HABER MERKEZİ / İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Fatih’te yeniden yapılan ve adını taşıyan “Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi” açılış törenine katıldı. “Heyecanlıyım. Heyecanlı olduğum kadarıyla mutluyum. Okuluma Fener’den şöyle buraya doğru tırmandığım günleri hatırlıyorum” diyen Erdoğan imam hatip okulları açıldığı günden beri “Bu okullar sadece din eğitimi veren kurumlar mı olmalıdır” diye kadim bir tartışma yaşandığını belirtti. Burada okudukları derslerle üniversiteye gidemedikleri için lise fark imtihanlarına girdiklerini, kendisinin de 6 dersten imtihan olduğunu ve sonrasında üniversiteye girebildiğini anlattı. Milletvekili ve bakanların birçoğunun bu derslerin burada okutulduğunu dahi bilmediğini, fizik, kimya ve metematik okutulduğundan haberlerinin olmadığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu cahil cühelaların arasından çıktık hamdolsun, buralara geldik. Bir sor, bak. ‘İmam hatip okullarının müfredatı nedir?’ hiç haberleri yok.”
ABD’DEN TAKAS CEVABI HAYAL BİLE EDEMİYORUZ
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’de yaklaşık bir yıldır FETÖ soruşturması kapsamında hapiste bulunan Papaz Brunson ile Fethullah Gülen’in ‘takas edilmeleri’ teklifini değerlendirdi. “Böyle bir yola girebileceğimizi hayal bile edemiyorum” diyen Nauert, “Gülen’in iadesiyle ilgili sunulan materyalleri incelemeye devam ediyoruz. Papaz Brunson’a gelince, Papaz Brunson’ı yurduna getirmek bizim için çok ciddi bir konu. Biz halen onun serbest bırakılması için uğraşıyoruz. O Türkiye’de haksız yere hapsedildi” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: 400 dönüm arazi Amerika onlara tahsis etmiş, orada beraber ‘dünyada 160 ülkeyi buradan idare ediyoruz’ diyorlar. Ama Amerika’nın bir sesi çıkıyor mu? Çıkmıyor. Defaatle görüşmemize rağmen, 85 koli dosyayı bunlara göndermemize rağmen ses çıkıyor mu? Çıkmıyor. Ondan sonra kalkıyorlar ‘filanca papazı bize verin.’ Bir papaz da siz de var siz de onu bize verin. ‘Sen onu karıştırma.’ Ne demek siz de yargı var biz de yok mu?”