HABER MERKEZİ / İSTANBUL
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin olağan il kongrelerine katılmak için dün önce Bayburt sonra da Gümüşhane’deydi. Cumhurbaşkanı’nın gündeminde Suriye ve Irak’taki gelişmeler ve Türkiye karşıtı girişimler vardı. Bölgede tarihin başından bu yana kurulan pek çok medeniyeti yıkan güçlerin kalıcı olmadığını kısa sürede yok olup gittiklerini söyleyen Erdoğan, “İnsanlığın kadim dertlerinden arta kalan bir avuç miras, yine hoyrat bir istilacı güç tarafından hedef alınmıştır. Ülkemiz de bu hedeflerden biridir” dedi.
Erdoğan, bir yandan Türkiye’yi büyütmek için çalıştıklarını, diğer taraftan da ülkenin ve milletin bekâsına yönelik tehditlerle canhıraş bir mücadele içinde bulunduklarını dile getirdi. Bazı ülkelerin dünyayı kendi tapulu malı gibi gördüklerini söyleyen Erdoğan, “İstedikleri gibi kural koyma ve çiğneme hakkına sahip olduklarını sanıyorlar. Halbuki tarihe bir baktığımızda nice tiranların, firavunların aynı hissiyatla hareket ederek hem kendilerinin hem de bölgelerinin mahvına sebep olduklarını görüyoruz.”
Erdoğan, Osmanlı’nın son döneminin ve Kurtuluş Savaşı’nın büyük kahramanlarından şehit Deli Halid Paşa’nın ‘kılıcım kısa’ sözlerini hatırlatarak “Bugün Türkiye adımını ileri atması gereken günlerden geçmektedir. Gençler, kılıcımız da, Allah’a şükür, Kurtuluş Savaşı yıllarındaki kadar kısa değil” ifadelerini kullandı. Erdoğan, meselenin sadece ileriye doğru adım atmak değil, aynı zamanda bunu doğru zamanda yapmak olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Cengiz Han, Anadolu’yu yerle bir edip ilerlerken bir şehri kuşatır ve teslim alır. Şehre giren Cengiz Han eli silah tutan genç, yaşlı tüm erkekleri bir araya toplayarak kendi mezarlarını kazmalarını ister. Bu sırada bir ihtiyar yalvar yakar Cengiz Han’ın yanına yaklaşır. ‘Şurada mezarını kazan 20 yaşındaki delikanlı benim oğlumdur, daha çok gençtir, ne olur onu affedin’ diyerek gözyaşları içinde Cengiz Han’ın ayaklarına kapanır. Cengiz Han, ‘Affetmem ihtiyar, çünkü sen, oğlun kendi mezarı başındayken ağlıyorsun ama vatanın uçurumun kenarındayken sadece seyretttin’ der. Biz bugün vatanımız uçurumun kenarındayken seyretmeyeceğiz ki yarın kendi evlatlarımızı kaybederken mezarlarının başlarında ağlamayalım. Masa başında ülkemizle ve bölgemizle ilgili yapılan hesapları, çizilen haritaları bir asır önce nasıl yırtıp attıysak, bugün de Allah’ın yardımıyla aynı şekilde paçavraya çevireceğiz.”
Erdoğan, 2010’dan sonra, özellikle de 2013’ten itibaren Türkiye’ye yönelik gözle görülür bir siyasi, diplomatik, ekonomik hatta askeri taarruz başladığını belirterek şöyle devam etti: “FETÖ davalarındaki soruşturmalar ilerledikçe görüyoruz ki karşımızdaki yapı öylesine ince bir planla kurgulanmış ki bu örgütün bizim insanlarımızın eseri olması mümkün değil. Bir matruşka gibi açtığınız kapının ardından yeni bir kapı karşınıza çıkıyor. Tıpkı bir labirent gibi girdiğiniz hiçbir yol sizi asıl faillere götürmüyor. Bir yerlerde tıkanıyor, kalıyor.”
Erdoğan, DEAŞ ile PYD’nin Rakka’da anlaşmasının, FETÖ ile PKK’nın Türkiye’deki yoldaşlığının, bunları tedavüle sokan ve yöneten gücün amacını gayet iyi anlattığını söyleyerek şöyle konuştu: “İster etnik milliyetçilik histerisiyle, ister mezhep bağnazlığıyla, ister ideolojik saplantıyla bu oyuna destek veren herkes, aynı gücün kullandığı bir araç haline gelmiş demektir. Biz, işte böyle olmayı reddettiğimiz için bunca saldırıya maruz kalıyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın, Cumhuriyet döneminde defalarca yapılmış olan bir hatayı biz bugün tekrarlamayacağız. Kendi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini feda etmeyeceğiz. Tehditlere boyun eğip, istiklalimizi ve istikbalimizi tehlikeye atmayacağız. Milletçe ya adam gibi yaşayacağız ya da adam gibi mücadelemizi verip, neticesine katlanacağız.”
ATATÜRK’Ü GÖRÜNCE MESELEYİ ANLADILAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti ve Tayyip Erdoğan aradan çekilirse her şey düzelecek” diyenlerin, İslam karşıtlarının ve Türk düşmanlığının asıl sebebinin Türkiye’nin doğru yol üzere olmasından kaynaklandığını belirtti. En son NATO tatbikatında hem Atatürk’ün hem de kendisinin hedef tahtasına yerleştirildiğine dikkati çeken Erdoğan, “Bir skandala imza attılar. Bizi devre dışı bırakmadan ülkemizi durduramayacaklarını bildikleri için şahsımızı hedef tahtasına oturtuyorlar. Bugüne kadar bize yapılan saldırıları gizleyemedikleri bir sevinçle karşılayanların, işin içine Atatürk de dahil edilince meselenin gerçek yüzünü anlamış olduklarını ümit ediyorum. Bu çerçevede yapılan açıklamaları da olumlu buluyorum” diye konuştu. Erdoğan, artık meselenin şahıs, parti olmadığını, hedefin Türkiye ve Türk milleti olduğunu belirterek, gelecek dönemin çok daha büyük sınamalarla geçeceğine işaret etti.
GAZETE KÖŞELERİNİ TUTAN BİR AVUÇ MİLET DÜŞMANI
“Biz değişim dedikçe, söylemlerimizi, kadrolarımızı yeniledikçe adeta birilerinin uykusu kaçıyor. Genel başkan değişikliğini dahi kasetle, türlü ayak oyunlarıyla yapabilenler, AK Parti’nin bütün bu süreçleri şeffaf bir şekilde yürütmesinden rahatsızlık duyuyorlar” diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Koltuğa oturduğu güAnden beri girdiği tüm seçimleri kaybetmiş bir zat, AK Parti’ye dil uzatma hadsizliği gösteriyor. Şark kurnazı bu çevrelere ‘Siz dönüp önce kendine bir bakın’ diyoruz. Gazete köşelerini tutmuş, televizyon ekranlarına ipotek koymuş, kültür ve sanat dünyasını esir almış bir avuç millet düşmanının ülkemizin ortak değerlerini sömürmesine sessiz kalmayacağız. Bunu da böyle bilsinler” ifadesini kullandı.
EREN BÜLBÜL’ÜN AİLESİNE ZİYARET
Bayburt ve Gümüşhane temasları sonrası helikopterle Trabzon Maçka’ya geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 11 Ağustos’ta bölücü terör örgütü mensupları tarafından şehit edilen Eren Bülbül’ün ailesini ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede Erdoğan çifti Eren’in annesi Ayşe Bülbül ve kardeşleri ile bir araya geldi. Ziyaret sonrası Erdoğan, ilçe meydanında halka hitap etti.