AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, cuma namazını kıldığı Hz. Ali Camisi'nden çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Seçim kampanyasına başladıklarını belirten Yıldırım, "Görüyorsunuz devam ediyoruz. Gayet güzel devam ediyor." ifadesini kullandı.
"Nasıl bir seçim süreci işleyecek. 31 Mart'taki ile aynı mı olacak? Farklı bir yol haritası mı izleyeceksiniz?" şeklindeki soruya Yıldırım, "Seçim kampanyasıyla ilgili AK Parti Teşkilatları İstanbul İl Başkanlığı seçim koordinasyon merkezi oluşturuldu. Koordinasyon merkezi kampanyanın bütün boyutlarıyla sorumlusu olacak. Biz de o çerçevede kampanya çalışmalarını yürüteceğiz." dedi.
Yıldırım şöyle devam etti:
"Malum ramazan ayındayız. Mübarek ramazan ayında özellikle iftar programları, iftar sonrası programlar ve sahur olmak üzere 3 bölümde programları gerçekleştiriyoruz. İftar öncesi daha ziyade çeşitli sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, onların toplantıları oluyor. O toplantılara katılıyoruz. Bazı günler rastgele iftara evlere giderek iftar yapıyoruz. Çay sohbetleri oluyor vatandaşlarımızla sohbet ediyoruz. Bu şekilde vakit geçiyor. Sahuru buluyoruz. Sahuru da bir yerde yaptıktan sonra bir müddet istirahat tekrar çalışmaya başlıyoruz."
'HER RAMAZANIN SONUNDA BAYRAM VAR'
"Ramazanın sonu bayram mıdır?" sorusu üzerine Yıldırım, "Her ramazanın sonunda bayram var biliyorsunuz. Bayramsız ramazan düşünülemez. İnşallah ramazanı tamamlayacak, bayramı da idrak edeceğiz." şeklinde konuştu.
Yıldırım, geçen hafta paylaştığı "Anneler Günü" mesajını da hatırlatarak, "Geçen hafta bana birisi bugün 'Anneler Günü' diye sormuştu. Biz Anneler Günü tabii o zaman aklımıza gelmedi, dileklerimizi, mesajımızı vermiştik ama ziyanı yok. Bir gün değil her gün anneler günüdür. Önümüzdeki pazar günü, -bu sefer yanlış yapmayalım- şimdiden annelerimizin gününü kutlayalım. Bizi dünyaya getiren, bizi büyüten, 'Cennet ayaklarının altında' diye müjdelenen annelerimizin ellerinden öpüyoruz. Özellikle şehit annelerinin ellerinden öpüyoruz. Bu ülkenin birliği için, kardeşliği için gece gündüz demeden hayatını seve seve veren şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Rabb'im birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin." ifadesinde bulundu.
'CUMHUR İTTİFAKI DEVAM EDİYOR'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ortak çalışmalarının olup olmayacağına yönelik soru üzerine ise Yıldırım, "Cumhur İttifakı devam ediyor. Dolayısıyla Sayın Bahçeli İstanbul'da daha ziyade kampanyasını, faaliyetlerini sürdürecek biz de aynı şekilde bazı ortak programları da gerçekleştireceğiz. Bu şekilde inşallah güzel bir sonucu elde edeceğiz." dedi.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden yasak geçişlerle ilgili cezalara ilişkin yapılan düzenlemeyle kaldırıldığını hatırlatan Yıldırım, "Ondan sonraki uygulamalarda da yine bazı yanlış anlaşılmalardan dolayı yine cezalar kesilmeye başlamış. Birinci sınıf araçlar ama işte Doblo ve benzeri araçlar hariç diye bir UKOME kararı olduğu için maalesef yine ceza yazılmaya başlanmış. Bu kararı da konuştuk İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle düzeltiyorlar. İnşallah bundan böyle birinci sınıfa giren ister taksi ister Doblo veya benzeri araçlar olsun herhangi bir şekilde cezalı geçiş sayılmayacak. Böylece vatandaşlarımızın, İstanbulluların mağduriyeti de bitmiş olacak. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi pazartesi toplantısında da yine İstanbulluları ilgilendiren AK Parti Grubu'nun bazı teklifleri var. O teklifleri görüşecek. Onları takip edeceğiz." dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarına ilişkin soruyu "Teşekkür ederim" diyerek yanıtlamayan Yıldırım, "Seçimin iptaline gerekçe olarak sandıklardaki kamu görevlisi olmayan sandık görevlilerinin gösterildi usulsüzlük olarak. Kamu görevlisi olmayanların seçimin sonuçlarını değiştirmeye yönelik bir girişimleri oldu mu?" şeklindeki soru üzerine şu yanıtı verdi:
"Tabii geniş gerekçeli kararı Yüksek Seçim Kurulu henüz yayınlamadı, bir ara karar yayınlandı. Geniş kapsamlı kararda bütün bunlar görülecektir. Şu kadarını bilmenizi istiyorum; bu seçimlerin yenilenme kararı ile ilgili sadece kanuna uygun olmayan sandık başkanı veya memur üyesi değil, aynı zamanda bunların görev yaptığı sandıklardaki sonucu etkileyecek oy değişiklikleri, bu var. Bunun dışında da ne var orada, 123 tane Büyükşehir Belediyesine oy kullanılan sandıklardan 123 tanesinin 22 tanesi tamamen boş. Hiç oy filan yok. Oy işlenmemiş. Geriye kalan 101 tanesinin de çeteleler var, sayım sonuç tutanağı var ancak hiçbir imza yok. Dolayısıyla oradaki rakamlar doğru mudur değil midir teyit edecek bir şey yok. Bunları da üst üste topladığınızda 123 seçim sayım sonuç tutanağı veya çetelenin toplam 42 bin oya tekabül ediyor. 42 bin oy ne demektir? İki adayın arasındaki fark 13 bin 729. 42 bin oy kaydedilmemişse, sağlıklı kayıtlara geçmemişse bu aradaki farkın 3 katından fazla. Dolayısıyla bu hususu da dikkate aldığımız zaman hem kanuna uygun olmayan görevlilerin atanması, hem bu görevlilerin görev yaptığı sandıklarda Büyükşehir Belediyesine ait sayım sonuç tutanaklarının bu şekilde eksik olması, boş olması ikisi birleştirildiğinde burada açıkça seçimin sonuçlarını etkileyecek bir durum meydana çıkıyor."
'SANAT KARİYERİNE FAYDA SAĞLAMAZ'
Binali Yıldırım, son günlerde sanatçıların sosyal medya paylaşımlarının sorulması üzerine, "Kampanya süresince herkes görüşünü ortaya koyacak. Burası özgür, demokratik bir ülke. Türkiye bir hukuk devleti. Herkes görüşünü ortaya koyabilir. Ama bu eleştiri boyutunda da olabilir. Hakarete, husumete dönüşmemesi lazım. Bence sanatçılar bir aday etrafında ideolojik bir kümelenme yapmak yerine görüşlerini tek tek ifade edebilirler. Bunda bir beis yoktur. Ama açık taraf tutmak onların sanat kariyerine de çok büyük fayda sağlamaz." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin "Kırgın seçmenler var. 23 Haziran'da onlar da sandığa gidecek. kırgın seçmenler nasıl sandığa çekilecek?" sorusunu Yıldırım, şöyle yanıtladı:
"Bu çalışmaların amacı kırgınları, küskünleri, sandığa gitmeyenlerin ayağına gidip onları kendimizi, projelerimizi daha çok anlatacağız. Ve bu şekilde sandığa gitmelerini sağlayacağız. Sandığa gitmek demokrasinin gereği. İstanbul'da yaşayan tüm oy verecek hemşehrilerimizin genç, kadın, erkek herkesin bu demokratik hakkı kullanmalarını biz önemsiyoruz. Ve özellikle şehrin geleceği için 'Benim de söyleyeceğim söz var' diyen bütün hemşehrilerimizi, İstanbulluları bu seçimde o vermeye davet ediyoruz."
İSTANBUL/AA