İran’da Perşembe günü kimsenin çağrısı olmadan Meşhed kentinde yolsuzluk ve hayat pahalılığına karşı başlatılan, ardından da hükümet karşıtı gösterilere dönüşen sokak gösterilerine 5. gününde de kan bulaştı. Siyasi taleplerini de dile geriren her kesimden grupların katıldığı eylemlerle ilgili perşembe gününden bu yana ülke genelinde 13 kişi hayatını kaybetti. Necefabad kentinde dün akşamki gösterilerde protestocuların ateş açması sonucu 1 polis öldü 3 polis yaralandı. Gösteriler sırasında Tahran’da 200, Erak kentinde 100, İsfahan’da 60, Batı Azerbaycan Eyaletinde 10 ve Rebatkerim ilçesinde 7 kişi olmak üzere ülke genelinde 377 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Dini lider Ali Ayetullah Ahamaney de protestolardan nasibini alıyor. Polisin biber gazı ve jop kullandığı eylemlerle ilgili güvenlik güçlerinden çarpıcı bir iddia geldi. Güvenlik güçleri yetkilileri, askeri üs ve polis merkezini ele geçirmeye çalışan silahlı protestocuların püskürtüldüğünü duyurdu. Bu arada İran’ın Instegram ve mesajlaşma uygulaması Telegram’ı göstericilerin bağlantısını kesmek için yasaklamasıyla Twitter’a kısıtlama getirmesi dünya basınında geniş yankı uyandırdı. BBC İzleme servisi ülke basınının protestoları ilk günde ekran ve sayfalarına taşımadığını 4’üncü gününde önemsemeye başladığını aktardı. Öte yandan bazı İranlı yetkililer, ülkedeki protestoların dış güçler tarafından organize edildiği ve gösterilerin, Suudi Arabistan ya da Avrupa ülkelerinden sosyal medya üzerinden ‘körüklenmeye’ çalışıldığını öne sürüyor.
Sokak eylemleriyle ilgili ilk kez pazar akşamı kabine toplantısında sessizliğini bozan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani “İnsanlar eleştirilerini özgürce ifade etmekte hatta protestolar düzenlemekte kesinlikle özgürdür. Ancak eleştiri şiddetten ve kamu malına zarar vermekten farklıdır” dedi. “Eleştiri ve itiraz öyle yapılmalıdır ki, işin sonunda ülke ve insanların durumu daha da iyileşmelidir” ifadelerini kullanan Ruhani halkın ekonomik sorunlarının bazılarının geçmişe ve bir kısmının da bugüne ait olduğunu dile getirdi. Toplumsal tepkinin ülkeye zarar vermemesi gerektiğini de söyleyan Ruhani “Ülkeyi düşmanların faydalanabileceği bir duruma düşürmekten kaçınılmalıdır” ifadesini kullandı. Uzlaşmacı bir ton kullanan Ruhani hükümet kurumlarının ‘yasal eleştiri ve protesto için alan sağlaması gerektiğini’ ifade ederek ‘daha fazla şeffaflık ve daha dengeli bir medya’ çağrısı yaptı. Ruhani dün akşam yaptığı açıklamada da uzlaşmacı dili koruyarak işsizlik ve enflasyon sorunlarının çözümüne yönelik çabaları yoğunlaştırma sözü verdi.Olayların büyümesinde ‘İran’ın düşmanlarının’ etkili olduğunu ileri süren Ruhani, Suudi Arabistan’ın da bunda rolü olduğunu iddia etti. İran Cumhurbaşkanı protestolarla ilgili sürekli destek açıklaması yapıp hükümeti eleştiren ABD Başkanı Donald Trump’a da sert tepki gsöterdi: “Henüz birkaç ay önce İran ulusunu terörist olarak tanımlayan Trump’ın İran’daki protestolara yönelik duygularını ifade etme hakkı olmadığını” vurguladı. Ancak Trump dün de Twitter üzerinden mesaj vermeye davem etti. “İran Obama yönetiminin kendileriyle yaptığı berbat anlaşmaya rağmen her seviyede başarısız oluyor. Mükemmel İran halkı yıllardır baskı altında bulunuyor. (Onlar) yiyecek ve özgürlüğe açlar. İnsan haklarıyla birlikte, İran’ın varlığı yağmalanıyor” diyen Trump “Değişim zamanı geldi” ifadesini kullandı.
‘AÇIKLAMALAR İÇİŞLERİMİZE MÜDAHALE’
Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “İran halkı, haklı olarak özgürlük ve gelecek istiyor. İran devletinin bu taleplere barışçıl yollarla cevap vereceğini umuyorum” dedi. İsrail Başbakanı Netahyahu da, “İran’da rejim düştüğünde İranlılar ve İsrailliler yeniden arkadaş olacak” sözleriyle protestoculara destek verdi. Kanada Dışişleri Bakanlığı, İran devletini insan haklarına ve demokrasiye saygı göstermeye çağırırken Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İran’daki protestoların şiddet ve kan dökme yoluyla tırmanmamasını umduklarını belirterek dış müdahalenin kabul edilemeyeceği vurgulandı. Gelişmeleri kaygıyla izlediklerini belirten İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise açıklamasında, “İranlıların barışçıl gösteriler yapma hakkına sahip olmaları, hayati bir konudur” ifadesini kullandı. ABD’den gelen açıklamaları, rejim aleyhtarı muhalifleri desteklemek olarak yorumlayan İran yönetimi, Kanada’nın yaklaşımını İran’ın içişlerine karışmak olarak değerlendirdi.