Türkiye’de stratejik konumdaki tarım sektörünün gelişimine desteğini sürdüren Denizbank, bu sektörde yüzde 39 pazar payına ulaştı. Bankanın, tarıma verdiği krediler 9 milyar lirayı aşarken, kredi yoluyla desteklenen çiftçi sayısı da 1 milyon kişiyi aştı. Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla çeşitli kampanya ve etkinlikleri de hayata geçiren banka, geçen sene ilkini düzenlediği “Uçurtma Şenlikleri”nin ikincisini bu sene gerçekleştirerek. Böylelikle, toplamda 5 bin uçurtma ve 50 bin balonla pek çok köy ve kasabada şenlikler düzenleyecek. Bununla birlikte üreticiler, Mayıs ayı boyunca sürecek kampanyalar kapsamında, tarımsal kredi ve sigorta ürünlerinde avantajlı faiz oranı ve indirimlerden yararlanabilecek. Bununla birlikte Üretici Kartı’nı ilk kez Mayıs ayı içinde kullanacak kart sahibi çiftçiler, tarımsal girdi alışverişlerine özel fırsat ve indirim kazanacaklar. Üreticiler ayrıca Mayıs ayı boyunca tüm şube ve Denizbank kanallarından ayrıcalıklı hizmet alacaklar. Banka ayrıca, Dünya Çiftçiler gününe özel birçok il ve ilçedeki şubelerinde kahvaltı organizasyonları da düzenliyor.
DenizBank Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak, tarım sektörünü en fazla destekleyen özel banka olarak 15 yıldır üreticilerle kurdukları ilişkiyi gönül birliği ile büyüttüklerini söyledi. Çiftçilere, her alanda destek olmak için çalıştıklarının altını çizen Koçak, şöyle devam etti: “Bugün ulaştığımız noktada 9 milyar lirayı aşan tarım kredimiz, 1 milyonu aşan çiftçi müşterimiz ve özel bankalar arasında yüzde 39’luk pazar payımızla sektördeki liderliğimizi devam ettiriyoruz. Sahip olduğumuz vizyon, tarımın sadece üreticilerimizin geçimlerini sağladıkları bir kanal değil, büyük bir ekonomik faaliyet alanı ve stratejik bir sektör olarak ele alınmasını kaçınılmaz kılıyor.
Tarıma verilen her desteğin ülkemizin geleceğine yapılan yatırım olduğu bilinci ile ilk günden bu yana çiftçilerimizin hayatlarına değer katmayı amaçladık. Bu özel gün vesilesiyle, tüm üreticilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.” Türkiye’de tarım sektörüne ilişkin derlenen bilgilere göre, Türkiye’de istihdam edilen 26 milyon 672 bin kişinin yüzde 18,3’ü tarım sektöründe çalışıyor. Tarımsal faaliyetin dibe vurduğu ocak ayında bile tarım, 4 milyon 893 bin kişiye istihdam sağladı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre de her sene artış gösteren tarım istihdamı Ocak 2016’da 5 milyon 395 bin seviyesindeyken, bu yılın aynı ayında 5 milyon 467 bine yükseldi. Ocak ayı iş gücü verilerine göre tarım, kadınlarda işsizliği 4,2 puan düşürerek yüzde 19,6’dan 15,4’e, erkeklerde 1,5 puan düşürerek yüzde 13,4’ten 11,9’a, toplamda işsizliği 2,2 puan düşürerek yüzde 15,2’den 13’e indirdi. Mevsimlik tarım işçilerinin günlük ücretleri de geçen sene, bir önceki yıla göre yüzde 13,4 artışla ortalama 59 lira, sürekli tarım işçilerinin aylık ücretleri ise yüzde 9,5 artışla bin 677 lira oldu. Tarımda çalışan mevsimlik kadın işçiler günde 53 lira, erkek işçiler de 66 lira ücret aldı. Sürekli tarım işçilerine ödenen aylık ücret ise kadın işçiler için bin 456 lira, erkek işçiler için bin 714 lira olarak hesaplandı. Sektörde en fazla mevsimlik işçi çalıştırılan faaliyetlerden çapalama için kadın işçilere 48 lira, erkek işçilere 54 lira, hasat için kadın işçilere 54 lira ve erkek işçilere ise 62 lira ödeme yapıldı. Tarımsal işletmelerde mevsimlik tarım işçilerine yapılan en yüksek günlük ücret ödemesi kadın işçiler için 69 lirayla Ordu’da, erkek işçiler için ise 89 lirayla Ardahan’da gerçekleşti. En düşük ücret ise kadın işçiler için 33, erkek işçiler için 43 lirayla Hatay’da görüldü.
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkan Hüseyin Demirtaş, tarım sektörünün ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını söyledi. Buna karşın sektörün, hak ettiği önemi göremediğini ve bütçeden hak ettiği payı alamadığını savunan Demirtaş, “Buna bağlı olarak çiftçilerimiz başta borç sorunu olmak üzere büyük sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır” diye konuştu. Demirtaş, sektörün sorunlarına dikkati çekerek, bunların başında girdilerin yüksek oluşu ve dışa bağımlılık, ithalat politikaları ile gümrüklerin düşürülmesi sonucu yaşanan haksız rekabet, bitkisel ve hayvansal bazda maliyetin yüksekliği, tarım ürünlerinin tarlada maliyetin altında satılması, tarladan-markete yüksek aracı karları, taban fiyat politikaları, pazarlama sıkıntıları, çiftçi örgütlemelerinin yetersizliği ve tarımsal desteklemelerinin yetersizliği sorunlarının geldiğini vurguladı.