GALATASARAY'I HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEZDİ
Çok sıkı Galatasaraylıydı... Öyle ki doğduğundan, öleceği ana kadar bu böyle kalacaktı. Öyle ki, Fenerbahçe'den transfer teklifleri almasına rağmen 1953 Temmuz'unda, kulübüyle beş yıllık profesyonel sözleşme imzaladı. Üstelik teklif edilen rakamın yarısına. O da biliyordu Galatasaray'ın paradan daha değerli olduğunu. Tıpkı Metin Oktay gibi..
Arkadaş canlısıydı. Kimseyi satmayı düşünmedi. Hele ki bu Galatasaray ise asla ayrım yapmaz. Dönemin Galatasaray'ında sözü geçen Turgay, Metin, Tarık, Turan ve Ergün beşlisi teknik direktör Gündüz Kılıç'ın istifa ettiği dönemde, takımdaki gruplaşmaları önlemek, güzel günlere bir an önce tekrar kavuşmak için bir toplantı yaptı. Ancak toplantı gizli saklı olmasına rağmen olan biten her şeyden yöneticilerin haberi oluyordu ve kendi içlerinde birisinin ispiyoncu olduğunu düşünüyorlardı. Çok geçmeden bu kişinin Ergün olduğu anlaşılınca Metin Oktay, Ergün'ü döverek hastanelik etmişti. Arkadaşlık bu ya, döverek hastanelik etmesine rağmen Metin Oktay'a bulunduğu telkinde "Söyleyin ona ölmediyse biz gazinoya gidiyoruz oraya geliyorsa gelsin" demesini sağlamış.
FENERBAHÇE FORMASI DA GİYDİ
Futbolun bir oyundan ibaret olduğunu en iyi bilenlerden biriydi. Bu yüzden en ezeli rakibinin formasını giymekten bile imtina edemezdi. Etmedi de... Kendisini ziyarete gelen Fenerbahçeli yöneticiler, Şükrü Birand, Ogün Altıparmak, Osman Göktan, Aydın Yelken ve Yaşar Mumcu ile eski hakem ve Merkez Hakem Kurulu başkanlarından Ertuğrul Dilek'in kendisine hediye ettiği Fenerbahçe formasını giymekten çekinmedi.
YASİN ÖZDENAK'A NASİHAT ETTİ
Kutsallığın ne olduğunu en iyi o bilirdi. Jübilesinde yedeği Yasin Özdenak'a formasını verirken "ben her zaman Galatasaray'ın bir aslanıydım. Sen de öyle olmalısın. Aksi durumda Galatasaray'lılık bir şeye benzemez..." demiştir. Zaman zaman katıldığı etkinliklerde halen bu sözün kutsallığına inanır ve sürekli olarak söylemeye devam eder. Ben Galatasaray'ın aslanıyım...
Lefter, Metin Oktay, Baba Hakkı, Şenol Güneş bu kişiler oynadıkları takımlarda efsane olmuş kişilerdir ve her daim övgü ile bahsedilirler. Uğur Mumcu'nun gençlik yıllarındaki idolüydü Turgay Şeren. Mumcu hep ona özenir, onun kadar iyi bir kaleci olmayı istermiş. Ancak amatör maçlardan birisinde ayağı kırılınca kader ona bambaşka bir yol çizmiş. Mumcu katledilince sıkı dostu Turgay Şeren cenazesi için en ön saflarda yerini almıştır. Galatasaray'a damga vuran Taffarel ve Muslera gibi ünlü futbolcular tarafından sık sık ziyaret ediliyordu. Galatasaraylı nasıl olunur dersi veriyorda adeta ziyaretlerde.
Turgay Şeren, geçen yıl bir televizyon programına verdiği röportajda çok sevdiği arkadaşı Metin Oktay'ı anarken, "Metin'in yanına gitmeme yaş itibariyle az kaldı" demişti. Elbette unutulmayacaksın büyük kaptan. Senin gibi Galatasaray tarihine efsane olarak geçmiş insanları ne Galatasaraylılar ne Fenerbahçeliler ne Beşiktaşlılar ne de diğerleri asla unutmaz. Futbol bu ülkenin en büyük heyecan duygusu. Tarihe geçen efsane zümreler asla unutulmaz.
ADINI BİZZAT ATATÜRK KOYDU
Turgay Şeren'in babası Sabit Şevki Bey, Atatürk'ün özel kalem müdürüydü. 1932 yılında dünyaya gelen Turgay Şeren'in adını da bizzat Atatürk, 'Türkay' olarak koydu. Turgay Şeren'in asıl adı Türkay Sabit Şeren'di. Türkay, Mekteb-i Sultani'nin (Galatasaray Lisesi) ilk kademesinde okurken Ali Sami Yen stadı yapılmaya başlanır. Temel atma için okulun bütün talebelerinden 5 ila 10 lira arasında bağış yapmalar istenir. Türkay da harçlığı olan 10 lirayı seve seve stadın yapımı için bağışlar. Yıllar sonra Ali Sami Yen Stadı'nın kapanış törenlerinde bu anısını gözleri dolarak anlatacaktır. Galatasaray Lisesi'nde okurken Fransız hocalar Türkay ismini telaffuz etmekte zorlanırlar. Çünkü Fransızca'da 'ü' ve 'k' harfleri yoktur. Fransız hocaların dillerinde 'Türkay' ismi 'Turgay' olur ve öyle kalır.
BELKİ ADINI BİLMİYORDU AMA EN İYİ O YORUMLUYORDU
Televizyonda yorumculuk yaptığı dönemde Patrick Kluivert'ın adını anımsayamadığı için ondan 'Plüver' diye bahseder, Beşiktaş'ın eski golcüsü John Carew'e 'Karen' derdi. Arsenal'in en iyi futbolcularından Robert Pires'in Galatasaray'a transfer olacağı haberleri yayılınca " çok iyi futbolcusun ona ben de şahidim" şeklinde seslenmiştir: Olsun, o futbolun adamıydı. Adları bilmek zorunda değildi. Önemli olan ne dediğiydi. Futbolda duayen lakabı takılabilecek ender kişilerden birisidir Turgay abimiz.