Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine ilişkin hükümet kanadından gelen açıklamalar muhalefetin ve ekonomistlerin itirazlarıyla karşılandı.
“130 milyara ne oldu?” sorusunun cevabına ilişkin kamuoyunda beklenti sürerken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli dikkat çeken ifadeler kullandı.
Canikli “MB geçen yıl oluşan 36 milyar dolar cari açığın finansmanı için döviz sattı. Yabancılardan da döviz çıkışı oldu” dedi.
MB’NİN ELİNDEKİ EN ÖNEMLİ GÜÇ YOK EDİLDİ
Bavul ticaretini işaret ederek yolcuların beraberinde yurtdışına dolar çıkardığını söyleyen Canikli “Vatandaşların döviz varlıkları da arttı, bu dövizleri Merkez sattı” diye konuştu.
Canikli’nin, Albayrak dönemindeki işlemlere ilişkin ‘açıklaması’ yeni soru işaretlerine de yol açtı. ‘Satışlarda neden ihale açılmadı?’ sorusu gündeme geldi. MB’nin önemli bir enstrümanından mahrum bırakılması eleştirildi.
130 MİLYAR DOLAR NEREDE: BAVULLU YASTIKLI SAVUNMA
Merkez Bankası’nın 2020 yılında 93 milyar dolarlık rezervi olduğuna değinen AK Parti Başkan Yardımcısı Canikli, bunun 36 milyar dolarını cari açık için 26.6 milyar doların da cari açığa dahil olmasına rağmen altın ithalatı için harcandığını aktardı. Canikli, 9.3 milyar dolarlık yatırımından çıkış olduğunu, 3.3 milyar dolarlık rezervin de yolcu beraberinde yurtdışına çıktığını anlattı.
Uzun bir süredir gündemde olan Merkez Bankası rezervleriyle ilgili sessizlik bozuldu. Muhalefet her defasında Merkez Bankası’nın yaklaşık 130 milyar dolarlık rezervinin nereye ve ne şekilde harcandığını sorgularken, Hükümet rezervler üzerinden birtakım açıklamalarda bulundu.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının ardından dün de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli bazı detaylar verdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2020 yılında yaklaşık 93 milyar dolar döviz rezervinin olduğunu açıklayan Canikli, ekonominin 2020’de 36 milyar dolar cari açık verdiğini anlattı.
Bu yüzden sadece cari açık için 2020 yılında bu açığın kapatılması için 36 milyar dolarlık döviz satışının gerçekleştiğini söyledi. Canikli aynı zamanda cari açığa dahil olmasına rağmen altın ithalatı için de ekstra 26.6 milyar dolarlık rezerv satışı olduğunu açıkladı.
Ayrıca Canikli yastık altına da değindi. Canikli “2020 yılında TCMB, yolcu beraberinde yurt dışına çıkarılan ve TCMB bilançosunun Net Hata ve Noksan kaleminde yer alan 3.3 milyar dolarlık döviz talebi için satış yapmıştır” dedi.
Canikli, TCMB’nin, Türk lirası karşılığında döviz talep edip de döviz piyasasından bu talebini karşılayamayanlara istedikleri dövizi sağlamak mecburiyetinde olduğunu kaydetti. Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu: “Eğer TCMB, Türk lirası varlıklarını dövize dönüştürmek isteyenlerin bu talebini karşılamaz ya da karşılayamaz ise Türkiye Cumhuriyeti devleti temerrüde düşmüş olur.
Yani döviz piyasası çökmüş ve Türkiye Cumhuriyeti devleti ve TCMB tüm kredibilitesini kaybetmiş olur. Şimdi bu genel bilgiler çerçevesinde Merkez Bankası’na 2020 yılında yaklaşık 93 milyar dolarlık döviz talebinin nereden geldiğini ve satışın kimlere ve nerelere yapıldığına bakalım. 2020 yılında Türkiye ekonomisi 36 milyar dolarlık cari açık vermiştir, 36 milyar dolarlık döviz açığı ortaya çıkmıştır.
Yani, Türkiye ekonomisinin 2020 yılındaki döviz harcamaları, döviz gelirlerinden 36 milyar dolar daha fazla olmuştur. Cari açığın kaynağı da dış ticaret açığıdır. 2020 yılında TCMB cari açığın finansmanı için 36 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirmiştir.
Bu noktada belirtmekte fayda var. 2020 yılındaki cari açığın 36 milyar dolara ulaşmasının 2 nedeni var. Birinci nedeni, 2020 yılında pandemi nedeniyle turizm gelirlerinin 25 milyar dolar azalması, ikinci nedeni ise 2020 yılında 26.6 milyar dolarlık altın ithal edilmesidir.”
41 MİLYAR DOLAR BANKALARDA MEVDUAT OLARAK DURUYOR
Canikli, 2020 yılında TCMB tarafından satılan dövizin 26,6 milyar dolarının altın ithalatında kullanıldığını, bu altının hane halkının yani Türk vatandaşının yastık altında durduğunu, hiçbir yere gitmediğini aktardı.
Satışı yapılan 41 milyar dolarlık dövizin Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alındığını, bunların Türkiye’deki bankalarda mevduat olarak durduğunu belirten Canikli, şunları kaydetti: “Kalan kısım ise ithalatın finansmanında, özel sektör kısa vadeli dış borcun ödenmesinde ve yabancı portföy yatırımcısının döviz talebinin karşılanmasında kullanılmıştır.
TCMB tarafından satışı yapılan dövizlerin kimlere yapıldığı, isim isim, tarih ve saat olarak bellidir. 2018, 2019 ve 2020 yıllarında ülkemize yönelik yoğun finansal saldırılara rağmen gelen bütün döviz talepleri TCMB tarafından karşılanmış ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin temerrüde düşmesi engellenmiştir.”
YATIRIMCI 9.3 MİLYAR DOLARLIK YATIRIMINI GERİ GÖTÜRDÜ
Nurettin Canikli, 2020 yılında yabancı portföy yatırımcısının Türkiye’den 9.3 milyar dolarlık çıkış yaptığını vurguladı. Yabancı yatırımcının daha önceki yıllarda Türkiye’ye getirip Türk lirasına çevirdiği ve ağırlıklı olarak BİST’e ve kamu kağıtlarına yatırdığı dövizinin 9.3 milyar dolarlık kısmını tekrar dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürdüğüne dikkati çeken Canikli “2020 yılında, Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin bankalardaki döviz mevduatı 28 milyar dolar, tüzel kişilerin döviz mevduatı ise 13 milyar dolar artmıştır.
Türkiye’de yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatlarında toplam 41 milyar dolarlık artış meydana gelmiştir. 41 milyar dolarlık bu dövizler 2020 yılında TCMB tarafından satılmıştır. 2020 yılında TCMB, yolcu beraberinde yurt dışına çıkarılan ve TCMB bilançosunun Net Hata ve Noksan kaleminde yer alan 3.3 milyar dolarlık döviz talebi için satış yapmıştır.
2020 yılında TCMB, özel sektörün kısa vadeli dış borcunun finansmanı için 3 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, TCMB tarafından karşılanan toplam döviz miktarı 93,3 milyar dolara ulaşmaktadır” ifadelerine yer verdi.
‘MERAKIMIZDAN DEĞİL HESAP VERMESİ İÇİN SORUYORUZ?’
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise rezervler hakkında şunları anlattı: “95 milyar dolarlık rezerv var diyorlar. Vallahi de yok billahi de yok. Biz neden damat nerede diye soruyoruz. Baktığınızda aslında bize ne damadın nerede olduğu.
Burada konu şu; 2018 yılında faiz enflasyonun sebebidir diye saçma sapan bir kanı ortaya atıldı. Ülkede enflasyon yüksek. Bu yüzden faizi de yükseltmek zorundasın. Bu iktisat giriş dersinde verilen temel konulardan biridir.
Bu bilgisizlikle bizim kurumuz 2018’den itibaren aldı başını gitti. Korkunç bir zarar ettik. İthalatımız yüksek o yüzden. Pandemi belası geldi. Esnafımıza bile yardım edemedik. Sadece 7 milyar dolar. Milli gelirin yüzde 1’i bile değil. Onun da çoğu işsizlik sigortası üzerinden verildi. Pandemi başında 6.85’te kuru tutmak için, rezervlerimiz eridi. Kendisine emanet edilen paralar satıldı. Borç olarak alınan swaplarla satıldı.
Ülke böyle bir riskle nasıl sokulur. 6.85’te kuru tutmak için 30 milyar dolardan fazla yabancı çıkışı oldu. Sonra tekrar geldiler bize aynı parayı 8 liradan sattılar. Şu an yabancıdan gelen 30-40 milyar dolar var. Neden geldi kar etmek için.
Yanlış politikaların sonucunda gelen yabancı sadece kur bazlı yüzde 24 kar edecek. Hatta etti. Damat nerede evet soruyoruz nerede? Merakımızdan değil hesap verecek o yüzden soruyoruz. 128 milyar doları kime sattın? Bankaları açık pozisyona nasıl koydun? Elinde olmayan dövizi hangi cesaretle satıyorsun? Bunun hesabı verilecek.”