İNCİ DÖNDAŞ / İSTANBUL
Nitelikli edebiyat çevirilerini desteklemek amacıyla Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı olan Talât Sait Halman anısına başlatılan Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün yeni sahibi belirlendi. Ödüle 2017 yılı için Fuat Sevimay’ın, James Joyce’un ‘Finnegan’s Wake’ eserinin ‘Finnegan Uyanması’ başlıklı çevirisi layık görüldü. Ulysses’ı yazdıktan sonra 17 yıl çalışıp ‘Finnegan Uyanması’nı yayımlayan Joyce’un bu çalışması İngilizce yazılmış en zor eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Üzerine sayısız kitap yazılan ‘Finnegan Uyanması’, Türkçenin de dahil olduğu yaklaşık 40 dilden türetilen kelimelerle, çok anlam içeren cümleler, hem tarih ve mitolojiye hem de edebiyat ve siyasete uzanan çok katmanlı göndermelere sahip. Bu özellikleri nedeniyle ‘çevrilemez’ diye kabul edilen eser, şimdiye kadar Türkçe dahil altı dilde yayımlandı. Türkçesi Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan kitabın ödüllü çevirmeni Fuat Sevimay ile konuştuk...
* İngilizceden James Joyce, Henry James ve Oscar Wilde; İtalyancadan Luigi Pirandello ve Italo Svevo eserlerini neden çevirmek istediniz?
Edebiyatın farklı türlerinde eser vermekten hoşlanıyorum, nitelikli üretim yaptığımı düşünmüşsem bu eserleri toplumla buluşturmaya çalışıyorum. Çeviriden önce roman, öykü ve çocuk kitaplarım yayımlandı; bunların büyük kısmı değerli ödüllere layık görüldü. Hem edebiyat otoritelerinin verdiği bu cesaret ve hem de okurlardan yansıyan beğeni, edebiyat serüvenimin derinleşmesini sağladı. Bir aşamada çeviriyle de uğraşabileceğim ve içinden çıkabileceğim düşüncesine vardım. Attila İlhan, yazarla çevirmenin kan bağının olması gereğinden bahseder. Gerçekten de çevireceğiniz yazarla dil akrabalığınız varsa işiniz kolaylıyor. Bu açıdan James Joyce, Italo Svevo ve Luigi Pirandello gibi yazarlar, ironik ve yaratıcı üslupları nedeniyle benim seçimim oldu çoğu zaman.
* Bu çeviriyi nerede ve ne kadar süre içinde yaptınız?
Yaklaşık üç yıl. Bunun büyük kısmı İstanbul’da, beş ayı İrlanda Kültür Bakanlığı’nın davetiyle Dublin’de ve yine beş ayı Bodrum’da sürdü.
* Çalışma yönteminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sadece çok çalıştığımı ve çok kafa patlattığımı söyleyebilirim. İnsanın gönlünde varsa yazıyı da çeviriyi de her türlü ortamda gerçekleştirir. Çeviriye özel bir tek yöntemden bahsedebilirim belki, kaba çevirinin ardından ve Türkçenin tınısı açısından metni didik didik işlerim ve bunun çok faydası olduğunu düşünüyorum.
* James Joyce metinleri çok zordur. Bu çeviriyi yaparken sizi en çok neler zorladı?
‘Finnegan Uyanması’nı bilindik edebiyat eserlerinden büsbütün farklı kılan bazı nitelikleri var. Metni örümcek ağı gibi saran motif bütünlüğü, fonetiği, dünya dillerine dayanan arka planı ve sair bu nitelikler arasında sayılabilir. Beni en çok zorlayan ve özen gösterdiğim konu bu niteliklere sadık kalmak oldu çünkü bunları ıskaladığınız zaman ‘Finnegan Uyanması’nı çevirmiş olmuyorsunuz. Mesela bu metne dair bir başka ‘sözde’ çeviri bir zaman ortalıkta dolandı ve insanlar ne de olsa anlamıyorlar ve okumazlar mantığıyla emek hırsızı bir yayınevi tarafından yalapşap ortaya sürülen bu işin Finnegan ile pek de ilgisinin olmadığının anlaşılması, metnin sıradışı niteliği nedeniyle biraz zaman aldı. Çevirinin zorluklarından ziyade bu tür sahtekârlıklarla uğraşmak da yorucu bir süreçti açıkçası.
* Bu çevirinin bir öyküsü var mı? Mesela hiç bırakmak istediniz mi?
‘Finnegan Uyanması’ çevirisinden artakalan çok fazla kişisel öykü var ama bunlardan hiçbirisi bırakma veya vazgeçme temalı değil. Bilakis, çevirinin sonlarına yaklaştığım bir gün oturup Joyce’un kelimelerine kurgusuna kafa patlatmayı çok seviyorum ve çeviri sonlandığında hayatımda bu kadar keyif aldığım bir şey olacak mı acaba diye bir hayli dertlendiğimi hatırlıyorum.
* Kitaplarını çevirdiğiniz yazarların metinlerinden sizi etkileyen, yazın hayatınıza yön veren özellikler nedir?
James Joyce edebiyat dünyasının sayılı dehalarından ve insanı kışkırtan, ezber bozan bir yanı var hep. Luigi Pirandello mizahı metne en iyi yediren yazarlardan birisi. Italo Svevo, aynı konuyu bin farklı biçimde anlatmanın ve insana kendi açmazlarını en eğlenceli şekilde yansıtmanın uzmanı. Oscar Wilde ise işte bildiğimiz Oscar Wilde, insan ruhunun derinliklerinde dolaşan sıradışı isim.
YAZIYOR OLMAM AVANTAJ
* Başka yazarların metinlerini çevirmenin sizin kaleminize etkisi nedir?
Başka yazarların beni etkilemesinden ziyade benim yazıyor, dolayısıyla kelimelere, kurguya kafa yoruyor olmamın çeviriye olumlu yansımalarından söz edebilirim. Çeviri, ilerde yazacağım metinlere yansır mı bilmem. Sanmıyorum ama bu konuda en doğru kararı okur verir elbet.
* Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nü kazanmak sizin için neler ifade ediyor?
Yazdığım metinler, geçmiş yıllarda aldıkları ödüller yoluyla Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Kemal, Ümit Kaftancıoğlu gibi büyük isimlerle birlikte anılınca bunun, bir yanıyla büyük bir keyif ve gurur, bir yanıyla da büyük bir sorumluluk olduğunu düşünmüştüm. Şimdi yine aynı hislere sahibim. İşin duayenleri oturup, büyük kültür adamı Talat Sait Halman’ın adını yaptığınız işin yanına koymuşsa, edebiyat yolunda size hoş bir yük de yüklüyorlar. O güzel yükü en dikkatli şekilde taşımaya ve tekrar edebiyata aktarmaya çabalayacağım. Çünkü memleketin içine düştüğü cehalet sarmalından çıkması için hepimize, elimizden geldiğince büyük iş düşüyor.