Mardin 1. Olağan Kongresi'nde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da gece yarısı operasyonuyla Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasına tepki gösterdi, "Suçu, sizin dediklerinizi yapmaktan başka bir iş yapmayan bir bürokrata yıkarak bu sorumluluktan kaçamazsınız" dedi.
Yasama, yürütme ve yargının belli bir mesafede çalıştığı, hiçbirinin diğerini baskı altına almadığı bir sistemin daha faydalı olduğunu belirten Babacan "DEVA Partisi olarak güçlü, uzun vadeli, istikrarlı bir yönetim sistemini tesis etmeyi amaçlıyoruz. Parlamenter sistem dediğimizde sistemde eskiyi savunmuyoruz.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem 1990'lı yıllara değil, 80 darbesinden sonra getirilen anayasaya dönmek asla değil. Kuvvetler ayrılığından, insan haklarına dayanan güçlü hükümet, meclis ve yargıyı esas alan güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yanayız. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, hukuk, demokrasi ve adaleti tesis edecek. Bu sistemde bütün vatandaşlarımız haklarından daha iyi yararlanacak. Herkes adil muamele görecek" diye konuştu.
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
"Ekonomide yaşananların esas sebebi kurumsal ve ortak aklı dışlayan, liyakatı ortadan kaldırıp köklü kurumlarımızı çökerten Partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olduğunu asla unutmamamız gerekiyor. Merkez Bankası Başkanı'nın bir gece ansızın yapılan operasyonla görevden alınıp, bir başka başkanın getirilmesi kötü yönetimin yansımasından başka bir şey değildir.
"SORUMLULUĞU TEK BİR BÜROKRATA YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Bir önceki Merkez Bankası Başkanı'nı "Bu laf dinlemiyor, söylüyoruz yapmıyor" diye değiştirdiler. Söylediklerini yapacak bir Merkez Bankası Başkanı getirdiler. Bütün bu kötü yönetimin sorumluluğunu şimdi tek bir bürokrata yıkmaya çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı da ekonomi yönetimi de talimatını harfiyen uygulayan kişileri değiştirerek, ekonomide yaşanan çöküşün ve bu olumsuz tablonun sorumluluğundan kurtulamaz. Sizin dediklerinizden başka bir iş yapmayan bir bürokratı değiştirerek, suçu ona yıkarak, bu sorumluluktan kaçamazsınız. O kadar kolay değil. Bu millet bu kadar saf değil.
"BU İKTİDAR BOL BOL BAĞIRIYOR"
Siz bütün dünyayla kavgalı hale gelin, sonra da "Bütün dünya bize düşman" deyin. Siz kimi kandırıyorsunuz? Siz her gördüğünüz kavgada ceketi çıkarıp kolları sıvayın, taraf tutup o kavganın içine girin. Sonra "Bütün dünya bize düşman" deyin. İktidarı destekleyecekmişsiniz ki iktidar devam edebilsin! Keskin sirke küpüne zarar. Bu iktidar bol bol bağırıyor, dünyaya bağırıyor ama Türkiye’ye zarar veriyor. Ülkemiz Suriye’de barışı, huzuru tesis etmek için çok farklı bir rol oynayabilirdi.
Komşularımızın iç işlerine dar bir ideolojik perspektifle yaklaştığında hiç kimseye bir faydanız olmuyor. Siyaset neden var? Hiçbir sorun sonsuza kadar sürmesin, her çatışmanın bir çözümü olsun, acılar son bulsun diye var. Biz bunun için siyaset yapıyoruz. Siyaset huzuru, barışı tesis edecek ki insanların refah seviyesi yükselsin, bölge kalkınsın, özgürlükler doyasıya yaşansın.
"ANADİL TALEPLERİ TEMEL BİR İNSAN HAKKI"
Bir arada yaşam ilkelerimizi savunacağız. Bizim için 'bir arada yaşama ilkeleri'; insan onurunu merkeze almak, hak ve özgürlükleri güvencelemek, kuvvetler ayrılığını tesis etmek, doğayı ve çevreyi korumak, eşitlik, adalet ve laiklik ilkesi ile hukukun üstünlüğüne dayanmak, devletin ideolojik tarafsızlığını sağlamak, yerel yönetimleri ve sivil toplumu güçlendirmektir.
Bizim için bir arada yaşama demek toplumun tüm kesimlerinin yönetime demokratik katılımı demektir. Demokratik katılım ise devletin tüm kurumlarına, hiçbir ayrım yapmaksızın toplumun tüm farklılıklarının katılımı demektir.
Anadile ilişkin talepler temel bir insan hakkıdır. Demokratik devletler, vatandaşlarının anadili ihtiyaçlarına yönelik çözüm üretmekle mükelleftir. DEVA Partisi iktidarında, vatandaşlarımızın anadilinin korunması, kullanılması ve geliştirilmesi amacıyla, gerekli adımları atacağız. Vatandaşlarımızın anadile ilişkin taleplerini temel bir insan hakkı olarak görüyoruz. Vatandaşlarımızın tüm haklarını derhal, pazarlıksız tanıyacağız."