SEDA ÇAKIR
ABD, Hong Kong’dan sonra Çin’in Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman Uygura uyguladığı işkence ve soykırıma karşı da Kongre’de adım attı. ABD Temsilciler Meclisi, Müslüman Uygur Türklerine yönelik ‘keyfi gözaltı, işkence ve tacizlerinden’ dolayı Çin hükümetine yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Tasarının yasalaşması için Senato’nun ve ABD Başkanı Donald Trump’ın da onayı gerekiyor. Tararı Temsilciler Meclisi’nden 1’e karşı 407 oyla geçti. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Thomas Massie ise hem Uygur Türklerine, hem de Hong Kong’daki demokrasi yanlısı protestoculara destek çıkan iki yasa tasarısını da reddetti. Yasa tasarısı, Çin hükümetinden bazı yetkililer ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden sorumlu Çin Komünist Partisi lideri Chen Quanguo’ya yaptırım uygulanma ve Başkan Trump’a da Uygur Türklerine yönelik ‘ihlalleri kınaması’ çağrısında bulunuyor.
Uzmanlar, Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri nedeniyle Çin’e yaptırım öngören tasarının yasalaşması halinde bu kararın ‘Uygur Türkleri ve Müslüman azınlıkların toplu tutuklanmalarına karşı Çin’e yönelik uluslararası baskının en önemli adımı olacağını’ söylüyor. Trump geçen hafta da Hong Kong’daki demokrasi yanlısı protestoculara destek çıkan yasayı onaylamış, Çin’in politikalarını kınamıştı. Bu arada ABD’nin aksine Müslüman ülkelerin Pekin’in zulmüne sağır ve dilsiz kalma tavrı bütün tepkilere rağmen devam ediyor.
Bu arada Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Kevin McCarthy, tasarıya ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, ABD olarak bölgedeki azınlıkların maruz kaldığı baskıyı görmezden gelemeyeceklerini söyledi.
McCarthy, “Kongreden geçen ‘Hong Kong Demokrasi ve İnsan Hakları Yasası’nda olduğu gibi bu tasarıda da Çin Komünist Partisine basit ama güçlü bir mesaj gönderiyoruz; Kayda değer sonuçları olmadan insanların hakları pahasına güç sürdürülemez” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Çin Dışişleri Bakanlığı, tasarıya tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisinin kabul ettiği yasa tasarısının uluslararası ilişkilerle ilgili genel kuralları ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini öne sürerek, bunun aynı zamanda Çin’in içişlerine müdahale olduğunu iddia etti. Hua, Sincan ile ilgili konuların, din, etnik köken ya da insan haklarıyla ilgili olmadığını, şiddet ve terörle mücadeleyle ilgili olduğunu savundu. Bu arada Tasarı’nın müzakere aşamasında olan ABD-Çin ticaret savaşlarının çözümü önünde bir engel daha oluşturulacağı belirtiliyor.
BARKOD SİSTEMİYLE NAMAZ TAKİBİ
ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısının amacı ‘1 milyondan fazla Uygur Türkü’nün keyfi tutuklanmaları dâhil evrensel insan hakları ihlallerine’ dikkat çekmek. Tasarı ayrıca, Çin’i Uygur Türklerine karşı ‘sistematik ayrımcılık’ yapmak ve Müslüman Uygur Türklerini ‘ifade, din, serbest dolaşım, adil yargılanma ile vatandaşlık ve siyasi haklarından mahrum bırakmakla’ suçluyor. Tasarıda, Çin’in, Sincan’daki Müslümanlara yönelik şu hak ihlallerinde bulunduğu belirtiliyor: Çocuklardan DNA örnekleri toplamak dahil, her yere nüfuz eden ileri teknoloji kullanılarak yapılan gözetleme uygulaması. Evlerin dışına yerleştirilen barkod uygulamasıyla bireylerin ne sıklıkla dua ettikleri, namaz kıldıkları hakkında bilgi toplamak. Yüz ve ses tanıma uygulaması ile analitik tekniklerle ‘olası suç faaliyetleri’ veri tabanı oluşturmak.