Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP’li vekiller Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Mehmet Ekici, İhsan Barutçu, Deniz Bölükbaşı gibi siyasetçilere kaset kumpası kurulmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı’nın hazırladığı fezlekede önemli tespitlere yer verildi.
Habertürk'ün haberine göre; Şüphelilerin 18 kişiye yönelik 11’i ev 2’si işyeri olmak üzere toplam 13 adrese dinleme cihazı ve kamera yerleştirdiği, teknik araçlarla da izleme-dinleme yaptıkları belirtildi.
Şüphelilerin, kaset skandalları ile FETÖ’nün menfaatleri doğrultusunda iktidar, anamuhalefet ve muhalefet partile- rini kontrol altına alarak, siyaseti dizayn etmek istediği vurgulandı.
Fezlekede, İstihbarat Dairesi C Şubesi ile Ankara Emniyet İstihbarat Şubesi’nde görevli emniyet müdürleri ile istihbarat polisinin komplonun merkezinde yer aldığı ve hedef kişileri adım adım takip ettikleri kaydedildi. Bu takibi ortaya koyan grafiklerde, FETÖ’cü polislerin siyasetçileri hem dinledikleri, hem de izledikleri, telefon sinyal kayıtlarıyla ortaya konuldu.
‘KASETLER GÜLEN’E GİTTİ’
Şüphelilerin, 2008’den 2012’ye kadar kesintisiz biçimde bu eylemlerini sürdürdükleri, görevlerinin sağladığı nüfuz ve güçle yasadışı örgütlenme oluşturdukları ifade edilen fezlekede, komployu kuran o dönemin istihbarat müdürlerinin, ABD’ye gittiği, söz konusu görüntüleri FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’e götürdükleri, bu süreçten sonra kasetlerin servis edildiği kaydedildi.
14 POLİS ŞÜPHELİ
Komploda yer aldığı iddia edilen emniyet görevlileri şöyle: Gürsel Aktepe, Lokman Kırcılı, Tamer Bülent Demirel, Yunus Yazar (eski istihbaratçı polis şefleri), Kaan Özyiğit, Özgür Türker, Mustafa Koparan, Selim Yasdıbaş, Rüstem Atik, Sedat Zavar, Enes Çiğci, İlker Usta, Ahmet Yılmaz Ekiz, Abdül Köksa (eski istihbaratçı polisler). Zavar, Çiğci ve Usta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde ofisine böcek konulması davasının da sanıklarından.
‘GÜLEN’İN ARŞİVİ VAR’
Örgütün devlet yapılanması içindeki en güçlü olduğu alanların başında, güçlü bir istihbarat ağına sahip olması geldiği kaydedilen fezlekede, şu değerlendirme yer aldı:
Kamu kurumlarında çalışan örgüt mensupları elde ettikleri bilgileri örgüte aktarmakta ve toplanan bütün bilgiler yukarıda birleştirilerek büyük bir havuz oluşturulmaktadır. Örgüt hedeflerine ulaşmak için bu havuzdaki bilgi ve belgeleri amaca uygun hale getirerek hasım cephedeki kişi ve kurumlar aleyhinde kullanmaktadır.
Örgütün istihbarat ağı ya da gücü konusunda bahsedilmesi gereken bir husus da Gülen’in sahip olduğu arşivdir. Bu yasadışı arşivde, örgütün yasadışı adli ve önleme dinlemeleri, kendine ait gelişmiş cihazlarla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtları, kamu personeline yönelik fişlemeler ile örgütle teması olan öğrencilerin ve ailelerinin bilgileri bulunmaktadır.