[Karar]
SALİH AYDIN / HÜSEYİN YORULMAZ
Ankara’da 37 kişinin ölümüne 125 kişinin kişinin de yaralanmasına neden olan bombalı saldırıda düğüm çözülüyor. Patlamada kullanılan 1994 model BMW marka otomobilin Şanlıurfa’dan bir galericiden satın alındığı belirlendi. Şanlıurfa polisi tarafından yapılan operasyonda, otomobilin sahibi olan yaşlı çiftin ifadesine başvurdu. İsimleri açıklanmayan çift otomobili bir galeriye sattığını söyledi. Yaşlı çift ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
ANKARA’YA BİRLİKTE GİTTİ
Yaşlı çiftin ifadesi doğrultusunda, aralarında galericilerin de bulunduğu M.A.D., N.B., İ.D. ve A.D. Gözaltına alındı. Zanlılardan 1’inin bombacılarla direkt ilişkili olduğu belirlendi.
6 BİN TL EKSİK PARA VERDİLER
Kilit ismin, otomobilin satın alınması işlemlerinden sonra bombacılarla Ankara’ya gidip geldiği tespit edildi. Gözaltına alınan galericilerin verdikleri ifadede, “Otomobili 20 gün önce erkek bir şahsa sattıklarını, otomobili satın alan kişinin 6 bin TL parayı eksik ödeyerek, bu parayı ödedikten sonra otomobilin devrini alacağını söylediğini” anlattı. Plaka tanıma sisteminde yapılan incelemelerde, Şanlıurfa’dan galericiden alınan otomobilin 25 Şubat günü Diyarbakır’a hareket ettiği testip edildi.
KOD ADI ‘AVAŞİN’
Ankara Kızılay’daki saldırıyı PKK’nın gerçekleştirdiği olaydan saatler sonra tespit edilirken polis canlı bomba Seher Çağla Demir’in bağlantıları üzerinde duruyor. “Avaşin” kod adlı saldırgan Demir’in saldırıdan önce Kızılay ve Sıhhiye Meydanı’nda keşif yaptığı da ortaya çıktı.
Kızılay Güvenpark’ta meydana gelen ve 37 kişinin yaşamını yitirdiği, 71 kişinin yaralandığı intihar saldırısını gerçekleştiren kadın terörist Seher Çağla Demir’in kimliği olay yerinde bulunan parmak izinden tespit edildi.
OTOPARKTA SAKLANDI
Şanlıurfa’dan satın alınan BMW marka aracın dikkat çekmemek için Kızılay’da bir otoparkta tutulduğu belirlendi. Kamera kayıtlarından kadın canlı saldırıdan önce Güvenpark’a geldiği ve Çevik Kuvvet personelinin bulunduğu bölgede keşif yaptığı tespit edildi. Görüntülere göre, bomba yüklü araç, önce Genelkurmay Kavşağı’ndan Kızılay istikametine doğru indi. Sıhhiye Meydanı’ndan ‘U’ dönüşü yaparak patlama noktasına geçti. Emniyet kaynakları, ‘U’ dönüşünü “Asıl hedef polislerdi” şeklinde yorumladı.
YİNE AYNI DÜZENEK
Saldırıda kullanılan araçtaki bomba ve araç içindeki patlama düzeneğinin de 17 Şubat’taki Merasim Sokak’taki saldırıyla birebir aynı olduğu öğrenildi. İlk bulgulara göre, saldırıyı terör örgütü PKK’nın uzantısı TAK’ın yaptığı değerlendirirken bombalı aracın nerede ve nasıl hazırlandığı da belirlenmeye çalışılıyor. İntihar saldırısıyla ilgili resmi açıklamanın kadın canlı bombanın DNA analizinin ardından yapılması ve örgüt isminin de o zaman açıklanması bekleniyor.
11 KİŞİ GÖZ ALTINDA
Saldırıyla ilgili üniversite öğrencisi canlı bombayla bağlantılı olduğu tespit edilen 11 kişi 3 ilde gözaltına alındı. Saldırganın ailesi ile bir erkek Tekirdağ’da, 1 kişi de Gaziantep’te gözaltında. Aracın Gaziantep’te bir galeriden satın alındığının tespit edilmesi üzerine galerici 4 kişi gözaltına alındı.
URFA, ANTEP, HATAY...
Öte yandan saldırıdan sonra gündeme gelen terör örgütü PKK’nın bir sol örgütle işbirliği yaptığı iddialarını güvenlik kaynakarı doğrulamadı. PKK’nın Merasim Sokak’taki saldırısında olduğu gibi bomba malzemeleri ve bomba eğitimiyle ilgili teröristin Suriye bağlantısı üzerinde duruluyor.
SİM KARTTAKİ 17 GÖRÜŞME
Aracın patladığı noktada bulunan bir SİM kartı inceleyen polis hattın teröriste ait olabileceği üzerinde duruyor. SİM kartla saldırıdan önce yapılan 17 görüşme incelemeye alındı.
“DOĞRUYSA CENAZESINI DE ALMAYIZ”
Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen 24 yaşındaki S.Ç.D.’in Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi’nde oturan ailesinden DNA karşılaştırması için kan örneği alındı. Baba C.D., kızının 2012 yılında Balıkesir Üniversitesi’ne kayıt yaptırmasının ardından bir daha haber alamadığını ve hakkında kayıp başvurusunda bulunduğunu söyledi. Baba D. ifadesinde, “Kızım böyle bir olaya karışmışsa cenazesini de kabul etmiyorum” dediği öğrenildi. Balıkesir’de açılan bir KCK/PKK davasının firari sanığı olduğu belirtilen S.Ç.D.’nin bu davaya ilişkin iddianamede “firari sanık” olarak anıldığı ortaya çıkmıştı.