TBMM'de kabul edilen borç yapılandırma yasasına 'tarım kredi' borçları dahil edilmediği için tarlalarına, hayvanlarına, traktörlerine haciz gelen çiftçiler isyan etti. Haciz baskısı altındaki köylüler ANKA'ya konuştu:
"ESNAF BİZE GÜVENİP FİDEYİ VERMİYOR"
Ömer Sarı: "Amasya Büyükkızılca köyünde seracılıkla uğraşıyorum. Domates, biber, salatalık gibi ürünler yetiştiriyoruz fakat fideler çok pahalı olduğu için köy genelinde çiftçilerimizin nakit paraları yok fideyi alamıyorlar. Fide sipariş zamanı geldi.
Sipariş vermek lazım ama sipariş veremiyoruz. Amasya esnafları da bize güvenip fideyi vermiyor. Çünkü itibarımız düştü borçtan dolayı. Biz çiftçiler bu ürünleri ekip biçemezsek siz tüketiciler domatesi, biberi çok yüksek fiyata tüketeceksiniz. Naylon gibi ürünlerle karşılaşacaksınız. Devletimize sesleniyoruz fidede teşvik ya da yarısı hibe gibi destekler bekliyoruz."
"GÜBRENİN ÇUVALI OLMUŞ 300-350 LİRA"
Cafer Kanlı: "Fide zamanı geliyor. Fideciye nasıl diyelim. Borcumuzu ödeyemediğimiz yerden ‘bize fide yaz kardeşim’ diye. Durum şuna döndü, çiftçi kayboluyor. Çiftçi holdingleşiyor, tekele geçiyor. Ürettiğimiz zaman bizden gelip istedikleri fiyata alıyorlar. Yarın bir gün şehirdeki insan bu domatesi 15 liradan aşağı yiyemeyecek. Katkılı gübrenin çuvalı olmuş 300-350 lira.
Kazanamadığım yerden devleti nasıl besleyeceğim. İsrail tohumu kullanılıyor. Doğal olarak dolara göre endeksli. Dolar da her gün yükseldiğine göre fidenin fiyatını kestiremiyoruz. Biz hükümetten para istemiyoruz. Bizim diktiğimiz fidenin üretimini devlet çiftliklerinden yaparak en azından fiyatı düşürebilir."
"KÜÇÜK ÇİFTÇİ BİTERSE..."
Kamil Yüce: "Şu anda biz Büyükkızılkca köyünde seneye domates, salatalık, biber, patlıcan fidesi yapıyoruz. Fideye yazılma sezonumuzda bir yandan geliyor. Şu anda Tarım Kredi yüzünden önümüz kapalı fidelerin fiyatı aşırı derecede yükseldi. Küçük çiftçiler biterse et ve yumurta da olduğu gibi kimse fiyatlara müdahale edemeyecek. Fideleri ocak ayında sipariş ediyoruz. Şu an da zamanı geldi, fidelere yazılamıyoruz da alamıyoruz da bayiler de vermiyor."
"İNEKLERİMİ DE SATAMIYORUM"
Özgür Öztürk: "Tarlalarım, ineklerim haczedildi. Ödeyecek durumum yok. Halimiz belli. 60 bin liralık borç olmuş 130 bin lira. Kefil de olduk bu arada kefiller de borcu ödeyemedi onların yükü de bize kaldı. 5 arabam vardı onlar bağlı. 150 dönüm arazim vardı onlar da bağlı. İneklerim haczedildi satamıyorum. Satma durumum olsa da zaten et düşük süt 2 lira."
"DEVLET NEDEN ÇİFTÇİYE SAHİP ÇIKMIYOR"
Yılmaz Çırak: "Bütün kesimlerde borçlara af ve taksitlendirme geldi. Çiftçiye taksitlendirme yok. Çiftçi bu şekilde uğraşıyor. Emeklerinin karşılığını alamıyor. Bu devlet neden çiftçiye sahip çıkmıyor."