Basın Konseyi Yüksek Kurulu, gazeteciler Rahmi Turan ve Talat Atilla hakkında kınama kararı aldı. Kınama kararında şu değerlendirme yer aldı:
“Olayda esas sorumlu olan gazeteci Talat Atilla, kendisinin yayımlama olanağı varken bunu yapmamış; günlerce kapı kapı dolaşarak yüksek tirajlı Sözcü gazetesinin başyazarına yalan haberi yayınlatmış; meslektaşının güvenini suistimal etmiştir. Meslektaşına güvendiği için onun kendisine ilettiği haberin yalan çıkacağına hiçbir ihtimal vermeden yayımlayan Rahmi Turan’ın köşesindeki yazıda adı geçen siyasetçilere iftira atılmış; bu ‘kumpası’ kuranlar ise gizlenmiştir.
Deneyimli bir gazeteci olmasına karşın Rahmi Turan, doğru olup olmadığını sorgulamadan kendisine söyleneni gerçekmiş gibi köşesine taşımıştır. İddianın doğruluğunu teyit edebilecek hiçbir bulguya ulaşamamasına rağmen, iddiaları kesin bir olguymuş gibi yayımlamıştır. Kaynağı olan gazeteciye ‘Neden haberi kendin yazmıyorsun da bana veriyorsun?’ diye sormamıştır. Oysa, gazetecilikte şüphe temel ilkedir.”
Haber olarak bildirilen hususun gerçek dışı olması ve kişileri töhmet altında bırakıp onları küçük düşürücü nitelikte olması nedeniyle; ‘Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez’ şeklindeki 4’üncü ve ‘Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz’ şeklindeki 6’ıncı maddelerin de Talat Atilla yönünden ihlal edildiğine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiş ve bu ihlallerden ötürü KINANMASINA yine oybirliği ile karar verilmiştir.”
Rahmi Turan, Erdoğan’la görüşen CHP’linin Muharrem İnce olduğunu söylemişti. Gazeteci Turan bu iddiasının kaynağının ise Talat Atilla olduğunu açıklamıştı. Rahmi Turan'ın açıkladığı kaynağı Talat Atilla da "Yanıt veriyorum!" başlıklı bir yazı kaleme aldı ve kendi kaynağının da "bir CHP'li" olduğunu söylemişti.
Gelişmelerin ardından Rahmi Turan hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan hem de Muharrem İnce’den özür dilemişti.