Katliamın yaraları sarılmaya çalışılırken ırkçı teröristin daha fazla insan öldürmesini o gün cuma namazına iki oğlu ile birlikte gelen Abdül Aziz isimli bir Afgan göçmenin engellediği ortaya çıktı. Çocukken Afganistan’tan göç eden, 25 yıldan uzun süredir Avustralya’da yaşadıktan sonra birkaç yıl önce Yeni Zelanda’ya yerleşen 48 yaşındaki Abdül Aziz, terörist Brenton Tarrant’a silahsız karşı koyarak onun namaz kılınan bölüme girmesini engelledi. Nur Camisi’nde 42 kişiyi katlettikten sonra arabasıyla 5 kilometre ötedeki Linwood Camisi’ne gelen ve burada da 7 kişiyi öldüren caniye kahramanca karşı koyan Aziz, daha fazla can kaybı yaşanmasını önledi. Linwood Camisi İmamı Latif Alabi, olayı şöyle anlattı: “Saat 13.55 sularına dışarıda bir ses duydum, namazı bırakıp pencereden dışarı baktım. Kask takan askeri kıyafetler giymiş birini gördüm. Elinde büyük bir silah vardı. Polis olduğunu düşündüm. Sonra yerde yatan iki kişi gördüm, adam küfür ediyordu. O zaman bunun başka bir şey olduğunu anladım. Bu bir katildi. İçerde yaklaşık 80 kişi vardı. Cemaate ‘Yere yatın!’ diye bağırdım. Bir tereddüt oldu. Sonra bir cam patladı ve bir kişi yere düştü. Sonra bu kardeşimiz (Abdül Aziz) çıktı, teröriste karşı koydu, onu alt etmeyi başardı. Bu sayede kurtulduk. Eğer içeri girseydi hepimiz ölürdük.
Aziz de silah seslerini duyduktan sonra dışarı çıktığını, teröristin dikkatini dağıtmak için “Hey, gel buraya!” diye bağırdığını ifade etti. Eline geçirdiği pos cihazını saldırgana fırlatarak ona karşı koymaya çalışan Aziz, terörist yeni bir silah almak üzere arabasına yöneldiğinde ise peşinden gitti.
Habere göre Aziz, 11 ve 5 yaşlarındaki iki oğlunun arkasından “Baba geri gel!” diye bağırdıklarını duydu. Terörist silahını alıp yeniden ateş açmaya başladı. Bu kez Aziz’i hedef alıyordu. Aziz araçların arasında dolaşarak kurşunlardan kaçtı. Terörist ve Aziz arasında adeta “kedi-fare oyunu” başladı. Aziz, arabaların arasında dolaşırken yerde teröristin bıraktığı bir tabancayı buldu. Hemen aldı ve tetiğe bastı fakat silah boştu. Terörist yeni bir silah almak için otomobiline döndüğünde silahı ona fırtlattı.
Otomobilin camına çarpan silah camı parçaladı. Cam parçalanınca paniğe kapılan terörist, arabasına binerek olay yerinden uzaklaştı. Aziz, köşedeki ışıklara kadar aracı takip etti. Terörist burada U dönüşü yaparak uzaklaştı. Aziz ırkçı teröristin kaçmasının ardından yeniden camiye döndüğünü anlatarak şöyle devam etti: “İçeride namaza gelen 100 kadar kişi vardı. Hepsi korku içinde yerde yatıyordu. “Rahat olun kardeşlerim. Terörist kaçtı. Artık evlerinize ailelerine gidebilirsiniz” dedim. Sözlerimi bitirdiğimde herkesin ağladığını gördüm...” Aziz, cani ile yüzleştiğinde herhangi bir korku duymadığını söyledi. Aziz, sağ kaldığına şaşırıp şaşırmadığı sorusu da “Takdiriilahi. Demek ki Allah ölüm vaktimizin gelmediğini düşünmüş” şeklinde yanıt verdi.
PİTSBURGH YAHUDİ CEMAATİ'NDEN DESTEK MESAJI
Yeni Zelanda katliamı kör terörizmin mağdurlarını da birbirine yakınlaştırdı. ABD’de geçtiğimiz yıl bir IŞİD teröristinin bastığı Pitsburgh Sinagogu’nda 11 Yahudi öldürülmüştü. Katliamın ardından bölgedeki Müslüman cemaat hayatını kaybedenler için yardım kampanyası düzenlemiş, Yahudi cemaatine destek mesajı vermişti. Chirstchurch’teki katliamın ardından Pitsburgh Sinagou cemaeti de harekete geçti. Sinagoga bağlı Yahudi topluluk, Yeni Zelanda katliamında hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralananlar için yardım kampanyası başlattı.
72 SAATTE 6.5 MİLYON DOLAR YAĞDI
Yeni Zellanda ve dünyada İslamofobik terörün kurbanlarına destek için bir çok çağrı yapılıyor. Sadece Yeni Zellanda’da katliamın hemen ardından açılan iki destek hesabına 6,5 milyon dolar bağış yağdı. Kampanya sözcüleri şimdiden hayatını kaybeden her aile için 120 bin doları aşan bir yardım toplandığını duyurdu. Sözcüler yaptıkları açıklamada “Bu yardımlar ailelirin acısıın dindirmez. Bunu biliyoruz ama bizim toplum olarak onlarla birlikteyiz ve beraberiz mesajı vermemiz ve yaralarını biraz olsun sarmamız için önemli” dedi.
HER KURBAN BİR ACI HİKAYE
Yeni Zelanda’daki İslamofobik terörde hayatını kaybedenlerin sayısı 50’ye çıktı. Tedavisi süren 36 yaralıdan 2’sinin durumu kritik olmak üzere 36 kişinin tedavis Öte yandan katliamda hayatını kaybedenlerden bazılarının isimleri şöyle:
Davut Nebi(71) Afganistan’da doğan Nebi bu ülkedeki Afgan toplumunun da lideri olarak biliniyormuş.
Seyid Milne (14) Namaza annesiyle birlikte gelmişti. En büyük hayali futbolcu olmaktı.
Naim Raşit (50) ChristChurch’de öğretmendi. Naim, görüntülerde saldırganı durdurmaya çalışırken görüldü.
Talha Raşit (21) Naim Raşit’in büyük oğluydu.
Farhac Ahsen (30) Hindistan vatandaşı olan elektrik mühendisi Ahsen 10 yıl önce Yeni Zelanda’ya gelmiş.
Hüsne Ara (42) Hüsne’nin kocası Ferududdin’in tekerlekli sandalye ile erkekler bölümünde olduğu belirtildi. Hüsne’nin yeğeni, teyzesinin kocasını kurtarmak için erkekler bölümüne girdiği zaman vurularak hayatını kaybettiğini söyledi.
TÜRK HEYETİ YENİ ZELANDA’DA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüştü. Oktay’ın konakladığı otelde, basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yer aldı. Yaralı Türk vatandaşlarının son durumu ve soruşturma hakkında detaylı bilgi alınan görüşmede, saldırının bireysel olaydan ziyade organize bir eylem olabileceğinden hareketle Türkiye’nin tecrübesiyle Yeni Zelanda’ya her türlü desteğe hazır olduğu mesajı verildi.
İslamaofobik teröre karşı Avrupa sokakları da hereketliydi. İngiltere, Almanya. Fransa, Avusturya gibi ülkelerde onlarca kentte meydanlara çıkan binler hayatını kaybedenleri andı. ‘Irkçılık alternatif değildir’, ‘Nazilere yer yok’ ve ‘Nineler sağa karşı’ ‘Irkçılığa başkaldır’, ‘Yönetimde Nazilere hayır’, ‘Başörtüsü yasağı ırkçılıktır’, ‘Terörün dini yoktur, Müslümanlara karşı provokasyona hayır’ yazılı pankartlar açtı.