Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Tam bir kırılma noktasındayız. Bunu niye söylüyoruz? Zira Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu dönüm noktası Türkiye’nin ileri atılım noktası olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Gençlik Kolları 5. Olağan İl Kongresi öncesi parti otobüsünden halka ardından da salondaki partililere hitap etti. Erdoğan’ın gündeminde 24 Haziran seçimleri, muhalefetin aday belirleme çalışmaları vardı. Daha sonra da Özbekistan ve Güney Kore ziyareti öncesinde de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarına yanıt verdi, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklaması ile bedelli askerlik bekleyenleri üzdü. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle oldu:
KIRILMA NOKTASINDAYIZ:16 yıl önce yola çıktığımız zaman “Uzun ince bir yoldayız / Gidiyoruz gündüz gece” dedik. Gideceğiz gündüz gece ve şu anda da hamdolsun tam bir kırılma noktasındayız. Bunu niye söylüyoruz? Zira Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu dönüm noktası Türkiye’nin ileri atılım noktası olacaktır.
İSTEYEN GİDEBİLİR: Bizim Rabiamız var. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Şimdi bu PKK, bu FETÖ, bunlar bölmek istediler. Bölemeyeceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devletimiz yok. Başka devlet arayanlar hadi oraya gitsinler. Eğer Pensilvanya’ya gitmek isteyenler olursa, buyursunlar gitsinler, biletlerini de veririz.
KABZIMAL PAZARLIĞI: CHP Türk siyasetini kirletmeye devam ediyor. Siyasi tarihimize yeni bir utanç vesikası olarak kaydoldu bu. Aslında bu hadise aradan geçen 40 yıla rağmen, CHP’de hiçbir şeyin değişmediğini de ortaya koymuştur. 27 Mayıs’ta iktidara giden yolu darbecileri kışkırtmakta gören CHP, 1978 senesinde iktidar kapısını ancak kirli pazarlıklar neticesinde transfer edilen 11 milletvekili ile açabilmiştir. Geleneği kirli olanın geleceği de pirüpak olmaz. Dün olduğu gibi bugün de CHP, siyaseti bir kabzımal pazarlığına dönüştürdü.
İRADENİZİ SATANLARDANSINIZCHP, milletin kendi adına hareket etmesi için emanet verdiği iradelerini pazara çıkardığı milletvekillerine sesleniyorum: Ey 15 milletvekili ya siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz. Siz iradesini satanlardansınız. Size Bay Kemal talimat verdi diye siz, bunu yerine getirdiğiniz zaman bu şahsiyetsizliktir. Sizin şahsiyetiniz olgunlaşmamış, yok demektir.
BEDELLİ ASKERLİK GÜNDEMDE DEĞİL
“Bedelli askerlik şu anda hükümetimizin gündeminde değil, böyle bir durum yok. Hele hele bir tarafta Afrin, bir tarafta malum Fırat Kalkanı Harekatı. Bunların olduğu bir dönemde bunu gündemimize almak şehitlerimize, özellikle gazilerimize, onlara karşı bir saygısızlık olur. Hayırlısıyla şu önümüzde seçim bitmiş olsun, inşallah başkanlık sistemine geçiş dönemi hallolduktan sonra bunlar tekrar masaya yatırılır. Ona göre atılması gereken adım bu konuda varsa o zaman bu adım atılır ama şu anda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil.”
SAYIN GÜL DEĞERLENDİRMESİNİ YAPTI
“Müsaadelerinizi alarak, bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağım. Zaten Sayın Gül, değerlendirmeleri kendileri de yaptılar. Sadece sizlere de teşekkür edeceğim. Seçim meydanı herkese açıktır. Seçim meydanı da bu noktada temenni ederiz ki her siyasi parti adayını belirler, ona göre de bizler kampanyamızı çok daha değerli kılacak adımlarımızı atarız.”
ANKETLERDE AÇIK ARA ÖNDEYİZ
“Anketlere dayalı olarak paylaşacağım tek şey var, hamdolsun anketler cumhur ittifakının açık ara önde olduğunu gösteriyor. Ama rakamsal bir şey bizden beklerseniz, rakamsal bir şey vermeyeceğim.”
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASDAL’A TAŞINIYOR
“Aziz Sancar hocamızın böyle bir derdi kesinlikle yok. Yani bunların hepsinde istismar var. Biz bir karar aldık, dedik ki ‘Öğrenci sayısı itibarıyla nitelik-nicelik, bunu yakalamamız lazım.’ Şimdi İstanbul Üniversitesi’nin öğrenci sayısı 105 bine ulaşmış durumda. Burada bir kalite maalesef olamıyor, düşüyor. Peki, biz İstanbul Üniversitesi markasını ortadan kaldırıyor muyuz? Hayır, öyle bir şey de yok. İbni Sina ismi geçti önce tamam. Ama arkadaşlar itiraz edince vazgeçtik. Şimdi bir tarafta İstanbul Üniversitesi, öbür tarafta da İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi şeklinde oluyor. Ortalama 50 bin civarında öğrenci bir tanesinde, 50 bin civarında öğrenci diğerinde kalıyor. Dert ideolojik. İstanbul Üniversitesi’ne Hasdal tarafında 700-800 dönüm bir arazi tahsis ettik. Burada İstanbul Üniversitesi’nin asli kampüsü veya külliyesi olacak. Önce biz Çapa’yı da düşündük. Çapa’nın zaten deprem riski sebebiyle birçok binasının yıkılması gerekiyor. Oralar yıkılacak, orası belki İstanbul Üniversitesi’nin merkezde bir irtibat bölümü olacak. Oradaki tarihi tescilli binalardan bazıları kalacak. Zaten Beyazıt’taki bina tartışılmaz. Bütün bunlar üzerinde YÖK çalışmalarını sürdürecek.”