Fenerbahçe futbol takımını taşıyan otobüse geçtiğimiz cumartesi günü Trabzon'un Sürmene ilçesinde yapılan silahlı saldırı üzerindeki sis perdesi gittikçe ağırlaşıyor.
Sporx'te yer alan habere göre, Saldırı ile ilgili olarak iki gün boyunca gözaltında tutulan ve Trabzon Valisi Öz'ün ilk açıklamalarında 'haklarında kuvvetli delil var' dediği 2 kişi dün mahkeme tarafından 'somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi bulunmadığı' gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılan kişilerin avukatı Turan Çelik ise bulunan tüfekte müvekkilerine ait parmak izi olmadığını berlitti ve daha da önemli bir iddia ortaya attı: Zaten ele geçirilen silah olayda kullanılan silah değil...
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüs, geçtiğimiz cumartesini günü Çaykur Rizespor maçından dönerken Trabzon’un Sürmene ilçesi girişinde silahlı saldırıya uğramıştı. Otobüs şoförü Ufuk Kıran’ın ağır yaralandığı olayda otobüsün şoför mahallindeki sol yan cam patlamış, ön cam da 5 ayrı noktada hasar görmüştü. Saldırının aydınlatılmasıyla ilgi başlatılan çalışmalar doğrultusunda pazar günü olay yerine yaklaşık 200 metre mesafedeki dere yatağında otomatik bir av tüfeği bulunduğu açıklanmıştı.
'Facebook yazılarından alındılar'
Saldırı ile ilgili 2 gün gözaltında sorgulandıktan sonra dün akşam tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan şüpheliler N.S ile E.A’nın avukatı Turan Çelik, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Müvekkillerimle ilgili sabit bir delil yok. Sadece Facebook’ta paylaştığı bir takım yazılardan dolayı soruşturma yapılmış. Yeterli delil görülmediği için de mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Parmak izi diye bir şey de yok. Zaten ele geçirilen silah olayda kullanılan silah değil. Olayda kullanılan vasıflarda olan bir silah olduğu tespit edilememiş" dedi.
Vali öz ne demişti? Sanık yakınları ne diyor?
7 Nisan'da gözaltına alınan 2 kişi hakkında basın mensuplarına açıklama yapan Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, yaptıkları çalışmalar neticesinde 2 kişi üzerinde yoğunlaştıklarını, belirtmiş ve şöyle devam etmişti: "Bu iki kişiden birisinin otobüsle beraber konvoyla Rize'den intikal eden, bir kişinin de silahlı saldırıyı gerçekleştiren kişi olduğu yönünde bulgular vardı ve bu iki kişiyi sabah erken saatlerde aldık. Deliller, bulgular, olay yerindeki araç, plaka ve diğer ibareler bu iki kişiyi doğruluyor."
'Ellerinde ne var'
Aljazeera'ye konuşan 2 kişinin yakınlarından Dursun S. ise kanıt olarak gösterilen telefon görüşmelerinin aynı işi yapan 2 akrabanın konuşmalarından ibaret olduğunu söylemiş ve Vali'yi çocuklarını delil yokken suçlamakla itham etmişti: “Ellerinde ne delil var? Nihat, Trabzon ile Sürmene arasında dolmuşçuluk yapıyor. Hat kiralamış, üç çocuğunun nafakasının peşinde. Olay akşamı, teyze uşağı Emre Rize’den geliyor. O da otobüsçülük yapıyor zaten. Nihat, Emre’yi telefonla arıyor buluşmak için. İki kuzenin buluşmasından daha doğal ne olabilir? Sürmene girişinde olayı gören Emre durup fotoğraf çekiyor. Yeğenlerimin bu olayla ilgisi bundan ibaret. Ne parmak izi var, ne başka bir şey.
'Uyduruk tüfek bulmuşlar'
Köprü dibinde bir tane çift kırma uyduruk tüfek bulmuşlar. Ne olmuş, kim atmış onu oraya belli değil. Sayın Vali çocuklarımızı daha ortada net bir şey yokken suçlu ilan etti basının önünde. Şimdi bu çocuklar serbest kalırsa ne söyleyecek çok merak ediyorum.”