24 Haziran öncesindeki çıkışıyla sandığın yolunu açan MHP lideri Bahçeli, seçim sürecinde dile getirdiği ancak AK Parti’nin mesafeli baktığı ‘af teklifinden’ geri adım atmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şahsa karşı suçları affetme hakkımız yok” çıkışına katılmadığını söyleyen Bahçeli “İttifak başka af teklifimiz başka. Biz hala durduğumuz yerdeyiz ancak bu ikisini birbirine karıştırmamak gerek” diyerek net mesaj verdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam’daki MYK ve TBMM Grubu ortak toplantısından ittifak ve af tartışmalarına ilişkin önemli mesajlar verdi. Af konusunda 24 Haziran seçimleri öncesindeki duruşlarına koruduklarının altını çizenBahçeli İttifak için ise İstanbul’da aday göstermeme kararının ardınd aolduklarını ancak geri kalan tüm noktalarda kendi adayları ile seçim yarışına katılacaklarını açıkladı. Bahçeli’nin yeni ekonomik programdan İdlib’e kadar diğer pek çok başlıkta da önemli mesajlar verdiği konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:
EKONOMİK HAÇLI SALDIRISI: 24 Haziran’daki seçimlerinin ardından Türkiye’yi sıkıştırmayı amaçlayan, ülke siyaset ve ekonomisinin mukavemetini kırmayı amaçlayan odaklar malum faaliyetlerini yoğunlaştırdı. ürkiye bir krize değil, ekonomik mahiyetli haçlı akınına maruz kaldı. Bu saldırının bayraktarlığını da attığı mesajlarla ABD Başkanı Donald Trump yaptı. Gerek Yeni Ekonomik Program, gerekse de hükümetin aldığı diğer önlemler kalıcı, kararlı ve kapsayıcı şekilde uygulandığı müddetçe iyileşme ve beklenen bahar havası çok uzak olmayacaktır.
CUMHURBAŞKANI BM’DE VİCDAN ÇIĞLIĞI OLDU: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 25 Eylül 2018’de başlayan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 73’üncü toplantısında muhataplarının yüzüne baka baka yaptığı sistem eleştirisi, küresel adalet çağrısı, zulme ve zalimlere karşı vicdan çığlığı Türkiye’nin haklı ve meşru duruşunu hafızalara adeta kazımıştır.
TEKLİF BİZZAT MHP’NİNDİR: Şartlı ceza indirimi kanun teklifimizi 24 Eylül’de TBMM’ye sunduk. Bu teklif, eksiğiyle, fazlasıyla bizzat MHP’ye aittir. Dürüstüz, tutarlıyız, verdiğimiz sözleri sonuna kadar tutacağız. Seçim beyannamemizde takdim ve tanımı yapılan her vaadin isabetle gerçekleşmesi için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz.
İÇ BARIŞI HEDEFLİYORUZ: Hazırladığımız teklifle iç barış ve huzur ortamına katkı sağlamayı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte sosyal, ekonomik ve toplumsal kucaklaşmayı bir nebze de olsa sağlamlaştırmayı, FETÖ’cü hakim ve savcıların adalet ve hukuka vermiş olduğu tahribatları gidermeyi amaçlıyoruz.
HER YÖNÜYLE TARTIŞILSIN: ‘Rahşan affı tekerrür ediyor, Çakıcı affı geliyor, nitelikli çoğunluk gerekir, Anayasa Mahkemesi kanunun niteliğine bakar, eşitlik ilkesi doğrultusunda kapsamını emsal kararlarda olduğu üzere genişletir’ diyenler, acele ve ezbere konuşanlardır. Biz, teklifimizin her yönüyle tartışılmasını istiyoruz. Tartıştıkça daha makul ve müstesna neticelere ulaşacağımızı düşünüyoruz.
KİŞİLERE AF YETKİSİ: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur” demiştir. Bu yaklaşıma saygı duyuyoruz ama tartışmalı olduğunu, hukuken temeli olmadığını da biliyoruz. Devlete karşı işlenmiş suçlar hem bugüne hem de geleceğe karşı ağır bir cürümdür, üstelik milletin tamamına, varlık ve egemenlik haklarının tümüne kast etmektir. Eğer kişilere karşı işlenmiş suçları kişiler affeder veya ceza tenkisatı yaparlarsa o zaman adalet ve hukuka gerek ve ihtiyaç kalacak mıdır? Konuşuruz, görüşürüz, tartışırız, önünde sonunda bir çıkış yolu buluruz. Bulmak da zorundayız.
İTTİFAK ÖNERİSİNDEN BAĞIMSIZ: Cezaevleri pimi çekilmiş bomba gibi. Geçmişte yaşanan müessif ve esef verici olaylar tazeliğini koruyor Şunu da özellikle belirtmek isterim ki kanun teklifimizle ilgili gelişme ve alınan tutumlar Cumhur İttifakı’ndan bağımsızdır. İttifak başka teklifimiz başkadır. Her mesele kendi mevkiinde, kendi mahrecinde analiz edilmelidir. İttifakla kanun teklifine karşı gösterilecek tavırları birbirine karıştırmamak, fitne imaline yeltenenlere aldırmamak temennimdir.
HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLİZ: 31 Mart’a kazanç-kayıp prizmasından bakmıyoruz. Türkiye’nin çıkarları, bekası ve tarihi haklarını dikkate alıyoruz. 31 Mart’ta, 24 Haziran’ın kazanım ve hakları tartışmaya açılmasın diyoruz. Bu sorumluluğun da Cumhur İttifakı’nın iki paydaşına düştüğünü hem ihtimamla ifade hem de ikazla ileri sürüyoruz. Yeri gelmişken, MHP hiç kimseye, hiçbir çevreye, hiçbir şeye muhtaç ve mecbur değildir. Özgül ağırlığımız, güçlü potansiyelimiz siyasi temsilimizin çok üstündedir.
SADECE İSTANBUL’DA ADAY YOK: Biz, zafer hırsızı, zafer hazımsızı falan değiliz. Biz, başkalarının başarıları üzerine kuluçkaya yatacak acziyete sahip hiç değiliz. 31 Mart 2019’u Türkiye’nin 2023’ten önceki son virajı, yeni hükümet sisteminin son imtihanı olarak yorumluyoruz. Bize siyasi güç hatırlatması yapılmasına gerek yoktur. İkide bir pozisyon açıklaması tebliğine lüzum yoktur. ‘Birinci partiyiz, her ilde aday çıkaracağız’ sözlerine ihtiyaç da yoktur. Biz, her şeyin farkında ve bilincindeyiz. Her ilden aday çıkarmak her partinin hakkıdır. Ne var ki, Türkiye’nin sistemsel olgunluğu, yeni hükümet sisteminin emniyeti, herhangi bir kazaya uğramaması nedeniyle parti olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday çıkarmayacağız. Sözümüzden caymayacağız. Bunun haricinde her seçim bölgesinde, her büyükşehir, il, ilçe ve belde de diğer siyasi partiler gibi adaylarımız olacak
MUHABBET DEĞİL MUVAFAKATİYET: İki partinin görevlendirilmiş kişi ya da heyetleri seri görüşmelerini elbette yapabileceklerdir. Bu görüşmeler gayriresmi değil resmidir, gelişigüzel muhabbet değil muvaffakiyet amaçlı temaslardır. Muhabbet edeceksek ederiz ama resmi görüşmeleri sulandırmanın, itibarsızlaştırmanın, saptırmanın manası yoktur. Biz Cumhur İttifakı’na taktiksel bakmıyoruz. Bu ittifak yaşayacak, bu ittifak dosta da düşmana da kalıcı mesaj olacaktır.-ANKARA / AA