AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında kapalı kapılar ardındaki gerçekleşmiş ve alınan flaş bir kararla Davutoğlu, Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ ve Abdullah Başçı için ihraç kararı verilmişti. Peki Ayhan Sefer Üstün ne yaptı da AK Parti’den ihracı istendi? İşte detaylar…
AYHAN SEFER ÜSTÜN KİMDİR?
21 Ağustos 1970 tarihinde Adapazarı'nda dünyaya gelen Ayhan Sefer Üstün, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest avukatlık yaptıktan sonra, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, İlim Yayma Cemiyeti, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Sakarya Şubesi Kurucu Üyeliği görevlerini yürüttü. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği ve AK Parti Sakarya Merkez İlçe Kurucu Başkanlığı görevlerini yürüten Ayhan Sefer Üstün, 22, 23 ve 24. Dönemde Sakarya Milletvekili oldu.
22 ve 23. Dönemde Anayasa Komisyonu Başkanvekilliği ve AK Parti Grup Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. 24. Dönemde İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı yaparken, AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak da görev aldı.
Evli ve 3 çocuk babası olan Üstün, Almanca biliyor.
DİĞER GELİŞMELER İÇİN TIKLAYIN
KENDİ ÖZ EVLATLARINI YİYORLAR
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, eski İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı, Eski genel başkan yardımcısı Selçuk Özdağ ile beraber ihracı istenen Ayhan Sefer Üstün “AK Parti kuruluş ilkelerinden uzaklaştığında da bunları önce içeride, sonraki aşamalarda dışarıda açık bir dille ifade ettim. Hayatım boyunca doğruları söyleyip, dosdoğru olmaya gayret ettim. AK Parti kurucu ilkelerinden uzaklaşmamış olsaydı iyi niyetli yapıcı uyarılarımızı dikkate alırdı. Yeni Ömerler arayanlara önce siz Ömer olmalısınız dedik buna tahammül edemediler. Ne söylediysek Partinin ve Ülkemizin iyiliği için söyledik. Gelişmeleri takip ediyoruz. Henüz tarafımıza iletilmiş yazılı bir tebligat yok. Bilahare Sayın Ahmet Davutoğlu ve arkadaşlarımızla istişare edip bir tutum belirleyeceğiz. Adaleti aradığımız Yeni Adli Yıl başında MYK kararı son derece adaletsiz bir karar olmuştur. “ Zulüm bizdense ben bizden değilim...” diyen Rachel’i rahmetle, minnetle anıyorum. Bir hareket kendi Genel Başkanını, öz evlatlarını yiyorsa artık o hareketin nereye evrildiğini, nereye doğru koştuğunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” dedi.