Ağustos ayının başlarında Almanya, Hollanda ve Belçika’da yapılan araştırma ve testler sonucu yumurtalarda yüksek miktarda böcek öldürücü ilaca rastlandı. Belçika ise geçtiğimiz günlerde ‘fipronil’ maddesi bulaşmış yumurtalarla ilgili durumu haziran ayından beri bildiklerini, ancak yolsuzluk soruşturması nedeniyle sessiz kaldıklarını söyledi.
Krizin tüm Avrupa’yı sarmasıyla birlikte, Belçika Tarım Bakanı Denis Ducarme, Gıda Ajansı’nın Hollanda’nın kasım ayında yumurtalarda fipronil adlı böcek ilacını tespit ettiğine dair resmi belgeyi ele geçirdiğini iddia etti. Belçikalı yetkililer, yumurtalarda haziran ayında böcek ilacı tespit etmelerine rağmen AB Komisyonuna 20 Temmuz’a kadar bilgi vermemekle suçlanıyor. Avrupa’da Almanya, Hollanda, Belçika’da patlak veren böcek ilaçlı yumurta krizi, bu ülkelerin yaptığı ihracat vasıtasıyla İngiltere, İsveç, İsviçre ve Fransa’ya da sıçradı.
Fransa Tarım Bakanlığından, ülkenin 5 ayrı bölgesindeki şirketlere “Fipronil” ilacı bulaşmış yumurtaların dağıtıldığı bildirildi. Fransız basını, ilaçlı yumurtalardan sonra ilaçlı tavuk eti şüphesinin doğduğunu belirten haberlere yer veriyor. Almanya Tarım Bakanı Christian Schmidt, zararlı böcekle mücadelede kullanılan fipronil adlı zehrin yumurtalara kasıtlı olarak bulaştırılmış olabileceğini söyledi. Schmidt yumurta skandalına sebebiyet verenlerin suç işlediklerini ve mutlaka cezalandırılmalarının gerektiğini dile getirdi.
Faillerin Belçika ve Hollanda’da bulunabileceklerini söyleyen Almanya Tarım Bakanı fipronilin böcek ilacına nerede karıştırıldığının araştırıldığını açıkladı. Türkiye’de ise böyle bir durum söz konusu şimdilik değil. Zehirli yumurtada bahsi geçen ülkelerden yapılan ithalat oldukça düşük. Tüm dünyada yumurta üretiminde ilk 10 ülke arasında yer alan Türkiye, kriz yaşayan bölgenin belki de yeni tedarikçisi olabilir. İhracat konusunda ise 2015 yılında Hollanda ve ABD’den sonra üçüncü sırada geliyor. Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Türkiye geçen yılın ocak-nisan döneminde 83 milyon 588 bin dolar olan yumurta ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 59 artarak 132 milyon 516 bin dolara ulaştı.
KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULACAĞIZ
Daha önce Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ihracat yaptığımız tereyağlı ürünlere karşılık Türkiye, tereyağı ithal edebiliyordu. Fakat son zamanlarda tereyağındaki yüksek fiyat etiketi, Avrupa’dan yapılan ithalatı durdurdu. Bu sebeple Türkiye kendi tereyağı stoklarını kullanmaya başladı. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Başkanı Harun Çallı, Türkiye’de de son dönemlerde tereyağı kullanımının arttığını, dolayısıyla fiyatların da iki aydır yükselişte olduğunu belirterek, şu anda üretilen malın ve stokların piyasadaki talebi karşıladığını söyledi. Çallı, Avrupa’daki fiyat oluşumları nedeniyle Türkiye’deki üretim ve tereyağı stoklarıyla idare edileceğini belirtti.
‘UMARIM YANLIŞTAN DÖNERLER’
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, Cezayir’in gıdadan plastiğe 24 üründe ithalatın bankacılık kanalıyla yapılmasını yasaklaması kararına ilişkin, “Cezayir’in ithalat için bankacılık kanallarını kapatması kendi menfaatine de değildir. Umuyorum Cezayirli yetkililer bu gerçeğin bir an önce farkına varıp, yanlıştan dönerler” değerlendirmesinde bulundu. Menlik, Cezayir’in 40 milyona yakın nüfusuyla Türkiye gıda ve içecek sanayi ihracatında Kuzey Afrika bölgesinde büyük önem arz eden ülkelerden birisi olduğunu bildirdi. Menlik, “Geçen yıl Cezayir’den kamış-pancar şekeri ve saf sakkaroz ithalatımız 15,4 milyon dolar oldu” dedi.
FIPRONIL YOK AMA DDT VAR
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Gıda Komisyonu Üyesi Gıda Mühendisi Nurten Sırma, kayıt dışı yumurta satışının, geçen günlerde Hollanda’da yaşanan “Fipronil” kaynaklı zehirli yumurta skandalından “daha kötü sonuçlar” doğurabileceği uyarısı yaptı. “Nasıl olsa Türkiye’de Fibronil satışı yok” diyerek durumu göz ardı etme lüksümüzün olmadığına değinen Sırma, “34 yıl önce yasaklanan DDT, hala çiftçi semt pazarlarında, pet şişeler içinde, tezgah altlarında markasız olarak satışa sunuluyor” dedi ve ekledi: “Bilinçsiz ve kayıt dışı olan yumurta üreticileri için, babadan kalma eski yöntemler hala kullanımda ve hala vazgeçilmez. Denetlenmeyen kontrolsüz yumurta üreticileri farkında olmadan vatandaşın sağlığı ile göz göre göre oynuyor.”