Milli Takım'ın Dünya Kupası finalleri şansını kaybetmesi ve bunun kötü bir futbol sonucunda gelmesi tepkileri de beraberinde getirdi. Deyim yerindeyse Milli Takım çöktü. Türk kulüplerinin oturmuş bir altyapı sisteminin bulunmaması ve şu anda Süper Lig'de bulunan yerli oyuncuların 3'te 1'inin Almanya alyapısında yetişmiş olması Milli Takım'ın çöküşündeki temel sebeplerden yalnızca bir tanesi. Türk futbolunun içinden yetişmiş hiçbir ismin yer almadığı ve Yıldırım Demirören'in başkanlığını yaptığı Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı kararların kimseyi memnun edememesi ve ülke futbolunun iyi yönetilememesi de başarısızlığın nedenleri arasında yer alıyor. Demirören'in İzlanda maçı gecesi istifa etmeye hazırlandığı öğrenilmişti. Ancak araya hatırı sayılır kişilerin girdiği ve şimdilik bu konunun rafa kalktığı belirtildi.
LUCESCU YETERSİZ KALDI
Rus ekibi Zenit ile Demans hastalığına yakalandığı için yollarını ayırdığı öne sürülen ve Milli Takım'a çözüm olarak getirilen Lucescu'nun yetersiz taktik anlayışı ve yaş ortalaması yüksek oyuncular üzerine kurulu hatalı kadro tercihleri ile Milli Takım, Dünya Kupası'nda beklenilenin çok ama çok uzağında kaldı. Lucescu'nun çok iyi analiz ettiklerini söylediği İzlanda karşısında, adeta hezimete uğrayan Milli Takım'ın, nitelikli bir teknik patrona ihtiyacı var. A Milli Takım'ın düşüşündeki temel problemlerden biri de takım içinde yer alan oyuncuların, milli formanın önemini ve anlamını yeteri kadar kavrayamaması, takım için elinden geleni yapmak yerine gevşek tavırlar içinde yer alması ve oyuncuların kendisini takımdan üstün görmesi olarak göze çarpıyor. Oynadıkları futbol hariç her konuda gündeme gelebilen bir oyuncu grubundan oluşan Milli Takım'ın hızlı bir şekilde yeniden yapılanması gerekiyor. Kendi kulüplerinde oynamayanların ya da müzmin yedeklerin Milli Takım'da ilk 11'de yer alması hastalığı İzlanda karşısında da devam edince kötü son kaçınılmaz oldu. Sonuçta Dünya Kupası'na gidemeyen bir Milli Takım ortaya çıktı. Aslında sıkıntılar, sebepleri ve çözüm yolları belli. Bütün mesele kararlı bir yönetim, becerikli kadrolar ve biraz zaman...
Necati Şaşmaz: Dereyi geçerken at değiştirince boğulduk
Büyük bir cenaze var ama bunu kaldıramıyoruz. Çok büyük sorun yaşanıyor ancak çözüm üretemiyoruz. 20 yıldır çözüm yok zaten yeni bir olay değil. Türk oyuncular olarak da azınlıkta kaldık. Yabancı kuralını serbest bırakacaksak, alt liglerin hepsinde yabancı oyuncu oynatmayı kaldırmamız gerekiyor. Dereyi geçerken at değiştirdik ve boğulduk milli takım olarak. Zaten milli takımı konuşmuyoruz, sürekli kaos konuşuyoruz. Futbolcu üstünden konuşmaktan hepimiz yorulduk. Artık milli takıma gitmek istemeyen oyuncular var. Başarısız olan ülkemiz, oyuncular değil. 10 yıldır Lucescu'yu bekliyoruz ve beklediğimiz Lucescu bu çıktı. 2002 Dünya Kupası'ndan sonra ülkemizde dünya kupasını izlemeyen çocuklar var bu ülkede.
Raşit Çetiner: Yetenekli gençler nerede oynayacak?
Altyapıyı suçlamak için gerekli yatırımı yapıp, nitelikli hocalarla sonuçları beklemek lazım. Altyapıya yatırım yapmazsan seyircinin algılarına göre takım kurup yarışmaya devam edersen olacağı bu. Yabancı futbolcu konusunda 14 yabancı oyuncu bulundurmaya mecburmuş gibi oyuncu alınıyor. Bunların 9 tanesi ise sahada oluyor. Yabancıların hepsi oynarsa yetenekli gençler nerede oynayacak ve milli takıma nasıl oyuncu yetişecek? Herkesin elini kafasına koyup düşünmesi lazım. Radikal kararlar almalıyız. Yabancı oyuncu sayısı azalmalı. Ümit Milli Takım'ın hocasıyken takıma oyuncu bulmakta çok zorlanıyordum. Paf takımından Ümit Milli Takımı'na oyuncu seçiyordum çünkü hiçbiri takımlarında forma giyemiyordu.