Başbakan Binali Yıldırım, Altındağ Cebeci Ortaokulu'nda yapılan karne töreninde sabahçı öğrenci sisteminin kaldırılacağını açıkladı.
Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"Sevgili gençler siz artık önümüzdeki günlerde dinlenmeyi, gezmeyi fazlasıyla hak ediyorsunuz. Şimdi tatil zamanı. Hem öğretmenlerimiz hem öğrencilerimiz için yoğun bir dönem geçti. Artık bugün ara veriyoruz.Türkiye büyüyor, gelişiyor. Size çok ama çok güveniyoruz. Türkiye'nin geleceğini size emanet edeceğiz. Bir öğretim yılı daha geride kalıyor. Karne alıyorsunuz. Karne almakla beraber tatili de hak ettiniz. Yalnız bir şey görüyorum. Biz karne alıncaya kadar karnemiz elimizde olmazdı. Şimdi herkesin elinde karnesi var. Heyecan azalıyor. Her ne kadar ne alacağımızı tahmin etsek de karne alırken heyecan doruğa çıkıyor, karneyi öğretmenimizin elinden aldıktan sonra ya çok fazla seviniyorduk ya da az seviniyorduk. Sevgili gençler önümüzdeki günlerde dinlenmeyi, gezmeyi tozmayı fazlasıyla hak ediyosunuz.
KARNEM DAHA İYİ OLABİLİR DİYENLER...
Yurdun her köşesinde eğitim öğretim yapan tüm öğretmen ve öğrencilerimize buradan selam gönderiyoruz. Altındağ Cebeci Ortaokulu'ndan bütün öğrencilerimize, öğretmenlerimize selam gönderiyoruz. Milyonlarca velimize anneye, babaya selam gönderiyoruz. Yıl boyunca gösterdiğiniz ve harcadığnız emekler için hepinizi kutluyor teker teker gözleriniden öpüyorum. Karnem daha iyi olabilirdi diyenler olabilir. Diyeceksiniz ki, sağlık olsun bir daha ki sene daha iyi olur. Olmuş işe üzülmenin bir faydası yok. İnşallah seneye daha iyi olur. Takdir almak en son işse o zaman takdir alanların bir şey demesine gerek yok. Bu yıl yapamadıklarınızı, eksik kalanları seneye tamamlarsınız.Herhangi bir sebeple istediği sonucu karnesinde göremeyen yavrularımız hiç şüphe etmiyorum ki, yeni öğretim yılında daha güzel notlar alacaklardır. Sizler Türkiye'nin gerçekten umudusunuz, geleceğisiniz. Hepinizle gurur duyuyorum.
BEN İLKOKULDAYKEN ELEKTRİK BİLE YOKTU
Değerli öğretmenler her yeni öğretim-eğitim yılı başında Türkiye'yi yarınlara taşıyacak yavrularımızı sizlere emanet ediyoruz. Sizlerl yılboyunca büyük bir emek gösteriyorsunuz, onların en iyi şekilde yetişmeleri için elinizden geleni yapıyorsunuz. Şu anda sizlerin ellerinde şekillenen sadece bu yavrularınız değil aynı zamanda Türkiye'nin geleceği var. Her bir öğretmen arkadaşımızın bu şuurla hareket ettiğini, buna göre çalıştığını biliyorum.
YAPAMAYINCA BABAM BENİ KAPIYA KOYDU
Hepimiz bu sıralardan geçtik, bu karne heyecanını yaşadık. Ama siz bize göre daha şanslısınız. Memleketin imkanları şimdi daha fazla. Ben ilkokulda okurken elektrik yoktu. İdare lambasıyla yer sofrasının üzerinde az ışık, beri tarafı karanlık ortamda okuyup ödev yapmaya gayret ederdik.Kitap yok ders malzemesi yok. Babam ilkokul üçüncü sınıf öğrencisiyken Erzincan'a gitti, oradan aldığı lise kitabından bana matematikten havuz problemi sordu. Yapamayınca kızdı, kapının önüne koydu beni. Bu kadar emek veriyorum, yazıklar olsun diye. Tabii anam zavallı, ana yüreği dışarıda kar yağıyor, geldi aldı beni içeri. Bunu niye anlattım: Her ana babanın hedefi çocuklarının kendilerinden daha iyi yetişmesidir. Onları geleceğe hazırlamak en önemli hedefleridir. Bir öğrenci için en güzel örnek öğretmenidir.
MÜDÜR BEY "HOCAM BEYİNİ GÖNDERME" DEMİŞ
Öğretmen size ders verip sınıftan çıkmıyor. Siz tatile gidiyorsunuz öğretmenin işi bitmiyor. Herkes zanneder ki, öğretmen senenin yarısı çalışıyor, yarısı tatil yapıyor. Öyle bir şey yok. İTÜ'de öğrenciyim. Hanım hastalandı, sınıf boş kalmasın dedi, sen ders ver dedi. Peki dedim. Benim için de farklı bir tecrübe olacaktı. İçeri girdim, bir uğultu bir gürültü göz gözü görmüyor. Benim geldiğimi fark etmiyorlar. Bekledim, bekledim değişen bir şey yok. Baktım olacak gibi değil, şöyle tahtaya yumruğumla vurdum, herkes toparlandı baktılar. Sonra tekrar bağırmaya, çağırmaya başladılar. Sinirlendim bir tane yavrumuzun yakasından tuttum, havaya kaldırdım. Havaya kaldırınca herkes mum gibi durdu ve yerine oturdu. O dersi güç bela tamamladık. Hanım sordu, gayet güzel mum gibi oldu dedim. Sonra okula gidince Semiha Hanım, müdür bey demiş ki, "Hocam dersler boş geçsin de beyini gönderme" demiş. "Boş geçsin, ziyanı yok" demiş.
2019-2020 YILINDA TEK BİR EĞİTİM SİSTEMİNE GEÇECEĞİZ
Hükümet olarak bize tatil yok. Siz şanslısınız. Sizin karne tatiliniz var bizim o da yok. Öğretmenlerimiz gibi biz de çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin ihtiyaçlarını gidermek için gece gündüz demeden, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hükümetimiz, bakanlarımız, valilerimiz, belediye başkanlarımız herkes çalışmaya devam edecek. Sizler için daha iyi şartlar hazırlamak için çalışacağız. 2019'da Türkiye'nin her yerinde artık sabahçı öğlenci olmayacak. 2019-2020 eğitim yılında inşallah tek bir eğitime geçmiş olacağız. Böylece daha çok zamanımız olacak. Hem dersler için hem de sosyal faaliyetler için. "