Kurz, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, sığınmacı krizini Avrupai bir şekilde çözeceklerini ifade etti.
Göç akınını azaltacaklarını bildiren Kurz, sığınmacı krizinin Avrupa'yı parçalamayacağını vurguladı.
Makedonya sınırının kapatılmasına değinen Kurz, Yunanistan'ın göç akımını durduramadığı için Makedonya'nın zor bir görev üstlendiğini anlattı. Kurz, insanların tekrar kontrolsüz bir şekilde Orta Avrupa'ya doğru akın etmelerine izin vermenin büyük bir hata olacağını kaydetti.
Sınırların kapalı kalması gerektiğine işaret eden Kurz, ''Sınırlar ancak Avrupa'ya sığınmacı akını azaldığında açılabilir. Makedonya'daki acı korkunç. İnsanlar kendilerinin yanlış umuda kapıldıklarını kaldırabilmeli. Samimi olarak 'Artık Orta Avrupa'ya gelemezsiniz' demeliyiz'' ifadelerini kullandı.
Sığınmacılarla ilgili Türkiye ile yapılan iş birliğine atıfta bulunan Kurz, gelecek hafta yapılacak AB zirvesinde Türkiye ile bu konuda anlaşacaklarını tahmin ettiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin güçlü bir pozisyonu bulunduğunu ve bunun farkında olduğunu dile getiren Kurz, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Türkiye ile anlaşma Avrupai çözümün bir parçası. Yunanistan'daki sığınmacılara yardım edilmeli, Almanya ve Avusturya'ya gelişlerine izin verilmemeli. Bu şekilde göç akımı azalır çünkü kimse Midilli'de yaşamak için gelmiyor.''
Kurz, Türkiye ile yürütülen AB müzakerelerinin sığınmacı krizinden bağımsız görülmesi gerektiğini vurguladı.
Ankara'nın sığınmacı kriziyle AB müzakerelerini birleştirerek müzakereler konusunda yoğun baskı yaptığının belirtilmesi üzerine Kurz, AB'nin, üye olmak isteyenler için açık kriterleri bulunduğunu ve kimse için bir indirim söz konusu olamayacağını ifade etti.
Sığınmacıların Avrupa içinde dağıtımı konusuna da değinen Kurz, Avrupa'da ancak göç akımının azalması durumunda bir dağıtım yapılabileceğini aktardı.
Kurz, binlerce kişinin her gün gelmesi durumunda herkesin aşırı yüklenme nedeniyle korkuya kapıldığını belirterek, ''Bunun dışında sadece Türkiye ve Yunanistan'dan dağıtım daha mümkün. Sığınmacıları önce Almanya ya da Avusturya'da bir eve yerleştirip daha sonra Polonya'ya dağıtımının yapılacağına inanmak saflık olur'' şeklindeki görüşünü paylaştı.
BERLİN/AA