Soruşturma kapsamında iki eski HDP milletvekili, savcılıkça tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Başka suçlardan bulundukları Kandıra Cezaevi'nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla yapılan sorgu sonucunda Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, Tuğluk ve Tuncel hakkında tutuklama kararı verdi.
TUTUKLAMA KARARINDAKİ TESPİTLER
Tutuklama kararında, 6-8 Ekim 2014'te Türkiye'nin farklı şehirlerinde aynı anda koordine içerisinde uzun namlulu silahlar, patlayıcı maddeler, taş ve sopa kullanılarak ve barikat kurularak kişilerin ölümüne, yaralanmasına, kamu ve özel malların zarar görmesine yol açan şiddet olaylarının terör örgütü PKK ve onun yurt dışı yapılanmasınca koordine edildiği kaydedildi.
"Kobani'de belli bir etnik sınıfın mücadelesi ön plana çıkarılarak, Türkiye'de gerçekleştirilecek hareket ve eylemler için kamuoyunda cesaret yaratılmaya çalışıldığı" ifade edilen kararda, HDP, DBP, HDK ve DTK eş başkanları, temsilcileri ve milletvekillerince bu kapsamda açıklama ve çağrılar yapıldığına ilişkin dosyada tespit ve medya paylaşım tutanakları bulunduğu belirtildi.
Kararda, "Sebahat Tuncel'in olayların gerçekleştiği tarihte Halkların Demokratik Kongresi (HDK) sözde eş başkanı olarak görevli olduğu" hatırlatılarak, söz konusu kongrenin karar alma ve idare süreçlerindeki görevi sebebiyle gerçekleştirilen faaliyetlerden haberdar olduğunun kabulü gerektiği ifade edildi.
Aysel Tuğluk'un ise yapılan açıklamalar ile paylaşılan sosyal medya içeriklerinin birbirine koşut olması ve bu hesaplar yönünden kamuoyuna yönelik bir yalanlamada bulunulmaması karşısında hesabın başka kişilerce ele geçirildiği şeklindeki savunmasına itibar edilmediğine işaret edilerek, "Taraf beyanları, teşhis tutanakları, olay görüntülerini içeren tutanaklar, dijital inceleme tutanakları, arama ve el koyma tutanakları, örgütsel irtibata ilişkin e-mail içerikleri değerlendirildiğinde Tuncel ve Tuğluk'un üzerlerine atılı devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme ve öldürmeye teşebbüs ve suç örgütlerinin oluşturduğu korkutucu güçten yararlanılarak silahla birden fazla kişi ile yağma suçlarını işlediklerine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu" kaydedildi.
Kararda, delil durumu ve atılı suçlar için istenen cezanın alt ve üst sınırları dikkate alınarak, Tuncel ve Tuğluk'un tutuklanmalarına karar verildiği belirtildi.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
Doğu ve Güneydoğu’da 2014’te 5-9 Ekim’de yaşanan Kobani olayları ile ilgili Ankara’da yürütülen sorşturma kapsamında DHP’li eski vekil, belediye başkanı ve MYK üyelerine operasyon düzenlenmişti. Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Ayla Akad Ata, Nazmi Gür, Emine Ayna ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in de olduğu siyasetçiler gözaltına alınmıştı. HDP Eş Genel Başkanı Sancar “Bu bir intikam operasyonudur” derken muhalefetten “Bu insanlar suçluysa, bu memleketin hakimleri, savcıları 6 yıl önce neredeydi? 6 yıl sonra ne değişti” tepkisi gelmişti.
Ankara Başsavcılığı’nın 35 ilde 37 kişinin öldüğü 661 kişinin de yaralandığı 5-9 Ekim 2014’te meydana gelen Kobani olayları ile ilgili sorşturması kapsamında 7 ilde aralarında HDP’ye eski milletvekilleri, MYK üyeleri RTÜK üyesi, belediye başkanlarının da olduğu 82 kişi hakkında gözaltı kararı verili. Karar sonrası 7 ilde operayon başlatıldı. Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP vekiller Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder, Emine Ayna, Nazmi Gör, Beyza Üstün, Can Memiş, Gülfer Akkaya, MYK üyesi Alp Altınörs, eski sözcü Günay Kubilay, Ayla Akat Aka, Toplumsal Özgürlük Partisi Sözcüler Kurulu üyesi ve Dönem Sözcüsü Perihan Koca, HDK-HDP Kadın Meclisi üyesi Dilek Yağlı, HDP RTÜK üyesi Ali Ürküt gözaltına alınmıştı.
ZIRHLI ARAÇLA GÖZALTI
Operasyon sırasında Önder Aksaray’da kaldığı otelde, Tan Diyarbakır’daki evinde Bilgen de yine Kras’taki evinde gözaltına alınmıştı. Evlerde polis saatlerce arama yapmıştı. Bilgen’in zırhlı polis aracına konulması dikkat çekmişti. Haklarında 4 günlük gözatı süresi olan HDP’liler sağlık kontrolünün ardından Ankara’ye götürülmüştü. Avukatlarla görü kısıtlaması getirildi. HDP’den yapılan ilk açıklamada “Partimize karşı bu sabah başlatılan intikam saldırısının kararı dün yapılan MGK toplantısında, savcının Saray’daki düğün töreninde alınmıştır. AKP-MHP bloğu kaybettikçe muhalefeti tasfiye etmeye çalışıyor” denilmişti.
3 İSİM ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST KALMIŞTI
Zanlılardan Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Gülfer Akkaya adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, bazı eski HDP milletvekillerinin de arasında bulunduğu 17 kişi tutuklanmıştı.
SANCAR: BU İNTİKAM OPERASYONUDUR
Operasyon sonrası HDP MYK Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında olağanüstü toplanmıştı. Partililerle birlikte açıklama yapan Sancar “Bu bir intikam operasyonudur. Yargı uzun süredir olduğı gibi iktidarın sopası olarak kullanılmaktadır. 6-8 Ekim olaylarını sorumlusu partimiz değildir. 7 Haziran seçimlerinin hezimetini unutamayanlar, iktidarı kaybedenler bunun sorumlusu olarak gördükleri partimize karşı her türlü karalama kampanyasıyla ta o zamandan sistematik saldırı başlatmıştı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla büyük bir siyasi operasyon gerçekleştirildi. İktidar da biliyor ki kendisine kaybettirecek HDP’dir. Kaybettikçe saldırıyorlar, saldırdıkça daha fazla kaybediyorlar. Nikahlar sonrası soluğu sarayda alan savcının bu operasyonu hangi kaygılarla başlattığını ve yürüttüğünü biliyoruz. Şöyle bir yakın geçmişe bakanlar göreceklerdir. Bir zamanlar astığım astık savcılar, iktidara hizmet eden hakim ve savcılar kendi kullandıkları yöntemin kurbanı olmuşlardır” demişti.
KILIÇDAROĞLU’NDAN DAYANIŞMA TELEFONU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Sancar’ı arayarak dayanışma mesajı vermişti. Görüşmede Sancar ‘hükümetin içeride ve dışarıda büyük bir siyasi çıkmaz yaşadığını ve bu nedenle HDP’ye yönelik saldırılarına hız vererek bu durumun üzerine örtmeye ve yeniden güç kazanmaya çalıştığını’ belirttmişti. Sancar, “Bu saldırı esas olarak HDP üzerinden bütün muhalefete yöneliktir” demişti. Kılıçdaroğlu ise bu operasyonun siyasi nitelikte olduğuna inandıklarını belirterek “Muhalefete yönelik bu tür saldırı ve operasyonların, iktidarın her alandaki sıkışmışlığıyla bağlantılı olduğunu” söyledi ve HDP’ye geçmiş olsun dileklerini iletmişti.
DOSYAYI DÜĞÜNÜNDEN SONRA ERDOĞAN'I ZİYARET EDENKOCAMAN YÜRÜTÜYOR
Ankara Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamada 6- 7- 8 Ekim 2014’te yaşanan olaylarda “PKK/ KCK terör örgütü sözde örgüt yöneticileri, örgütün gençlik yapılanması, kadın yapılanması ve şehir silahlı yapılanması ile HDP MYK üyeleri ve eş başkanlarınca sosyal medya hesapları ile PKK/ KCK terör örgütünün bazı basın yayın organları” aracılığıyla halkı sokağa çağırdığı belirtilmişti. Geçtiğimiz günlerde düğünü yapıldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesine giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmesiyle eleştirilen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman tarafından yürütülen soruşturma bir yıl önce başlatılmıştı.