[Karar]
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP'nin seçmenin mesajını aldığını söyledi.
Koç, CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısı devam ederken düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Koç, "Baskıcı bir yönetim anlayışına, demokrasiden uzaklaşmaya çalışan bir yapıya sandıkta hayır denildi. Baskıcı rejim anlayışı, kin ve nefret söylemi milleti 7 Haziran'da bir seçim yapmaya zorladı" dedi.
CHP sözcüsü, seçmenin verdiği mesajın muhalefet partilerince iyi okunması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Biz bu mesajları o geceden itibaren okumaya başladık. Demokrasinin uzlaşma kültürü olduğunu unutmayalım. Geniş ortak paydalarda buluşma gereğini görmemiz gerekiyor. Baskıcı bir yönetim anlayışına, demokrasiden uzaklaşmaya çalışan bir yapıya sandıkta hayır denildi. Baskıcı rejim anlayışı, kin ve nefret söylemi milleti 7 Haziran'da bir seçim yapmaya zorladı.
Biz bu mesajları o geceden itibaren okumaya başladık. Ekonomideki çarpık gelir dağılımını ve yolsulluğu giderecek politikaların yaşama geçirilmesi için hareket edilmelidir. Çözümsüzlüğün adresi asla CHP olmayacaktır. CHP, milletin mesajını almıştır. Biz bu baskıdan bıktık. elindeki gücü medyaya baskı için kullanan siyasetçilerden bıktık."
Tanrıkulu: CHP-MHP-HDP koalisyonu olabilir
Diğer yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da Haluk Koç'un açıklamalarına benzer açıklamalarda bulundu. Sezgin Tanrıkulu, koalisyon tartışmalarına ilişkin, "Biz, önceliğimizin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarda olmadığı bir seçenek olduğunu düşünüyoruz. Diğer iki siyasi partiyle çok rahatlıkla bir hükümet kurabiliriz" dedi.
Tanrıkulu, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı öncesi parti genel merkezinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "CHP'nin yol haritası"nın sorulduğu Tanrıkulu, seçmenin üç muhalefet partisine "AK Parti'yi iktidarda görmek istemiyoruz" mesajı verdiğini savundu.
"CHP, MHP, HDP koalisyonundan umutlu musunuz?" sorusu üzerine Tanrıkulu, "Siyasette her şey olur. Hiçbir zaman da kapılar kapanmaz, bizim anlayışımız da odur. Biz olmayacaklar üzerinden değil, olabilecekler üzerinden siyaseti önümüze hedef olarak koyduk. Negatif bir tutum içerisinde değiliz, herkese pozitif yaklaşıyoruz, dolayısıyla önceliğimiz olmazlar üzerinden değil, olabilecekler üzerinden siyaset yapmaktır. Türkiye'de acilen yeni bir demokrasi projesine ve inşasına ihtiyacı vardır" dedi.