Türkiye dünyanın en kritik bölgesinde diyebiliriz. Özellikle son yıllarda enerjide köprü ülke olma noktasında hızla ilerliyor.
Ama aynı zamanda terör de baş gösterdi.
Bazı olayları geliştiği dönemde çözemeyebiliriz ama zamanla ilişkiler daha iyi anlaşılabilir. Mesela Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin ziyareti öncesi kimsenin bilmediği bir şekilde ülkemizde Uygur-Sincan Türkleri hakkında eylemler yapılmaya başlandı.
Herkes Uygur-Sincan bölgesinde sorunların olduğunu ve on yıllardır sürdüğünü zaten biliyordu. Ama birden Cumhurbaşkanımızın Çin ziyareti öncesi Türkiye'de birilerinin aklına düşürüldü.
Ve eylemler oldu.
Birden Doğu Türkistan sorununun farkına varan milliyetçilerimiz Çinli diye Koreli kafilesine saldırdı
Çin ziyareti Türkiye açısından önemli. Özellikle füze savunma sistemi için Çin ile masadayız. Oysa NATO bu anlaşmayı istemiyor. Bunu açık açık dile getirdiler.
Türkiye askeri alanda NATO bağlamının dışında da ilişkiler kurmak istiyor.
Her ne olursa olsun Cumhurbaşkanımızın Çin ziyaretine ramak kala Doğu Türkistan sorununun milliyetçi kesimde farkedilmesinin bir anlamı olmalı.
Enerjide köprü ülkeyiz
Türkiye için belki de tek çıkış kapısı enerji.
Enerjide üretimimiz çok az ama komşularımızın nerdeyse hepsi enerji üreticisi. Kapı ise Türkiye.
Avrupa enerjide tek kaynak olarak Rusya'ya bağlanmasının sıkıntılarını Ukrayna savaşında çok net gördü. Yeni kaynaklar peşinde Türkiye'yi destekliyor gözüküyor.
Türkiye enerji projelerine bakınca;
TANAP ile Trakya üzerinden İtalya'ya boru hattı döşeniyor. Doğalgaz kaynağı ise Azerbeycan üzerinden karşılanacak. Türkmenistan doğalgazının İran üzerinden getirilmesi de faaliyette.
17-25 Aralık operasyonunda paralel yapının bu projeleri çok yakından takip ettiğini gördük. Yani projeler olmasın anlamında...
Kuzey Irak enerji anlaşmaları
Türkiye'nin en önemli enerji anlaşmalarından biri de Irak ve Kuzey Irak Kürt Bölgesi ile yaptığı anlaşmalar. ABD tarafından gelen tepkiler "yüzde 20 marjın çok yüksek olduğu, yüzde 3 marj ile Irak enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden dünya pazarlarına çıkabileceği" yönündeydi.
Nitekim o dönemde Barzani'nin Ceyhan'a akan ve dünya pazarlarına çıkan petrol tankerleri alıcı bulamadan dolaşıp durmuştu. Ama aynı dönemde DEAŞ boğaz keserken dünya pazarlarına petrol satabiliyordu.
Bu yılın ilk yarısında Irak'ın petrol satış gelirleri incelendiğinde satılan petrolün ortalama fiyatının dünya piyasa fiyatının tam da yüzde 20 altında olduğu görüldü.
Anlaşılan Irak enerji satışlarından yüzde 20 pay veriyor. Ama kime...
İsrail'in çıkış kapısı
Enerjide çıkış kapısı arayan bir başka ülke ise İsrail.
Üç gün önce Netenyahu Kıbrıs Rum Kesimi'ni ziyate etmiş ve Akdeniz havzasında bulunan enerji kaynaklarının değerlendirilmesi ele alınmıştı.
Akdeniz doğalgaz kaynaklarının dünya piyasalarına makul fiyatlar üzerinden ulaştırılmasının tek yolu Türkiye üzerinden geçecek boru hattına bağlı. Aksi taktirde sıvılaştırma işlemi ile LNG haline getirilecek doğalgaz için maliyet yükseliyor.
Zaten bölgede İsrail'in ihtiyacını kısmen karşılayabilecek tek LNG tesisi Mısır'da bulunuyor.
Mursi'nin devrilmesi ile İsrail-Mısır arasındaki eskiden beri olan enerji protokolleri devreye alınacak mı sorusu çokça sorulmuştu.
Şimdi benzer soru İsrail'in çıkış kapısı Türkiye ve bölgedeki terör için de sorulabilir...
Birden Türk Akımı kapandı
Son günlerin önemli gelişmelerine kısaca bakalım
DEAŞ Türkiye'de eylem yapıyor
PKK eylemlere başlıyor
Batı PKK ile mücadeleye destek veriyor
NATO üslerin kullanımında Türkiye ile anlaşmaya varıyor
Almanya'daki bazı üsler kapatılıp Türkiye'de açılıyor
Ve bu gelişmelerin yanında
Önce Türk Akımında inşaat sorunu başgösteriyor
Ardından Türk Akımı Projesin'nin donduğu açıklanıyor
Ve Türk Akımı'nın tamamen kilitlendiği açıklanıyor
Güneyde silahlar patlıyor kuzeyde vanalar kapanıyor
Aynı zamanda başlayan olayların birbiri ile hiçbir ilişkisi olmayacağı gibi belki de hepsi bir zincirin değişik halkaları da olabilir.
Güneyde silahların yeniden patlaması ile yeniden şekillendirilmeye başlayan enerji haritası belki de kuzeyde farklı bir yönde gelişiyor.
Putin'in Türkiye ziyareti ile şekillenen iki büyük anlaşma vardı. Biri Türk Akımı ve diğeri de Rusya'nın yüzde 10'luk doğalgaz fiyat indirim kararı.
Türk Akımı'nda son üç günde peş peşe gelen haberler Rusya ile bir kilitlenme yaşandığına işaret ediyor. Kimse Gazprom'un yüzde 10'lukl fiyat indirimine aldanmasın; Türkiye Rusya'yı tahkime vermiş durumda ve yüzde 30'luk indirim istiyor.
Aslında yüzde 10'luk Putin resti yüzde 30'luk tahkim davasını etkileme amaçlı da olabilir.
Fakat sonuçta asıl büyük proje olan Türk Akımı Projesi kilitlenmiş durumda. Ve kapının açılması için sonbahada Putin ile Erdoğan'ın görüşmesi bekleniyor.
Belki de Güney'deki üç örgüt üzerinden Türkiye'ye açılan silahlı çatışma alanı ile Batı bize göstermelik bir kapı açtı. Ve Batı'dan açılmış gibi görülen bu kapı yüzünden Kuzey'de vana kapanıyor olabilir.
Bunların sonucunu Doğu'da ziyaretini tamamlayıp döndüğünde Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından izleyecek ve göreceğiz.