Bir ülkeyi parça parça yutuyor

Kırım’ı 7 yıl önce dünyanın bakışları altında ilhak eden Rusya şimdi de gözünü Donbas’a dikti. NATO kozunu masaya koyan Kiev’e ise “Yeni bir savaş başlatmaya çalışanlar ülkeyi yok edecek” tehdidi savruldu. Kremlin’in yeni bir ‘oldu bitti’ hazırlığı yaptığı süreçte uluslararası camianın tavrı belirleyici hale geldi. Türkiye’nin çıkarlarını da tehdit eden Rus yayılmacı politikasına karşı daha kararlı bir duruş sergilenmesi gerekiyor.

Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği 2014’te, Donbas bölgesinde da özerk yönetim adı altında Moskova yanlısı yapı oluşturuldu.

Sonraki yıllarda Ukrayna ile Rusya arasında varılan ateşkes üç hafta önce Rusya yanlılarının dört Ukrayna askerini öldürmesiyle bozuldu. Kısa sürede tansiyon günden güne arttı.

Kremlin sınır hattına asker yığdı, Karadeniz’e gemi gönderdi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ise “NATO üyeliğimizi hızlandırın” çağrısı yaptı. 

‘YA PARÇA PARÇA ALIRIZ YA TEK SEFERDE’ MESAJI 

Lavrov’un, Putin’in de dile getirdiği “Donbas’ta savaş başlatmaya çalışanlar Ukrayna’yı yok edecek” çıkışıyla Zelenskiy’nin kamuflaj giyip cepheye gitmesi ipleri iyice gerdi. Merkel, Putin’den sınırdaki birliklerin azaltılmasını istedi.

Biden ‘saldırganlık’ karşısında ABD’nin Kiev’e ‘sarsılmaz desteğinin’ süreceğini bildirdi. İngiltere ve AB’de Kiev yanlısı tutum aldı. Ancak Kremlin’in Donbas’ı ilhak planının çok net bir tavırla durdurulabileceği kaydediliyor.

ZELENSKIY’DEN 24 SAAT ÖNCE KREMLİN’DEN DONBAS TELEFONU 

Moskova’nın donanma atağı sonrası ABD de Karadeniz’e iki savaş gemisi göndermek için düğmeye bastı. Kritik süreçte dikkat çeken hamle geldi.

Kremlin, Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefonda temas kurduğunu duyurdu. Görüşmede, Donbas’ın konuşulduğu belirtildi. Kanal İstanbul’un da gündeme geldiği, Rusya liderinin “Boğazlardaki mevcut Montrö rejiminin sürmesi önemli” ifadesini kullandığı kaydedildi.

KREMLİN’E KARŞI ‘İKİ ARADA BİR DEREDE’ TAVRI TERK EDİLMELİ 

Suların ısındığı dönemde, Ukrayna lideri Zelenskiy’nin bugün Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi planlanıyor. Temas öncesi, Ankara’nın Rusya’ya karşı denge politikasını terk ederek net tavır ortaya koyması gerektiğine yönelik beklenti arttı.

Rusya’nın Karadeniz’de hakimiyet öngörüsünün Türkiye’nin güvenliğini de yakından ilgilendirdiği belirtildi. ‘Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine Türkiye öncülük etmeli’ değerlendirmeleri yapıldı. 

KIRIM'DAN SONRA DONBAS 

Ukrayna’nın, geçen yıl NATO’dan ‘genişletilmiş fırsatlar partneri statüsü’ almasının ardından Donbas bölgesindeki ayrılıkçılar Moskova’nın desteğiyle tekrar şiddet ateşini yaktı. 2013’te Batı yanlılarını iktidara getiren Meydan hareketinden sonra da Rusya yanlısı ‘yeşil adamlar’ parlamentoyu basmış, ertesi yıl Kırım’ın ilhakı gerçekleştirilmişti. Aynı senaryonun Donbas’ta tekrarlanmaması için Türkiye ve Batı’nın ‘acil ve net’ adımlar atması bekleniyor. 

Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası NATO’nun eski komünist Doğu Bloku ülkelerine genişlemesinden rahatsızlık duyan Rusya Avrupa ile ‘sınır’ olarak gördüğü Ukrayna’da Kırım’dan sonra doğudan da parçalar koparma peşinde.

Coğrafi olarak Avrupa ile Rusya arasındaki Ukrayna halkı özellikle 2013 yılından sonra Rus ve Batı yanlıları olarak kutuplaşmış durumda. Özellikle Rus etnik kökenlilerin yoğun yaşadığı ve Donbas olarak anılan Donetsk ve Luhansk bölgelerinde bu kutuplaşma ülkeden ayrılık hareketine dönüşmüş durumda. Donetsk’in kuzey ve orta kısmı ile Luhansk’ın güney kısmındaki Rus etnik kökenliler Kremlin’in askeri ve mali yardımıyla Kiev’in Batı blokuna eklemlenme stratejisine karşı silahlı ayrılıkçılık mücadelesi veriyor.

2014’ten bu yana 13 binden fazla kişinin öldüğü Donbas krizinde Ukrayna, çözümü NATO’da ararken Rusya ayrılıkçılara özel statü verilmesini istiyor. Kiev’de 2013 yılında Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç’in Meydan denen halk hareketiyle devrilmesi sonrası Ukrayna’nın etki alanından çıkmasından korkan Rusya önce Karadeniz filosuna ev sahipliği yapan Kırım’ı kopardı.  2014’te Kırım Parlamentosu askeri üniformalı, üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan “silahlı, yeşil adamların” baskısıyla Kırım’ın Rusya’ya ilhakını sağlayacak referandumu yapma kararı aldı.

Yerli halk olan Tatarlar ve Ukraynalıların karşı çıkarak katılmadığı 16 Mart 2014’teki tartışmalı referandumun ardından Kırım, Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildi. Rusya yanlılarının işgali Kırım’la da kalmadı. Ukrayna’nın doğusundaki şehirlerde Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. Donbas denilen bölgede Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 7 yıldır sürüyor.

Ukrayna’nın, geçen yıl NATO’dan ‘genişletilmiş fırsatlar partneri statüsü’ alarak üyeliğe yaklaşmasının ardından Rus ordusu’nun Ukrayna sınırına adeta askeri yığınak yapması, Donbas bölgesinde zaten hiçbir zaman bitmeyen çatışmaları yeniden artırdı. Rusya yanlısı ayrılıkçıların 26 Mart’ta 4 Ukraynalı askeri öldürmesi bölgedeki krizi zirve noktasına çıkardı.

Şimdi yeni bir Kırım senaryosu yaşanmaması için analistler ABD ve Avrupa’nın Rusya’ya karşı net adımları bir an önce atması gerektiğini savunuyor. Rusya ile son yıllarda yakınlaşmaya rağmen Kırım’ın ilhakını tanımayan ve Ukrayna ile sıcak ilişkileri sürdüren Türkiye’nin de Donbas konusunda net tavır koyması bekleniyor.

Zira Rusya başta Suriye olmak üzere Libya’da ve Dağlık Karabağ konusunda Türkiye’nin karşısında açık olarak pozisyon almıştı. Libya’da Ankara’nın desteklediği Ulusal Mutabakat hükümetine karşı doğudaki Halife Hafter yönetimine destek veren Rusya Dağlık Karabağ işgalinde de Ermensitan’a yıllarca askeri yardımda bulunmuştu.  

PUTİN’DEN ERDOĞAN’A: MONTRÖ REJİMİ ÖNEMLİ 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna krizi konusunda bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği açıklandı.

Kremlin’den yapılan açıklamada, görüşmede Kanal İstanbul’un da gündeme geldiği, Putin’in “Karadeniz’e açılan Boğazlardaki mevcut Montrö rejiminin sürmesinin önemli olduğunu vurguladığı’ belirtildi. Kremlin açıklamasında, iki liderin görüşmede ayrıca Suriye, Libya, Rus yapımı Sputnik V aşısının olası ortak üretimi ve Dağlık Karabağ gibi konuları ele aldığı belirtildi.

Açıklamada, “Türkiye’nin Kanal İstanbul inşaatı planlarıyla bağlantılı olarak Rus tarafı, bölgesel istikrarın ve güvenliğin garanti edilmesi adına, Karadeniz Boğazlarındaki mevcut rejimin 1936 tarihli Montrö Sözleşmesi’nin maddeleriyle uyumlu şekilde sürdürülmesinin önemini vurguladı” denildi.

KREMLİN: NATO ÜYELİĞİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN SONUÇLARA YOL AÇAR 

Rusya’dan Ukrayna’daki Donbas krizi için tehdit içeren açıklamalar gelmeye devam ediyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna’da yeniden bir iç savaşın başlayacağına dair endişeleri olduğunu belirterek böyle bir durumun, Rusya’nın güvenliği için tehdit oluşturacağını söyledi.

Peskov, “Ukrayna’da Srebrenitsa benzeri insani felaketin yeniden meydana gelmesi durumunda, dünyadaki hiçbir ülke kenara çekilmeyecek, Rusya dahil böyle bir trajedinin olmaması için gereken önlemleri alacaktır” diye konuştu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da, verdiği brifingde, “Ukrayna’nın NATO’ya üye olması olasılığı, ülkeye barışın getirilmesi yerine, tam tersine Ukrayna’nın güney doğusundaki durumu kötüleştirecek ve geri dönüşü olmayan sonuçlar yol açacaktır.” dedi.  

ABD KARADENİZ’E İKİ SAVAŞ GEMİSİ GÖNDERİYOR 

Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Karadeniz’e iki savaş gemisi göndermeyi planladığı yönündeki haberi doğruladı. Açıklamada, ABD’nin iki savaş gemisinin Boğazlardan geçerek Karadeniz’e gideceği yönünde bildirimde bulunduğu teyit edildi.

Gemilerin 4 Mayıs’a kadar Karadeniz’de kalacakları belirtildi.  CNN televizyonu önceki gün, ismi açıklanmayan bir Amerikalı yetkiliye dayandırdığı haberde ABD’nin Ukrayna krizinde Kiev’e destek için Karadeniz’e savaş gemileri göndereceğini ve Washington’ın bu konuda, Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Ankara’ya bildirimde bulunduğu iddia edilmişti.

UKRAYNA DEVLET BAŞKANI TÜRKİYE’YE GELİYOR 

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey (YDSK) dokuzuncu toplantısı vesilesiyle Türkiye’ye gelecek. YDSK dokuzuncu toplantısı bugün İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Zelenskiy başkanlığında gerçekleştirilecek.

Konsey Toplantısı’nda, stratejik ortaklık düzeyindeki Türkiye-Ukrayna ilişkileri tüm veçheleriyle gözden geçirilecek, ikili iş birliğinin derinleştirilerek geliştirilmesi için atılabilecek adımlar ele alınacak. Ayrıca, soydaş Kırım Tatarlarının hayat koşullarının iyileştirilmesine yönelik ortak projeler hakkında görüş alışverişinde bulunulacak. Zelenskiy’in gelecek hafta da Fransa’ya gitmesi bekleniyor.  

Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunun temeli nedir?      

Rusya ile eski bir Sovyetler Birliği ülkesi olan Ukrayna’nın arası, Kiev yönetiminin Avrupa Birliği (AB) ile yakınlaşması üzerine açıldı. Kiev’de iktidara gelen Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç, ülkenin Batı’ya yönelmesini engellemek için 2013 yılında AB Ortaklık Anlaşması’nı askıya aldığını açıkladı.

Bu karar, Ukrayna tarihinde derin krizlerin başlangıcı oldu. 2013’te “meydan olayları” sonrası Yanukoviç, Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı. Coğrafi olarak Avrupa ile Rusya arasındaki Ukrayna’nın insanları da Rus ve Batı yanlıları olarak kutuplara bölündü.  

Donbas neden Kiev yönetiminin kontrolünde değil?      

Ukrayna’da Rus kökenli nüfusun yoğun bulunduğu Donetsk ve Lugansk (Donbas) bölgelerinde Şubat 2014’te ayrılıkçı gruplar ağır silahlarla hükümet yanlısı birliklere saldırdı. Kremlin destekli ayrılıkçılar sözde halk oylamalarıyla 11 Mayıs 2014’te Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdu. 

Son gerginlik nasıl başladı?      

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Aralık 2019’da, Normandiya Dörtlüsü Liderler Zirvesi yapıldı. Ukrayna, Rusya, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının katılımıyla gerçekleşen zirvede, tam ateşkes ve Minsk Anlaşması’na bağlılık vurgusu yapıldı.

Ancak bu yıl Rus ordusunun Ukrayna sınırına adeta askeri yığınak yapması, Donbas bölgesinde zaten hiçbir zaman bitmeyen çatışmaları yeniden artırdı. Rusya yanlısı ayrılıkçıların 26 Mart’ta 4 Ukraynalı askeri öldürmesi bölgedeki krizi zirve noktasına çıkardı.  

Batının pozisyonu nedir?      

Moskova’nın, Ukrayna sınırına askeri sevkiyat yapmasına AB ve ABD tepki gösterdi. Batı, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğünü desteklediğini bildirdi. ABD Başkanı Joe Biden, Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rusya’nın Donbas ve Kırım’daki “saldırganlığı” karşısında ABD’nin Ukrayna’ya “sarsılmaz desteğinin” süreceğini ifade etti. AB ve NATO da Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğini ifade etti.  

Taraflar ne istiyor?      

Rusya Ukrayna anayasasında Donbas’a özel statü sağlayacak değişiklikte ısrarcı olurken Ukrayna tarafında böyle bir değişikliğin ülkeyi bölünmeye sürükleme ihtimaline karşın şüpheyle karşılanıyor.

Bir yandan da Moskova krizi Ukrayna’nın iç savaşı olarak göstermeye ve Kiev’i ayrılıkçılarla görüştürüp krizde kendisini taraf olmaktan çıkarmak istiyor, bu durum Ukrayna tarafından kabul edilmiyor.

Zelenskiy, NATO Üyeliği Hareket Planı verilmesinin önemine dikkati çekerek NATO’nun Donbas’taki savaşı bitirmek için tek yol olduğunu belirtti.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Hafter'in kontrolündeki Sirte'de askeri hareketlilik
Putin ve Erdoğan'dan kritik temas: Montrö'nün korunması önemli
Rusya’dan gerilimi artıracak bir açıklama daha: Donbass’taki ayrılıkçıları destekleyeceğiz

Dünya Haberleri