MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, "Türk ordusu Katar'a satılmıştır" diyen CHP'li Ali Mahir Başarır'a çok sert tepki gösterdi, "Bir CHP milletvekilinin kalkıp Türk ordusuna 'satılmış' demesi, bize göre hesabı sorulması gereken şerefsizliktir, kepazeliktir, Türkiye husumetinin kök salmasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından Bahçeli de aynı çıkışı yaptı, "Artık öyle bir noktaya gelinmiştir ki ismini saydıklarımın çatı ve çıkar örgütü haline gelen CHP, bir milli güvenlik meselesine dönüşmüştür" ifadesini kullandı.
"HER SORUMLULUĞUN HAKKINI VERİYORLAR"
Bahçeli, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de düzenlenen Ritmik Jimnastik Avrupa Şampiyonası'nda Ritmik Jimnastik Grup Milli Takımı'nın Avrupa Şampiyonu olduğunu hatırlatarak, Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina ve Eda Asar'dan oluşan ekibi ve federasyon yönetimini kutladı.
"Fırsat ve şans verildiği takdirde her insanımızın ilgi alanında başarıdan başarıya koşacağını düşünüyorum. Çünkü insanımızın faziletine, ferasetine, kalp temizliğine, ahlak ve adamlık seviyesine sonuna kadar güveniyorum" diyen Bahçeli, özellikle Türk kadınının üstlendiği her sorumluluğun hakkını vererek öne çıkmasının, hayatın her kesitinde serpilip sivrilmesi takdir ve tebrik edilmesi gereken bir insanlık gerçeği olduğunu kaydetti.
"TEDAVİ VE REHABİLİTE ERMEK ŞART"
Bahçeli, kadınlara yönelik şiddetin kökünün kazınması gerektiğine dikkati çekerek, "El birliği, güç birliği yaparak, partiler üstü bir anlayış içinde hareket ederek suç üreten, suçlu çıkaran, suça teşvik eden fiili veya potansiyel bütün toplumsal kaynakları A’dan Z’ye kurutmak, tedavi ve rehabilite etmek şarttır." diye konuştu.
"Bozkırın tezenesi merhum Neşet Ertaş'ın dediği gibi, kadınlar insandır, bizler ise insanoğluyuz." diyen Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Dünyada hiçbir millet kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez" sözünün de değerli ve yerinde olduğunu vurguladı.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
"Kadın hakkı bir insan hakkıdır, bir iman hakikatidir. Kadınları hedef alan kaba, kırıcı, her neviden kötü muamele hem insan hakları ihlali hem de insanlık onurunun inkarıdır. İnsani münasebetlerimizde, merhum Cemil Meriç'in de ifade ettiği gibi, muhtaç olduğumuz şey ölçüdür, dengedir, soğukkanlılıktır.
Kılı kırk yaran tarihi ve tecrübi aklın yol göstericiliğinde diyebiliriz ki, kadınların yok sayıldığı, görmezden gelindiği, geri plana itildiği, şiddete maruz bırakıldığı toplumların medeniliğinden, gelişmişliğinden, hatta insani değerlerinden bahsetmek mümkün ve muhtemel bir hal özeti değildir. Bir toplumun yumuşak karnı, kırılma, belki de kopma noktası en mağdur durumdaki ferdinin hassas ve nazik durumuyla bir ve aynıdır.
"PSİKOPATLARA SET ÇEKİLMEDİKÇE..."
Son yıllarda artan kadın cinayetleri, yaygınlaşan tecavüz vakalarıyla birlikte ürpertici boyutlara ulaşmış istismar haberlerinin insan haysiyetine ve toplum bekasına karşı işlenmiş en büyük suç olarak değerlendirilmelidir. Kadınlarımızın, kızlarımızın, çocuklarımızın vahşete kurban gitmeleri neresinden bakarsak bakalım felakettir, rezalettir, cinayettir.
Şiddet seli durmadan, şiddet yangını söndürülmeden, gözünü kan bürümüş psikopatların kanlı emellerine set çekilmeden kadınlarla ilgili konuşacağımız her konu eksik kalacak, her teklif ve temenni yetersiz olacaktır. Bir masuma, bir garibe, savunmasız bir insana canavarca hislerle saldırmak, insanlık haysiyetini taammüden zedelemek vandallıktır, aynı zamanda büyük bir vebaldir. Şiddet varsa insanlık sukut etmiştir. Hiçbir kadın şiddete müstahak değildir. Hiçbir kadın aşağılık ve alçak davranışlara mahkum değildir. Kadınlarımızın toplum içinde olan veya olması gereken muteber ve muhterem mevkileri insani gelişmişlik düzeyimizin alameti farikası, milletler mücadelesindeki en muhkem, en müessir kozumuzdur.
"BİZİM CHP'YLE SORUNUMUZ, TÜRKİYE'YLE SORUNU OLDUĞU İÇİNDİR"
İşte CHP'nin yönetim kadrosu aynısıyla budur. CHP, Türkiye'ye cephe almış bir siyaset ayıbı, bir siyaset defosu, bir siyaset falsosudur. Bizim CHP'yle sorunumuz, Türkiye'yle sorunu olduğu içindir. Bizim CHP'yle sorunumuz sakat ve sancılı politikalarıyla ilgilidir. Geçen hafta, bir bakıma CHP'ye oy vermeyen öğretmenlerimizi aşağılayan, onlara öğretmen demeyen Kılıçdaroğlu'nun, sorarım sizlere neresi demokrattır? Öğretmene, işçiye, memura, esnafa, emekliye, sanayiciye, işsize, çiftçiye verdiği oy kadar kıymet yükleyen bir siyasi zihniyetin samimiyetinden, insan sevgisinden, müşfik ve muhik muamelesinden söz etmek mümkün müdür?
CHP'nin kumaşını kesen kesmiş, tarlasını süren çoktan sürmüştür. CHP'ye oy veren kardeşlerimiz hayal kırıklığı içindedir. Onlara karşı yapılan haksızlıklar, saygısızlıklar diz boyudur. ABD'ye 'demokrasimize müdahale edin' çığırtkanlığı yapan bir CHP'nin neresi doğrudur? Türkiye'yi yalanlarla dışarıya jurnalleyen bir CHP'nin nesi düzgün, neresi dürüsttür?
"ASKERE DÜŞMANLIK, DÜŞMANA ASKERLİKTİR"
Yine bir CHP milletvekilinin kalkıp Türk ordusuna 'satılmış' demesi bize göre hesabı sorulması gereken şerefsizliktir, kepazeliktir, Türkiye husumetinin kök salmasıdır. Kahraman Türk ordumuzun satılan, satılmış görülen yeri neresidir? Terörle mücadelesi mi satılmıştır? Millet ve kanun ordusu oluşu mu satılmış görülmektedir? Fırat Kalkanı'ndan Zeytin Dalı Harekatı'na, Barış Pınarı Harekatı'ndan Pençe operasyonlarına kadar ova ova, dağ dağ, mağara mağara, şehir şehir, deyim yerindeyse köşe bucak hainleri arayan, sonra bulan, bulduktan sonra da imha eden kahramanlar mı satılmıştır? Sınırımızda nöbetçi, gökyüzümüzde kartal, gönlümüzde şükran, dileğimizde dua, dilimizde Peygamber ocağı, tarihte muzaffer bahadırlık olan kahraman Türk askeri mi satılmıştır?
Orduya 'satılmış' demek, bedelsiz satılmışlığın, uşaklığın aleni beyanıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifadesiyle, bu zehirli ve zillet CHP anlayışına diyorum ki; askere düşmanlık, düşmana askerliktir. CHP'nin kutuplaşmadığı, kurcalamadığı, kaşımadığı, kanatmadığı, karıştırmadığı geriye ne kalmıştır?
"KILIÇDAROĞLU'NUN GÖNLÜNE PEÇE İNİYOR"
Batı'nın oyunlarına ses çıkaramayan densizler, Katar ile yatıp Katar ile kalkıyorlar. Boşa kürek çekiyorlar, boşuna çırpınıyorlar. Bilhassa Türkiye, hak ve menfaatlerini muktedir şekilde savundukça, Kılıçdaroğlu'nun gözüne perde, gönlüne peçe iniyor. CHP sokakları tahrik etmiş, vatandaşlarımızı istismara yeltenmiş fakat başaramamıştır. Sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını manipüle etmiş, ne var ki sonuç alamamıştır. Uluslararası toplumu, küresel kuruluşları, husumet lobilerini kışkırtmış, velakin emeline muvaffak olamamıştır. Şimdi de sırayı Türk askeri mi almıştır? Bu terazi, bu sıkleti çekmez, bu tekerlek bu tümseği geçemez. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine zilletin lekesi sürülemez.
"ÇATI VE ÇIKAR ÖRGÜTÜ CHP..."
Türkiye Cumhuriyeti, pastane liberallerinin, meyhane devrimcilerinin; arada poşu takan, derede mekap giyen, tepeye varınca mermiyi yiyen kanlı bölücülerin; köşeleri kaybolmuş tatlı su kurnazlarının; pos bıyıklarıyla, doymayan kursaklarıyla boğazın iki yanına tutunmuş küreselcilerin eline, emeline, heveslerine, hedeflerine terk edilemez, Allah'ın izniyle de terk edilmeyecektir. Artık öyle bir noktaya gelinmiştir ki ismini saydıklarımın çatı ve çıkar örgütü haline gelen CHP bir milli güvenlik meselesine dönüşmüştür. İşte zillet budur. İşte hezimet budur. İşte dalalet, işte cehalet bu kirli anlayışla mündemiçtir."
CHP'Lİ BAŞARIR'IN 'ORDU' ÇIKIŞI SİYASETİ GERDİ
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Sakarya'daki tank palet fabrikasını hatırlatarak "Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar'a satılmış" çıkışında bulunmuştu.
Habertürk TV'de konuşan Başarır'ın "Öyle bir noktadayız ki; Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar'a satılmış. Ben değer biçemiyorum; 20 milyar dolar olduğu söyleniyor, 50 milyon dolara satılmış…" sözleri tartışma yaratmıştı.
BAŞARIR: SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM
Tepkilerin ardından Twitter'dan paylaşım yapan Başarır, sözlerinin başka yerlere çekildiğini belirterek "Habertürk’teki konuşmamın çok başka yerlere çekildiğini hayretle izliyorum. Benim eleştirim Tank Palet Fabrikamızın Katar’a satışına yöneliktir.
Arkasındayım. Ordumuzla uzaktan yakından alakası yoktur! Ordumuzun savaş fabrikasını bir başka ülkeye satmak hainliktir. İhanettir" paylaşımda bulunmuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'li Başarır hakkında resen soruşturma başlatmıştı.
RTÜK de Başarır'ın konuk olduğu ve Türk ordusuna yönelik ifadelerin yer aldığı televizyon yayını hakkında inceleme başlattığını duyurmuştu.
ERDOĞAN'DAN 'MİLLİ GÜVENLİK' ÇIKIŞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ı sert sözlerle eleştirmiş, "CHP'lilerin sık sık yaptığı, son olarak bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan bühtan, bu zihniyetin başlı başına bir milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunun işaretidir" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan şunları kaydettmişti: Gerçi, millet her seçimde kendilerine sandıkta hak ettikleri cevabı vermiştir ama onların gündemi ve derdi hep başkadır. Siyaset, toplum ve sandık mühendisliği hesaplarına öyle dalmış durumdalar ki milleti görecek halleri bile yok. Üstelik bunlar milleti hiçe saymakla kalmayıp, ülkenin temel değerlerine ve kurumlarına saldırmayı da adet edindiler. CHP'lilerin sık sık yaptığı, son olarak bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan bühtan, bu zihniyetin başlı başına bir milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunun işaretidir.
"TSK DÜŞMANLIĞINI GAYET İYİ ANLIYORUZ"
Tek parti diktasının ardından, sırtını ancak vesayete ve darbecilere dayayarak iktidara gelebilen bir partinin, Türk Silahlı Kuvvetleri düşmanlığını gayet iyi anlıyoruz. Onların derdi, ordumuzun, artık darbeyle CHP'ye iktidar yolunu açmak yerine, Türkiye'nin sınırlarını koruma ve sınır ötesi harekatlarını yaparak asli görevini yerine getiriyor olmasıdır.
Yüreklerinde Türkiye yerine başka mahfillerin sevgisini taşıyanların, sıfatları milletvekili bile olsa, laf cambazlığıyla bu ülkenin ordusuna bühtan etmesine izin veremeyiz. Bunların sancısı, ülkemize yapılan yatırımın nereden geldiği değil, Türk ordusunun özellikle son 5 yıldır ne yaptığıdır. "