EROL METİN / ANKARA
Türkiye’nin tarihi mirası koruma ve yaşatma konusundaki ‘bilinçsizliği’ gündemden düşmüyor... V. Murat Av Köşkü Hamamı’nın sıradan bir yapıya dönüştürülmesi, Saraçhane’de üzerinde mangal yapılan Roma kalıntıları, Ayasofya Camii’nin sütunlarına kazılan yazılar, Perge Antik kentinde 2 bin yıllık mozaiklere demir kapı takılması bu bilinçsizliği gösteren örnekten sadece birkaçı. ‘Tarihi bu kafadan koruyun’ dedirten anlayışa en güzel dersi ise Çankırı Belediyesi’nde yürütülen proje örnek oldu. 2005’te kurulan Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi’nin çalışmaları ile kentin gizli tarihi ortaya çıkarıldı. 12 yılda on binlerce bilgi, belge, etnografik eser ve kıymetli eşyalar toplandı. Projenin başarısı ise izlenen yöntemde saklı. Vatandaşların çalışmalara destek vermesi için kampanyalar yapıldı, yüz yüze görüşülerek halk ikna edildi. Merkezin gönüllü yönetim kurulu üyeleri ilçe ilçe, köy köy dolaşıp eser topladı. İkna çalışmalarına bizzat Belediye Başkanı İrfan Dinç de katılırken, araştırma ekibi eski konakları gezerek ‘tarih sondaj’ çalışması yapıldı. Buralarda bulunan belgeler, eşyalar ailelerin izniyle merkeze kaydedildi.
Arşivlerden arta kalan kent tarihi için ise önemli Osmanlıca belge ve dokümanlar Araştırma Merkezi İhtisas Kütüphanesi’ne getirilerek araştırmacıların hizmetine sunuldu. Kentteki 70 yaş üstü yaşlılara yönelik sözlü tarih çalışması başlatıldı. 30’dan fazla tanıkla Çankırı’nın yakın geçmişine ışık tutacak şekilde röportajlar yapıldı. Merkezin kayıt defterinde vatandaşların bağışı ve yapılan tarama çalışmaları sonunda bugün itibari ile bin 600 orijinal Osmanlıca defter olmak üzere 2 bin 629 eser ve belge bulunuyor. Her birinde yüzlerce Osmanlıca belge bulunan zarflarda ise araştırmacıların incelemesini bekleyen 30 binden fazla evrak var. Bu tarihi belgeler arasında Selçuklu dönemine ait 1281 tarihli ‘hayvan hakları’na ilişkin vakfiye, Bedevi tarikatına ait 500 yıllık sancak, Çanakkale Savaşı sırasında yıllarında Çankırılı Rum ve Ermeni kadınların Mehmetçik’e ördüğü kazak, Milli Mücadele yılları sonlarında casusların Çankırı’da toplanıp Romanya’ya sürgüne gönderildiğine dair fotoğraflı emniyet kayıtları ve padişah fermanları bulunuyor.
ÜNLÜ TARİHÇİLER DANIŞMANLIK YAPTI
Vefatından önce ‘Tarihçilerin Kutbu’ olarak bilinen Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Sureyya Farouqi, Prof. Dr. Mihail Maxim ve Prof. Dr. İlber Ortaylı gibi tanınmış çok sayıda bilim adamının danışmanlık hizmeti sunduğu araştırma merkezinin ortaya çıkardığı tarihi mirasın içinde Çankırı-Kastamonu ve Sinop illerini fetheden kumandan Karatekin Bey’in komutanlarından Billur Bey’e ait 900 yıllık aba ve takke de var. Türkiye’deki en eski orijinal vakfiye belgesi de araştırma merkezinin envanterine girdi.