Çandarlı Halil Paşa kimdir ve hayatı Kanal D'nin yeni dizisi Mehmed Bir Cihan Fatihi 1. bölümden sonra sosyal medyada aranmaya başlandı. Çandarlı Halil Paşa nasıl öldü sorunuda aranıyor. Osmanlı'nın veziri Çandarlı Halil Paşa hayatına dair tüm ayrıntıları sizler için derkledik.Çandarlı Halil Paşa öyle zengindi ki Osmanlı Devleti'ne borç para bile vermiştir. Çandarlı Halil Paşa Osmanlı'da ilk idam edilen veziedir. Çandarlı Halil Paşa kimdir nerelidir ve tarihteki rolü nedir? Çandarlı Halil Paşa mezarı nerede? 2. Beyazıt'ın iadeyi itibar verdiği Çandarlı Halil Paşa hayatı ve Çandarlı Halil Paşa nasıl öldüğüne dair tüm ayrıntılar haberimizde.
ÇANDARLI HALİL PAŞA KİMDİR? OSMANLI'DA İLK İDAM EDİLEN PAŞA'NIN HAYATI
Çandarlı Halil Paşa'nın hayatı Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisi ile merak edilmeye başlandı.Çandarlı Halil Paşa yaptıkları kadar serveti ilede ünlü idi. Osmanlı'ya borç para vermiştir ve ilk idam edilen vezirdir. 15. yüzyılda yaşamış olan Çandarlı Halil Paşa’nın hayatı Mehmed Bir Cihan Fatihi dizi projesiyle sosyal medyada gündem oldu. Çandarlı Halil Paşa, Osmanlı tarihinde idam edilen ilk sadrazam olarak biliniyor. Peki Çandarlı Halil Paşa kimdir, neden idam edildi? Çandarlı Halil Paşa mezarı nerede? Devlette Osmanlı ailesinden sonra gelen en güçlü ailenin, Çandarlı ailesinin temsilcisi Çandarlı Halil Paşa’nın hakkında merak edilenleri haberimizde bulabilirsiniz.
ÇANDARLI HALİL PAŞA HAYATI
Çandarlı Halil Paşa, 1439-1453 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi başvezirlerinden olan Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa'nın torunu ve Çandarlı İbrahim Paşa'nın oğludur. Bir vakfiye'de 1436'da kazasker olduğu kaydı bulunmaktadır. Sadrazam olan babası Çandarlı İbrahim Paşa vefat ettikten sonra ilmiye sınıfından ayrıldığı belirtilmektedir. İstanbul'un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmed tarafından idam ettirildiği 10 Temmuz 1453 tarihine kadar 15 yıl süresince Vezir-i azamlık yaptı.
II. Murat saltanat döneminde 1439'da başvezir olan Osmancıklı (Amasyalı) Koca Mehmed Nizamüddin Paşa vefat ettikten sonra başvezirlik görevine geçti. 1439 ile 1451'e kadar dönemde iki defa devlet işlerinden uzaklaşarak Manisa'ya çekilen II. Murad'ın yerine gelen genç oğlu II. Mehmed'in birinci sultanlık döneminde fiilen Osmanlı Devleti'ni yönetti. Bu dönemde özelikle Anadolu beyliklerine karşı yapılan sert müdahalelerin önüne geçerek büyük bir iç kargașalığı önledi. Edirne-Segedin Antlaşması'nın koşullarından hoşnut kalmayan Papalık, Kardinal Giuliano Cesarini vasıtasıyla Macar komutanı János Hunyadi'yı "Papa’nın onayı olmadığından dolayı geçersizdir." iddiasıyla antlaşmayı ihlale yöneltmesi ile Balkan ülkelerinin büyük bir Haçlı ordusu oluşturarak Macar/Lehistan Kralı I. (III.) Ladislav komutasında önce güneye Balkanlardan sarkarak sonra doğuya Varna 'ya yönelmeleri ile büyük tehdit altına kalan Osmanlı Devleti ordusunun başına tekrar tahttan feragat etmiş olan II. Murat'ın gelmesini sağladı. Bunun sonucunda Osmanlı Devleti Varna Muharebesi'nde büyük bir galibiyet kazandı.
Bunu takiben Osmanlıların Mora'ya büyük bir sefer yaparak Mora'nın büyük kısmının Osmanlı devleti eline geçmesinde ve Eflak Prensi Drakula III. Vlad Tepeș'in Macar müttefiklerinden ayrılmasına ve II. Kosova Muharebesi'nde II. Murat komutasındaki Osmanlı ordusunun Janos Hunyadı komutasındaki yeni bir Macar-Eflak ordusunu imha etmesinde büyük katkısı oldu. II. Murat'ın 3 Şubat 1451'da Edirne'de vefatından sonra oğlu II. Mehmet'in Manisa'dan gelmesine kadar geçen 16 gün büyük bir dirayetle bu tahta geçişinin problemsiz olmasını sağladı.
II. Mehmet'in ikinci tahta geçmesinden sonra da başvezirlik hizmetinde devam etti. Fakat II. Mehmet'in lalası olan Zağanos Mehmet Paşa ile arasında bir politik tartışma başladı. Bazı kaynaklara göre Çandarlı, II. Mehmet'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu.
İstanbul kuşatması sırasında Avrupa'da yeni bir haçlı ittifakı ortaya çıkacağından kuşkulandığını ve bu nedenle kuşatmanın zayıflatılmasını ve hatta kaldırılmasını II. Mehmet'e tavsiye etti. Bu tavsiyeleri orduda ve devlet kapılarında Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan rüşvet aldığı söylentilerinin dolaşmasına neden oldu. 1 Haziran 1453'de II. Mehmet bu dedikoduları çok ciddiye aldığını açıklayarak başvezir Çandarlı Halil'i görevinden azletti. Çandarlı Halil Paşa ve çocukları tutuklandı. Çocukları daha sonra serbest bırakıldı ama Çandarlı Halil Paşa Yedikule’de Altın Kapı’da kırk gün hapis edildi. 10 Temmuz’da gözlerine mil çekildi ve daha sonra 10 Temmuz 1453 tarihinde idam edildi. Boyun eğeceği yerde Sultan’a dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim Paşa tarafından İznik’e götürülüp türbesine gömüldü.
ÇANDARLI HALİL PAŞA NEDEN İDAM EDİLDİ? RÜŞVET Mİ ALMIŞTI?
Çandarlı Halil Paşa, Osmanlı İmparatorluğunda II. Murad'ın sadrazamlığını yapmış yetenekli bir devlet adamıdır. Osmanlı İmparatorluğunun yükseliş döneminde, İstanbul' un fethedilmesine sürekli karşı çıkması ile bilinmektedir. Nitekim fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından idam edilmiştir.
ÇANDARLI HALİL PAŞA'YI İDAMA GÖTÜREN SÜREÇ
II.Murat tahttan feragat edip, oğlu II. Mehmet'i(Fatih Sultan Mehmet) 12 yaşındayken tahta geçirmiştir. Önemli bir devlet adamı olan Çandarlı Halil Paşa ise buna başından itibaren karşı çıkmıştır. Ona göre çocuk yaşta bir padişah, koskoca bir devleti idare edemeyecek kadar yetersizdi ve Haçlı tehlikesi yüzünden Osmanlı Devleti tehlike altındaydı.
Bu sebepten Çandarlı Halil Paşa, II. Murat'ı tekrar başa geçirmek için her türlü yolu denemiştir. Çandarlı Halil Paşa, Osmanlı İmparatorluğu içerisinde oldukça etkili bir kişilikti. Özellikle yeniçeriler üzerindeki nüfusu fazlaydı. II. Mehmet' in 12 yaşında tahta geçmesinin ardından, Edirne' de basit gerekçelerle tarihe Buçuktepe Vak'ası olarak geçen, Yeniçeri isyanının tertipleyicisi olduğu düşünülmektedir.
II. Murat bu isyanın ve yaklaşan Batı tehlikesinin ardından geri dönerek tekrar tahta çıkmıştır. Bu olay Çandarlı Halil Paşa'nın istediği şekilde bitmiş olmasına rağmen, başka bir yönden onun sonunu hazırlamıştır. Küçük yaşta tahttan indirilen Fatih Sultan Mehmet, onu mimlemiş ve kini burada başlamıştır.
II. Murat' ın tekrar başa geçmesinin ardından, Varna üzerine sefer düzenlemiş ve Varna Savaşını kazanmıştır. Ardından Mora'da ve 2. Kosova savaşında, Osmanlı ordusu ve II. Murat başarılı olmuş, ayrıca ülkedeki isyanlar bastırılmıştır. Çandarlı Halil Paşa bir kez daha ne kadar Usta bir Diplomat olduğunu göstermiştir.Ancak II. Murat 3 Şubat 1451 de Edirne' de vefat edince, Çandarlı Halil Paşa için işler hiç iyi gitmemeye başlamamıştı.
Tahta yeni çıkan genç padişah Fatih Sultan Mehmet' in onu sevmediğini ve sonunu getireceğini tahmin ediyordu. Ancak Çandarlı Halil Paşa ülke içerisindeki kendi gücüne ve Bizans'ın devamlılığına güveniyordu. Çünkü Bizans devam ettikçe onun gibi tecrübeli ve güçlü bir devlet adamına sürekli ihtiyaç vardı.
Fatih Sultan Mehmet de kendisinden haz etmemesine rağmen, Çandarlı Halil Paşa' yı idam etmesinin, ülkeyi oldukça karıştıracağını biliyordu. Yeni tahta çıkmışken Bunun hiç iyi bir hamle olmayacağını bilecek Kudretteydi. Ayrıca dere geçilirken at değiştirilmezdi. Birde bu Bizans gibi aşılması güç bir dere ise.
Çünkü Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmeye hazırlanıyor ve bu hazırlık neticesinde karışık durumdaki bir Yeniçeri ve Osmanlı Devleti, onun böyle büyük bir Fetih yapmasına engel olacaktı.
Ayrıca Çandarlı Halil Paşa babasının en iyi sadrazamıydı. On yılı aşkın devlet tecrübesi olan Çandarlı Halil Paşa'nın görüşleri ve devlet içerisindeki etkinliği Fatih Sultan Mehmet için önemliydi. Bu sebepten Fatih Sultan Mehmet tahta çıkar çıkmaz Çandarlı Halil Paşa'yı idam etmek yerine, sadrazamlık Görevine devam ettirmiştir.
Çandarlı Halil Paşa, Fatih Sultan Mehmet'in Yeni yönetiminde kendisini sadrazamlık görevinden alacağını ve işlerin kendisi için iyi gitmeyeceğini düşünerek Fatih Sultan Mehmet'in tahtta çıkışına soğuk davranmış ve en geride durmuştur. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet "Babamın sadrazamları bana niye uzak durur" şeklinde bir serzenişte dahi bulunmuştur.
Fatih Sultan Mehmet, Costantinopol'u İstiyor, Çandarlı Halil Paşa karşı çıkıyor.
Fatih Sultan Mehmet'in en büyük hayali Bizans başkenti olan Costantinopol'ü, yani İstanbul'u almaktı. Padişah olur olmaz Peygamber Efendimizin (SAV)müjdelediği iyi komutan olma şerefine erişmek istediğini her fırsatta söylemeye başlamış ve bunun için hazırlıklara hız kazandırmıştır.
Çandarlı Halil Paşa ise İstanbul'un fethine sürekli muhalefet ediyordu. Ona göre Bizans devam etmeli ve İstanbul fethedilmemeliydi. Çünkü Eğer ona göre Bizans fethedilirse, batılı ülkelerinin yoğun tepkisini alacaklar ve hazırlanacak büyük bir haçlı ordusu, Osmanlı Devletinin sonunu getirecekti. Çandarlı Halil Paşa kendi düşüncesine göre, ihtiraslı Hayalperest padişah durdurulmalı ve kontrol altına alınmalıydı. Kendince devletin devamlılığını sürdürmek istiyordu.
Ancak Fatih Sultan Mehmet karar vermişti, İstanbul fethedilecek ve Osmanlı toprağı olacaktı. Nihayet 29 Mayıs 1453 günü büyük Osmanlı ordusu, İstanbul'u fethetti ve Doğu Roma İmparatorluğunun sonu getirildi. Fetih hazırlıkları ve İstanbul'un fethi sırasında dahi Çandarlı Halil Paşa'nın muhalefeti sürekli devam etmiştir.
İSTANBUL FETHEDİLİYOR ÇANDARLI HALİL PAŞA İDAMA GİDİYOR
İstanbul'un fethedilmesinden İki gün sonra Çandarlı Halil Paşa'nın ertelenen sonu gelmiş ve Edirne'ye getirilerek burada idam edilmiştir.
Çandarlı Halil Paşa' yı idam etmek için Fatih Sultan Mehmet neden bekledi diye düşünülürse, , özellikle yeniçeriler içerisinde oldukça etkili olan Çandarlı Halil Paşa'nın öldürülmesi, İstanbul'un fethinden den önce yapılsaydı yeniçerilerin büyük tepkisine sebep olacak ve Ordu içerisinde dağılmalar yaşanacaktı. Bu da belki İstanbul'un fethinin hiç gerçekleşmemesine sebep olabilirdi. Ancak Çandarlı Halil Paşa'nın idamı İstanbul'un fethinden sonra gerçekleşince, yine birkaç huzursuzluk ve isyan girişimi olsa da, Fatih Sultan Mehmet'in Fetih sonrası kazandığı inanılmaz karizma, Güven ve devlet içerisindeki yetkisiyle, bu sıkıntılar kolaylıkla aşılmıştır.
Çandarlı Halil Paşa'yı idam ettiren Fatih Sultan Mehmet'in kini geçmemiştir. Çandarlı Halil Paşa'nın tüm hazinesine el koyan padişah, Onun diğer mallarını da vakıflara vermiştir.
Çandarlı Halil Paşa'nın sülalesinden gelen hiç kimse, daha sonra dahi devlet kadrolarında yer almamıştır.
Çandarlı Halil Paşa'nın İdamı Osmanlı Devleti'nde Neyi Değiştirdi
FATİH SULTAN MEHMED
Osmanlı Devleti'nde Çandarlı Halil Paşa'nın idamına kadar Türk boylarının devlet yönetiminde etkinliği fazlaydı. Devşirme olarak tabir edilen, yabancı kökenli çocukların devlet bünyesinde yetiştirilmesi ve önemli devlet kademelerine getirilmesi sistemi olan devşirme düzeni ile Osmanlı İmparatorluğunun üst kademelerinden çıkan yöneticiler, Fatih Sultan Mehmet'e kadar çok fazla itibar görmemiştir. Ancak Fatih Sultan Mehmet başa geldiğinde özellikle İstanbul'un fethi sürecinde Zağanos Paşa gibi önemli devşirme devlet adamları sürekli bu büyük Fetih konusunda Fatih Sultan Mehmet'i desteklemiş, ama Türk soyundan olan Çandarlı Halil Paşa gibi sadrazamlar ise İstanbul'un fethinden Fatih Sultan Mehmet'i vazgeçirmeye çalışmıştır. Çandarlı Halil Paşa' nın idamının ardından Türk soylu devlet adamlığı döneminin Osmanlı İmparatorluğu tarihinde bittiği düşünülmektedir. Çandarlı Halil Paşa' dan sonra sürekli devşirme sadrazamlar, devlet yöneticiliğine getirilmiş, bu da padişahın mutlak gücünün artmasını sağlamıştır.
Çandarlı Halil Paşa, Bizans altınlarına mı kandı.
İlkokul tarih kitaplarından itibaren, tarihimizle ilgili bizi öğretilen Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan rüşvet aldığı ve Bizans ile olan ticari ilişkilerinin devam etmesi gerekçesiyle, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesine sürekli karşı çıktığıdır. Bu sebeplerden Bizans'ın devamlılığını istediği öne sürülmektedir.
Ancak Çandarlı Halil Paşa Bizans'tan altın almasına gerek olmayacak derecede varlıklıydı. Çandarlı Halil Paşa belki Osmanlı İmparatorluğundan bile zengin bir serveti bulunmaktaydı. Hatta devlete borç bile verirdi. Bu nedenle bugün çoğu tarihçiye göre Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan rüşvet aldığı hususu yalandır.
Peki ama Çandarlı Halil Paşa neden İstanbul' un fethedilmesinin ve Bizans'ın sona ermesini istemiyordu.
Çandarlı, Bizans'ın sona ermesinin, Avrupa ülkelerinin tepkisini çekecek ve Osmanlı üzerine büyük bir sefer düzenleyeceklerini bahane ederek İstanbul'un fethine karşı çıkmıştı. Bir bakıma haklı sayılırdı ancak Çandarlı Halil Paşa, Bizans'ın fethedilmesinin istememesinin asıl nedeninin, bu fethin gerçekleşmesi halinde kendi sonunu getireceğini tahmin etmesiydi. Nitekim haklı da çıkmıştır.
Çünkü Çandarlı Halil Paşa, Bizans'ın Fethedildiği takdirde Fatih'in kendi sonunu getireceğini biliyordu. Çünkü artık Fatih Sultan Mehmet'in kendisi ile işi bitecekti. Fatih Sultan Mehmet mutlak güç sahibi olacak ve bu da Çandarlı Halil Paşa' nın sonu demek olacaktı. Çandarlı Halil Paşa Devlet içerisindeki gücünün devam etmesi ve etkinliğini sürdürebilmesi için İstanbul'un fethine sürekli muhalefet etmiştir.
Çandarlı Halil Paşa, devlet içerisinde adeta bir başka devlet, derin devlet gibi hareket ediyordu. Yönetim içerisinde gücü oldukça fazlaydı. Hatta Fatih Sultan Mehmet'in padişahlığı döneminde, kendi yandaşlarını kışkırtarak bazı emirlerin yerine getirilmediği bilinmektedir. Bu da Fatih Sultan Mehmet' in Çandarlı Halil Paşa' ya olan kinini ve Öfkesini arttırmıştır. Zaten padişah Fatih Sultan Mehmet, daha 12 yaşındayken Çandarlı Halil Paşa'nın sonunu kafasında hazırlamıştı.
Çandarlı Halil Paşa, İstanbul'un fethi sırasında sürekli kuşatmanın kaldırılması ve Bizans'ın vergiye bağlanarak savaşın sona erdirilmesi hususunda görüş bildirerek muhalefet etsede, Fatih Sultan Mehmet'i vazgeçirememiş ve Bizans'ın Fethi gerçekleşmiştir.
Çandarlı Halil Paşa' nın ölümünün ardından ailesinin cenazesinde siyah giymesi üzerine, Fatih Sultan Mehmet' in Siyah Giyenleri saraya çağırdıktan sonra, cenazelerde Siyah Giyme geleneğinin kaldırıldığı rivayet edilmektedir.
Çandarlı Halil Paşa'nın ardından Osmanlı İmparatorluğunda, yukarıda değindiğimiz gibi devşirmeler dönemi başlamış, Türk soylu devlet adamlığı geleneği son bulmuştur. Bu sebepten Osmanlı tarihinde Çandarlı Halil Paşa'nın idamı son derece önemlidir.
Zağnos Paşa' nın başını çektiği grup, Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan balık karnında altın getirilerek rüşvet aldığı gibi uçuk iddialarda bulunsa da bu hususlar Çandarlı Halil Paşa'nın idamından sonra idama gerekçe olarak gösterilmiştir.
Genel olarak bakılırsa, Çandarlı Halil Paşa'nın Sultan II. Murad'ın tekrar tahta geçirilmesi sürecinde aslında başarılı olduğu, ancak Bizans'ın fethedilmesine muhalefet etmesinde başarısız bir süreç yürüttüğü görülebilir.
Genel olarak Çandarlı Halil Paşa' nın Bizans'ın fethedilmesine muhalefet etmesinde, Bizans'tan rüşvet alması ya da devlete hainlik yapması değil de yapılacak Fetih sonrasında kendi gücünün ve etkinliğinin kırılacağından korktuğu için İstanbul'un fethine karşı çıktığı söylenebilir.
ÇANDARLI HALİL PAŞA'NIN MEZARI
Ancak Fatih Sultan Mehmet' in ölümünün ardından tahta çıkan oğlu II. Beyazıt, Çandarlı Halil Paşa' ya iade-i itibarda bulunmuş, el konulan mallarını ve arazilerini ailesine geri vermiştir. Hatta II. Beyazıt Çandarlı Halil Paşa' ya Şehit söylenmesini de sağlamıştır. Bunun altında yatan sebeplerden biri de padişah II. Beyazıt'ın babası Fatih Sultan Mehmet' ten aslında pek haz etmemesi ve sevmemesi olarak gösterilebilir. 1 Haziran 1453 yılında Edirne' de idam edilen Çandarlı Halil Paşa'nın mezarı İznik'te bulunmaktadır.
ÇETİN TEKİNDOR KİMDİR? USTA OYUNCU KAÇ YAŞINDA?
Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinde Çandarlı Halil Paşa rolü ile ekranlara dönene usta oyuncu Çetin Tekindor kimdir? Çetin Tekindor, Türk sinemasına Babam ve Oğlum filmi ile damga vurmuştur. İşte usta oyuncu Çetin Tekindor'un hayatı...
Çetin Tekindor kimdir? Çetin Tekindor, (d. 16 Temmuz 1945 [1], Sivas), Türk tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı. 1970 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan mezun oldu. Tiyatro sahnelerine Hep Vatan İçin oyunu ile giriş yaptı.
Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda “Sahne ve Diksiyon” dersleri veren Tekindor, daha sonra aynı görevini 1998 yılına dek Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde sürdürdü. Onun daha büyük kitlelerce tanınması, TRT televizyonunda 1976-1977 yıllarında yayınlanan ‘McMillan ve Karısı’ dizisindeki, Rock Hudson’ın oynadığı Emniyet Müdürü Stewart McMillan karakterini seslendirmesiyle oldu. Daha sonra Yücel Çakmaklı’nın yönettiği 1983 yapımı Küçük Ağa filmiyle çok tanınan bir sima oldu.
Beyazperde ile ilk tanışması ise Başar Sabuncu’nun yönettiği ve Müjde Ar ile başrollerini paylaştığı Kaçamak (1987) filmi ile oldu. Bir taraftan tiyatro oyunlarında rol alıp, TRT’de yayınlanan yabancı film ve dizi filmleri için seslendirme yaparken, diğer taraftan Dönemeç (dizi) (1988), Önce Canan (1988) Son Türbedar (1996), Kerem (1999) gibi TV filmlerinde rol aldı. Ardından oldukça büyük izlenme oranlarına ulaşma başarısı yakalayan Yılan Hikayesi (1999) dizisinde Sinan adında Kral lakaplı önemli bir rol üstlendi.
Bunu Tutku Çemberi (2000), Üzgünüm Leyla (2002) ve Çaylak (2003) dizileri takip etti. Aynı yıl, kariyerinin ikinci sinema filmi Karşılaşma ‘da oynadığı rol ile 2003 Ankara Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Yine 2003 yılında rol aldığı Bir İstanbul Masalı dizisi, televizyon ekranlarında oldukça önemli başarılar elde etti. 2004 yılında, Ahmet Ümit’in aynı adlı polisiye romanından uyarlanan Şeytan Ayrıntıda Gizlidir adlı dizide rol aldı. Aynı yıl iki sinema filminde birden rol aldı.
Bunlardan ilki 5 farklı Türk yönetmeninin 5 farklı öyküye imza attığı Anlat İstanbul, diğeri ise Türkiye’de çok büyük bir gişe başarısı elde eden, Çağan Irmak’ın yönettiği Babam ve Oğlum ‘du. İzmirli köy ağası Hüseyin Efendi’yi canlandırdığı bu film, Tekindor’a 27. SİYAD Türk Sineması Ödülleri’nde ve 13. ÇASOD Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülleri kazandırdı. Çetin Tekindor, sinema ve dizi oyunculuğuna halen devam etmektedir.