia edildi.
İddianamede Çorlu tren kazası davasına bakan üç hakim müşteki olarak yer aldı.
Savcılık anne Sel hakkındaki iddianameyi Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
DAHA ÖNCE DE DAVA AÇILMIŞTI
Ankara’da geçtiğimiz yıl mağdur ailelerle ve avukatlarıyla birlikte Anayasa Mahkemesi önünde “Adalet Nöbeti” eylemi yapan anne Mısa Öz Sel’in aralarında olduğu yedi kişiye dava açılmış, ilk duruşması 4 Mart tarihinde görülmüştü.
Artı Gerçek’e konuşan Mısra Öz Sel şunları söyledi:
“Ankara’da açılan davadan sonra bir dava daha açıldı hakkımda. Tam 2 davadan sanık durumundayım şuanda. Sanık olması gereken ben miyim? Tabi ki söylediğim sözlerin arkasındayım. Bu ülkede kimseyi eleştiremeyecek miyiz? Olanlara susacak mıyız? Çorlu davasının son duruşmasında heyete taleplerimizi ilettik, usulsüz yapılan şeyleri anlattık ne bizi ne avukatlarımızı dikkate almadılar. 25 kişi öldü. 1.5 yılı geçti bu dava hala sallantıda. Tabi ki kolay değil ama ciddiyetle yürütülen hiç bir şey görmüyoruz karşımızda. Sonra da eleştirdiğimiz için dava açılıyor bizlere. Çok mu ağır geliyor sözlerim? O halde onlar evlatlarını koysunlar toprağa nasıl davranabilirler bu adaletsizlik karşısında? Hukuk adına utanç verici, insanlık adına ise vicdandan yoksun bir davranış bu. Olan biteni anlatmaya devam edeceğim. Çocuğumu geri getiremeyeceklerine göre gerçek sorumluları yargılasınlar. Biz başka bir şey istemiyoruz.”