Bodrum'un Akyarlar Mahallesi'ndeki sitede yaz tatilini geçiren Kalp ve İç Hastalık Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, 3 yıl önce gebelere şeker yüklemesine karşı olduğu yönündeki açıklamasının ardından pek çok uzmanın tepkisini çekmiş, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği 2015 yılının Ocak ayında kendisini İstanbul Tabip Odası'na şikayet etmişti. Yapılan soruşturma sonunda Prof. Dr. Karatay hakkında, '15 gün meslekten alıkoyma' kararı verilmiş ve 3 yıllık temyiz süresi başlamıştı. Basında yer alan 'Danıştay 8'inci Ceza Dairesi, Karatay'a verilen 15 gün süreyle meslekten men cezasını onadı' yönündeki haberleri DHA'ya değerlendiren Prof. Dr. Canan Karatay, adli tatil nedeniyle böyle bir kararın kendisine tebliğ edilmediğini belirterek, şöyle dedi:
"Daha üst hukuk süreci devam etmekte. Sonuç ve kesin karar yok. Fakat 3 yıldır adli tatil sırasında bunlar aynı şekilde gündeme getiriliyor. Maalesef nöbetçi hakimler tarafından gündeme getiriliyor. Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum. Çünkü ben burada sessiz sedasız otururken kendileri benim reklamımı yapmış oluyorlar. Ceza vermelerinin biri de sık sık televizyona çıkmam ama kendileri bunu sağlıyor. O yüzden çok teşekkür ediyorum."
'HİÇBİR ŞEY ELİMİZE ULAŞMIŞ DEĞİL'
Konuyla ilgili geri adım atmadığını söyleyen ve gebelere şeker yüklemesine hâlâ karşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Canan Karatay, yurt dışındaki profesörlerin de açıklamalarını örnek gösterdi. Prof. Dr. Karatay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gebelere şeker yüklemesine karşıyım ve gebelere şeker yüklemesinin çok tehlikeli olduğunu söyledim, hâlâ da söylüyorum. Bunun için ben halkı yönlendiriyorum diye Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği suç duyurusunda bulundu. 2015 Nisan ayında Cumhuriyet savcısı buna takipsizlik kararı verdi. Onun üzerine 'Vay efendim siz takipsizlik kararı verirsiniz ama biz ceza vermesini biliriz' diye her sene bunu yaptılar. Bunu medyaya servis ediyorlar. Bakın daha adli tatildeyiz, şu sırada daha hiçbir şey elimize ulaşmış değil. Tatil bittikten sonra ulaşacak ama bunlar servis edilmiş oluyor."
'NASIL TÜTÜN VERMİYORSAK, ŞEKER DE VERİLMEYECEK'
Yaşananların kasıtlı olduğunu iddia eden Prof. Dr. Canan Karatay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hakikaten biz Danıştay'a başvurumuzu yaptık, ondan gelecek cevabı bekliyoruz. Ondan gelen cevaba göre bir üst mahkemeye ve daha bir üst mahkemeye müracaat etme yönünde hukuk yolumuz açık. Yani hukuk süreci devam ediyorken, bu haberlerin servis edilmesi manidar. Bütün mesele bu. Neden bu? Çünkü gebelere hâlâ şeker yüklemesi yapılıyor. Mümkün olduğu kadar azaldı ama korkutarak yapıyorlar. Halbuki bakın Londralı kardiyolog diyor ki 'Şeker bir tütün gibidir. Nasıl gebelere tütün vermiyorsak, gebelere şeker de verilmeyecek'. Ben de bir kardiyolog olarak bunu söylüyorum. Stanford Üniversitesi'nde yapılan çok önemli bir araştırma, bu yılın şubat ayında yayınlandı. Şeker hastası olmayan annelerin hamileliğinin ilk 3 ayında şekeri yüksekse bu bize gösterdi ki çocuklarının kalbi delik doğuyor. İşte ben de bunu anlatmaya çalışıyorum. Siz bir hamileye şeker yükleyemezsiniz, lütfen zorlamayın. Bir de ülkemizde maalesef mısır şurubu şekeri yükleniyor. Bu şekerin ne kadar toksik olduğunu biliyoruz. Bunun sebebi 'endotel' dediğimiz her türlü hücreyi bozmasıdır. Çocuklar bu yüzden maalesef sakat, kalbi delik, beyni gelişmemiş, bağırsağı gelişmemiş doğuyor. Ben onu söylüyorum. Bütün dünya sağlık organizasyonunda gebelerin sağlığı için bu öneriliyor. Ben de bunu öneriyorum."
BODRUM/DHA