Birleşmiş Milletler'in (BM) kurduğu Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu Başkanı Marzuki Darusman, BM Genel Kurulu'nun insan hakları komitesine yaptığı konuşmada, Myanmar'da süregelen ayrımcılık, tecrit, hareket kısıtlaması, güvenlik eksikliği, toprak, iş, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliğine atıfta bulunarak Arakanlı Müslümanlara yönelik süregelen soykırım niyetine dair güçlü bir çıkarım, soykırımın tekerrür etmesi konusunda ciddi bir riskin söz konusu olduğunu söyledi.
"MYANMAR, YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMİYOR"
Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu'nun geçen ay yayınladığı son raporunda, Myanmar'ın uluslararası yasal forumlarda Arakanlı Müslümanlara karşı soykırım iddiasıyla sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varıldığını dile getiren Darusman, "Myanmar, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde soykırımı önlemek, soruşturmak, etkili mevzuatı ve soykırımın cezalandırılmasını kanunlaştırmak için yükümlülüklerini yerine getirmiyor." diye konuştu.
Marzuki Darusman, Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçların tanıkları ve kurbanlarıyla yapılan bin 227 görüşmenin kayıtlarını bir diğer BM kuruluşu Myanmar Bağımsız Soruşturma Mekanizması'na gönderdiğini hatırlatarak, buna göre, 150'den fazla kişinin, çeşitli uluslararası suçların şüphelisi olduğunu kaydetti.
"MİSYON GÖRÜŞLERİ TEK TARAFLI"
Darusman, ülkelere Uluslararası Ceza Mahkemesi savcılarının Bangladeş-Myanmar sınırında işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili soruşturma yapmasını desteklemesi, BM Genel Kurulu'na da Ruanda ve eski Yugoslavya örneklerinde olduğu gibi geçici mahkemelerin oluşturulması dahil takviye önlemler almayı gözden geçirmesi çağrısında bulundu.
Myanmar'ın BM Büyükelçisi Hau Do Suan ise Myanmar hükümetinin, Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu'nu tanımadığını, misyonun görüşlerinin 'tek taraflı' olduğunu, 'yanıltıcı bilgi ve ikincil kaynaklara' dayandığını savundu.
NE OLMUŞTU?
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti 'etnik temizlik' ya da 'soykırım' olarak adlandırıyor. İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik girişimine yol açacağı endişesi taşıyor.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER/AA