1990 yılında Komünist totaliter rejimin yıkılmasının ardından kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi Paretisi (HÖH) ile bu partiden ayrılan Lütvi Mestan tarafından kurulan Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü için Demokratlar Partisi (DOST), ülkedeki Türklerin oylarına talip. HÖH, Türkiye’nin hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya’nın tutumuna destek verirken, DOST Partisi Türkiye’nin yanında yer almıştı.
TÜRKLER SAHİPSİZ DEĞİL
DOST Genel Başkanı Lütvi Mestan, oyunu kullandıktan sonra yaptığı açıklamada, Bulgaristan’ın bütünlüğü, bölünmezliği ve beraberliğinin yanı sıra gerçek bir demokratik ülke olarak gelişmesi için oy verdiğini söyledi. Sınırdaki aşırı milliyetçilerin engellemelerine değinin Mestan, “Hiçbir Bulgaristan vatandaşı, vatanına gelirken aşırı milliyetçiler tarafından ezilmesin, gücendirilmesin, saldırıya uğramasın. Böyle gerçek bir demokratik Bulgaristan için oy kullandım” dedi.
Bulgaristan’daki Türklerin artık sahipsiz olmadığını belirten Mestan, parlamentoya milletvekili göndermek için engellemelere rağmen yüzde 4’lük barajı aştıklarından emin olduğunu ifade etti.
ERKEN SEÇİMLERİ BİZ İSTEDİK
HÖH Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Azis ise, erken genel seçimlerin yapılmasını kendi partilerinin istediğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Erken seçim yapılmasını bizim partimiz istedi. Nedeni ise son 27 yılda hükümette aşırı milliyetçi partiler yer alıyordu. İkincisi ülkenin kötü ekonomik durumu ve insanların yaşam standartlarının düşük olmasıydı. Üçüncüsü de işsizlik yüzünden insanlarımızın yurt dışına göç etmesiydi. Bu nedenler yüzünden erken genel seçimlerin yapılmasını istedik.”
Azis, erken seçimin Bulgaristan ve Türk toplumu için önemli olduğunu kaydederek, daha güçlü bir toplum için ve birlik beraberlik için istediklerini kaydetti. Seçimlerin stratejik seçimler olduğunu kaydeden Azis, “Tek çaremiz toplum olarak Bulgaristan’da, Avrupa’da, Türkiye’de güçlü olmamız lazım. Bulgaristan’da güçlü olmak Avrupa’da güçlü olmak demektir. Bulgaristan’da güçlü olmak Türkiye’de güçlü olmak demektir” ifadelerini kullandı.
EN FAZLA 154 SANDIK İSTEDİK
Azis, seçmene Kiril alfabesiyle dilekçe yazma zorunluluğuna ilişkin olarak, “Biz parlamentoda parti olarak Türkiye’den en az 154 sandık olmasını istedik. Maalesef 154 sandık açmayı başaramadık. Tüm diğer partiler bize karşı birleştiler. Şuan bizim vatandaşlarımızın, Türkiye’deki vatandaşlarımızın zorluk çektiğini duyuyoruz. Kanunca beyannameleri dışarıdan bile doldurup sadece komisyonun önünde imza atması yeterlidir” açıklamasını yaptı.
BULGARİSTAN/İHA