Brüksel’den sonra Avrupa daha az özgür

Brüksel katliamının ardından Avrupa’daki Müslümanların geleceği ve özgürlük-güvenlik dengesi bir kez daha gündem oldu. Peki saldırının özgürlükler ve çoğulculuk üzerinde etkisi ne olacak? Yanıtı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Sambur kaleme aldı.

[Karar]
GÖRÜŞLER
BİLAL SAMBUR
Avrupa’nın kalbi ve başkenti konumundaki Brüksel’de metro ve havaalanında gerçekleşen terörist saldırılarda 31 kişi hayatını kaybederken iki yüzden fazla kişi yaralandı. Avrupa ve dünya, Brüksel katliamının şokunu yaşamaktadır. Paris katliamından sonra Brüksel’de gerçekleşen terörist saldırının etkileri derin ve yıkıcı olacaktır.

Brüksel’deki saldırıyı DAİŞ terör örgütü üstlenmiştir. Paris ve Brüksel terör saldırıları, Avrupa’nın kendisini savaş içinde görme şeklindeki anlayışını ve algılayışını derinleştirmiştir. 11 Eylül’den sonra Amerika, terörle mücadele konsepti içinde küresel operasyonlar yapmıştı. Brüksel saldırısından sonra da AB bir bütün olarak kendi terörle mücadele savaşı konseptini geliştirecek ve uygulamaya koyacaktır. Terörle mücadelenin öncüsü ve lideri artık sadece Amerika değil, Avrupa’dır. Amerika gibi Avrupa da militarizasyon politikalarını yoğun olarak uygulayacaktır.

Katliamdan sonra DAİŞ terör çetesinin niçin özellikle Brüksel’i hedef aldığı sorusuna cevap aranmaktadır. Katliamdan üç gün önce Paris katliamının sorumlusu Salah Abdüsselam’ın Brüksel’de yakalanmasından dolayı bu şehrin terör çetesinin hedefi haline geldiği öne sürülmektedir. Ancak Brüksel’in terörizmin niçin hedefi haline geldiği sorusunun cevabı, terörist Salah Abdüsselam’ın burada yakalanmış olmasına indirgenemez. DAİŞ ve diğer terör örgütleri, olabildiğince Brüksel’de hücreler oluşturmaya ve burayı kendileri için bir merkez haline getirmeye çalışmaktadırlar. DAİŞ’e Avrupa’dan olan katılımların önemli bölümünün Brüksel’de yaşayan Asya-Afrika kökenlilerden olduğunu bu noktada not etmek lazımdır. DAİŞ’in içinde beş yüz civarı Belçika vatandaşı olduğu tahmin edilmektedir. İki yüz DAİŞ teröristinin Belçika’ya döndüğü tahmin edilmektedir. DAİŞ, Brüksel’de kendisine kolayca insan kaynağı bulabilmektedir

Brüksel katliamının stratejik bir hedefi ve mesajı bulunmaktadır. Brüksel, Avrupa Birliği ve NATO’nun başkenti durumundadır. DAİŞ, Brüksel katliamıyla bütün Avrupa’yı ve NATO’yu hedef almaktadır. Başka bir ifade ile DAİŞ, bütün Avrupa’ya savaş ilan etmiştir. Müslümanlar, Batılılar ve Afrikalılar hep birlikte DAİŞ terörizminin kurbanlarıdırlar

DAİŞ, bütün Avrupa’ya savaş ilan etmiştir. Müslümanlar, Batılılar ve Afrikalılar hep birlikte DAİŞ terörizminin kurbanlarıdır.

Salah Abdüsselam, Müslüman Afrikalı ve Asyalıar’ın oturduğu Molenbeek’te yakalanmıştır. Molenbeek, terörizmin merkezi olarak sunulmaktadır. Katliamdan sonra gözler buraya çevrilmiştir. Paris kasabı Abdüsselam’ın Molenbeek’te yakalanmasından sonra Fransa’nın Rakka’yı değil, Molenbeek’i bombalaması gerektiği medyada ifade edilmiştir. Molenbeek, şimdi Müslüman topluluklara yönelik öfkenin ve düşmanlığın yöneltildiği merkezi sembol haline gelmiştir. İslamofobi, ayrımcılık ve nefret söylemleri, Brüksel ve Molenbeek üzerinden üretilecektir

Molenbeek’te yaşayan insanlar, kendilerinin terörist olmadığını ifade etmekte ve Molenbeek’i radikalizmin merkezi olarak sunan söylemlerin kullanılmamasını ve bu yönde haberler yapılmamasını medyadan istemektedirler. Katlianmda sonra Brüksel’de özellikle Molenbeek’te yaşayan Müslümanlar, kendilerinin terörist olmadığını ve İslam’ın barış dini olduğunu ivedi şekilde ifade ettiler. Ancak yaşanan bu büyük şok ve travma karşısında Müslümanların terörist olmadığını ve İslam’ın radikal bir ideoloji olmadığını kavrayacak sağduyu ortadan kalkmış gözükmektedir.

Brüksel katliamıyla Avrupa’da terörle savaş psikolojisi derinleşecektir. Avrupa, kendisini savaşa göre konumlandırdıkça düşman tanımını da genişletecektir. Avrupa için düşman artık sadece DAİŞ değildir. İç ve dış düşmanın kim olduğu konusunda yoğun tartışmalar yapılacaktır. Avrupa’da yaşayan bütün Müslümanarın iç düşman kategorisinde değerlendirilmesi ciddi bir tehlikedir. Avrupa’da yaşamalarına rağmen Müslüman toplulukların bir türlü Avrupalı olmayı gerçekleştirmedikleri, Avrupa’yı yıkmak isteyen radikalizmi ve terörizmi kolayca benimsedikleri, Selefiliği Avyupa’’a taşıdıkları algısının mutlak gerçek olarak değerlendirilmesi gibi kanaatler toplumda baskın hâle gelecektir. Selefi dini söylemler yüzünden Brüksel’in radikal ve cihadist İslam’ın merkezi haline geldiği ve bundan dolayı Brüksel özelinde Avrupa’nın saldırıya maruz kaldığı söylemi, Avrupa’da büyük bir şok ile beraber yer etmekteir.

Avrupa’da terörle savaş psikolojisi derinleşecektir. Müslümanların iç düşman kategorisinde değerlendirilmesi ciddi bir tehlikedir.

Ayrıca Brüksel katliamı, Müslüman gençlerin Belçika vatandaşı ve Avrupalı olmayı reddedişlerinin eylemi olarak değerlendirilmektedir. Avrupa’da doğup büyümüş gençlerin DAİŞ’e katılmaları, Müslümanlar ve Avrupa arasındaki yabancılaşmayı ve kopuşu derinleştirmektedir. Avrupa, gençlerin radikalleşmesini önleme konusunda aciz kalmakta ve bu konuda Müslüman aileleri suçlamaktadır. Brüksel katliamı, Müslümanlar ve Avrupa arasındaki duygusal, psikolojik, sosyal ve kültürel kopuşu hızlandırıcı bir etkide bulunacaktır. Brüksel katliamı, İslam ve Müslümanları Avrupa’nın özgürlük ve çoğulculuk yaklaşımının dışında oldukça uzak yerlere, hatta çok tehlikeli düşman konumuna savurmuştur. Müsümanlar’a yönelik terörist ve radikal fanatikler şeklindeki önyargılar canlandırılmaya ve Müslümanlar hedef haline getirilmeye başlanmştır.

Belçika ve Avrupa, bir bütün olarak DAİŞ’le mücadele adı altında Müslümanları hedef alma yanlışına düşmektedirler. Avrupa’nın gerçek anlamda terörle mücadele için Müslüman topluluklardan ziyade terör ve şiddeti besleyen kültürel ve sosyal altyapıyı tanımaya ve anlamaya ihtiyacı vardır. DAİŞ teröristleri ve ırkçı İslamofobikler tehlikeli bir ittifak kurarak Avrupa’da özgürlük, barış ve çoğulculuğu öldürmek için her türlü cinayeti işleyecek bir cinnet ve çılgınlık haliyle hareket etmektedirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Görüşler Haberleri