Referandum çalışmaları kapsamında İzmir’e gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Kemeraltı esnafını ziyaret etti. Baykal, İçişlerine Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, yüreğin yetiyorsa İçişleri Bakanlığına bir gel, Kemal Kılıçdaroğlu ile sana kaset kumpasını kim kurdu, bir gösterelim" sözlerine yanıt verdi.
HEMEN GÖRÜŞELİM
Baykal, “Her an Sayın İçişleri Bakanı ile buluşmaktan, onu dinlemekten, onun bana söyleyeceği devletin bilgisi dahilinde olan her konuyu benimle paylaşmasından mutluluk duyarım. Buna açığım. Hemen bunu gerçekleştirebilir. Yalnız bu buluşmaları benimle özel bilgi paylaşımı anlayışı içinde değerlendirmesine gerek yok. Elindeki bilgilerin gereğini derhal yerine getirebilir, getirmelidir. Ben onun bana söyletecekleri ile hüküm verecek değilim. Hüküm vermesi gereken yargı mercileridir. Türkiye’nin bu konudaki resmi sürecidir. O süreç elindeki bilgileri versin, o sürecin elindeki bilgileri hepimiz görelim. Konu aydınlatılsın. Memnuniyetle sevinçle ben de takdirini yaparım” dedi.
YARGIYLA PAYLAŞSIN
Hükümetin elinde yeni bir bilgi ya da delilin olup olmadığını bilmediğini dile getiren Baykal, “7 yıldır bol siyasi değerlendirme dinledik. Hiçbir kimseden hiçbir şey çıkmadı. Eğer şimdi yeni bir durum varsa beninle niye paylaşıyor Sayın Bakan. Derhal yargı mercileriyle paylaşsın, onlar da gereğini yapsınlar, görelim. Şu ana kadar bu doğrultuda ne yazık ki ciddi bir şey çıkmadı. Ben bu konuda gerçeklerin ortaya çıkmasında mutluluk duyarım. Benim bu konuda elbette bir teşhisim var. Bunu da kamuoyu ile paylaştım. Ama benim o değerlendirme ve teşhisimi değiştirmemi gerektirecek hiçbir somut ciddi gelişme olmadı. Bu olmadan da benim kulağıma fısıldanan sözlerle ben kanaat değiştirecek değilim” diye konuştu.
ETKİLİ MERCİLERDEN SORUMLULUĞU OLAN VAR MI?
Bakan Soylu’ya ‘cesaret’ kavramı üzerinden de yanıt veren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir de bakan cesaret meselesinden söz ediyor. Cesaret şu sırada ‘Bunu Gülen Cemaati yaptı’ demek değildir. Bu en kolay iştir, herkes bugünlerde ona atıyor. Cesaret onun dışında bugünün etkili mercileri arasında bu konuda sorumluluk sahibi varsa onu söyleyebilmektir. Bir İçişleri Bakanı için de en büyük başarı resmi güç sahiplerinden gerekirse hoşlanmayacağı şekilde konunun gerçeğini ortaya çıkaracak cesaretli adımlar atmaktır.”
İZMİR/İHA