Kayseri'deki Toplu Açılış Töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Barış Pınarı Harekatı'nı değerlendirdi ve bir dizi açıklamalarda bulundu.
Bakan Akar'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu toprağın bir evladı olarak Kayseri’nin bölgesine değil, ülke ekonomisine sağladığı katkılarla Türkiye’nin parlayan yıldızı olduğunu görmekten gurur duyuyorum. Küresel ve bölgesel düzeyde risk ve tehditlerin arttığı ülkemize yönelik tehditlerin artığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde TSK peygamber ocağı da bilinen TSK başta FETÖ, DEAŞ, PKK, YPG olmak üzere vatanımızın, vatandaşımızın huzur ve refahına karşı tehditlere karşı ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı ile mücadelemizi gece gündüz sürdürüyoruz.
Yurt içinde ve sınır ötesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek. İnşallah ülkemizi terör belasından kurtarmak için kararlıyız. Terör bitmeden durmak ylok. Sizlerin de yakından takip ettiği üzere Fırat'ın doğusunda ülkemize yönelik DEAŞ, PKK YPG tendidi vardı. Kararlılığımızı başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere kamuoyuyla uzun zamandan beri paylaştık. Yaklaşık 70 yıllık NATO ülkesi olarak müttefiklerimizle birlikte bu tehditleri kaldırmak istedik. Uzun görüşmeler yaptık ancak maalesef bir çok konuda anlaştık ama nihai konuda anlaşma sağlanamadı. Türkiye terörle mücadelede yalnız bırakıldı. Cumhurbaşkanımızın doğrultusunda kendi adımlarımızı attık. İhtiyacımız olursa kimsenin desteğine muhtaç olmadan kendi göbeğimizi kendimiz kestik.
Harekat, uluslar arası haklarımız ve meşru müdafaa hakkı çerçevesinde yapıldı. Bu harekat ile DEAş ve PKK/YPG tehditlerini yok etmek için çalıştık. Güvenli bölge Suriye halkının kendi evlerine dönüşü noktasında en mantıklı en insani yoldur. Buun anlatmaya çalıştık. Biz tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız. Sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasına karşıyız. Biz sadece ülkemizin ve milletimizin güvenliğine değil, kürtler, Araplar gibi diğer her türlü etnik grupların güvenliğine de önem gösteriyoruz. Onlar bizimle birlikte olmanın güven ve huzurunu yaşıyorlar. Kürtlere saldırıldığı yönünde saçma sapan iddialarla dezenformasyon yapılıyor. Terör örgütlerine ait sığınak ve silahlar bulunuyor ve yok ediliyor. PKK-YPG kürtlerin DEAŞ da Müslümanların temsilcisi değildir. Harekat başladığı andan itibaren bu alçakların havan atışları sonrasında 20 vatandaşımız hayatını kaybetti. Her fırsatta görüştüğümüz muhataplarımıza ‘Sizin ülkenizin bir şehrine binden fazla roket atılsa ne yapardınız?’ diye sorduk ve cevap veremediler. Ama bizim harekatımıza gölge düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz haklıyız onlar da biliyor ama kabullenmek işlerine gelmiyor.
Bu caniler sivil halkların bulunduğu park ve ibadet hanelere saldırıyorlar. Dünyanın bu namertlerin gerçek yüzünü görmesini bekliyoruz. Bu alçaklar değişik olaylardaki olayları yeni olmuş gibi yayınladılar. Kİmsayasal silah kullanıldığı iftirasını attılar. Ancak çok iyi çalışarak sahtekarlığı ortaya çıkardık. Biz Uluslar arası hukukun yasakladığı hiçbir silahı ve kimyasal silahı kullanmadık. BU güne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm operasyonlarda hiçbir ülkenin göstermediği hassasiyeti gösterdik.
Harekata 5 gün ara verdik. Ağır silahları toplanacak şayet bunlar gerçekleşmezse harekat kaldığı yerden devam edecek. BU konuda birliklerimizin hazırlığı tam, emir verildiği zaman Cumhurbaşkanımızın talimatıyla her yöne harekata hazırız.Türkiye hem sahada hem masada gereken her adımı atmakta kararlıdır. Tehdit ve tehlikeleri bertaraf edip asil milletimizi terör belasından kurtaracağız"