[Karar]
Yunanistan, kurtarma paketindeki 7,2 milyar euroyu alabilmesi için bu ayın sonuna kadar kreditörleriyle anlaşmak zorunda. Bugün ayın 25’i olduğu düşünüldüğünde, Yunanistan artık oldukça kritik beş günlük bir süreçte. Daha açık söylemek gerekirse, ülke, yaklaşık beş aydır birçok kez anlaşamadığı Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ile beş gün içinde anlaşmak zorunda. Aksi halde, Yunanistan, 7,2 milyar euroyu alamayacak, IMF’e haziran sonu ödemesi gereken 1,6 milyar euroyu ödeyemeyecek. Temmuz ayı ve sonrasındaki borçları ise, tamamen ödenememezlik sürecine girecek.
Böyle bir tabloda Yunanistan iflasa sürüklenecek, bor yükümlülüğünü yerine getiremeyecek, Euro Bölgesi’nden çıkacak. Bu da sadece Yunanistan’a değil, AB’nin tamamına zarar verecek. Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması halinde, Avrupa çok büyük bir maddi kayıpla karşı karşıya kalacak. Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’in dediğine göre bu kayıp en az 1 trilyon euroyu bulacak. Bununla birlikte, Avrupa’daki birlik tehlikeye girecek, güvenilirliği ile ağırlığı sarsılacak. Hatta bu, belki de AB’nin sonunun başlangıcı olacak.
Grexit Avrupa için büyük bir risk
İşte Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması AB için bu kadar büyük bir tehdit oluşturacağı için Yunanistan’ının bir anlamda eli güçlü gözüküyor. Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras sık sık bu riskleri tekrarlıyor. Varoufakis, “Böyle bir durumda Euro Bölgesi parçalanacak. Orta para biriminin yerini sabit bir kur sistemi alacak” derken, Çipras, Avusturya’da bir gazeteye verdiği röportajda, "Grexit (Euro Bölgesi’nden çıkma) bizim için de Avrupa Birliği içinde bir seçenek olamaz. Bu geri döndürülemez bir adım olur. Euro Bölgesi'nin sonunu getirir" diye konuştu.
Yunanistan konusundaki risklerin bilincinde olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkede yaşanan bu krize daha ılımlı yaklaşıyor, Yunanistan’ın çabalarını AB Komisyonu, IMF ve Avrupa Merkez Bankası’nın onaylaması gerektiğini savunuyor, Almanya’nın çabasının Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalması yönünde olduğunu sık sık dile getiriyor. “Yunanistan’ı Euro Bölgesi’nde tutmak için mümkün olduğunca herşeyi yapmak istiyorum. Bu göreve kendimi adadım” diyen Merkel, euronun sadece bir para birimi değil, aynı zamanda Avrupa’daki birliğin de sembolü olduğunu ifade ediyor.
IMF daha fazlasını istiyor
Öte yandan, Yunanistan konusunda Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da bir an önce kalıcı bir çözüme gitme taraftarı. “Çözüme ulaşmak için herşeyi yapacağız” diyen Hollande, iyi bir anlaşmanın gelecek aylardaki Yunanistan’ın mali ihtiyaçlarında öngörülebilirlik ve iyi bütçe çözümü sağlayacağını ifade ediyor ve anlaşmanın Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nin tam üyesi olarak kalmasını sağlaması gerektiğinin altını çiziyor.
Yunanistan ile kreditörleri arasında 22 Haziran Pazartesi günü olağanüstü bir toplantı düzenlenmiş ve anlaşma konusunda ilerleme kaydedilmişti. Toplantı sonrası oluşan iyimser hava herkesin rahat bir nefes almasını sağlarken, Yunanistan’ın önerilerinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi için bir sonraki toplantı 24 Haziran Çarşamba gününe konmuştu.
Varoufakis, bu toplantının anlaşma için “son düzlük” olmasını beklerken, diğer birçok yetkili de anlaşmaya yakın olduklarını ifade ediyordu. Fakat, BBC’de yer alan habere göre, dün, IMF, Yunanistan’ı zora soktu ve Atina’nın önerdiği son kemer sıkma paketinin kapsamının genişletilmesini istedi. KDV kapsamının genişletilmesi, emeklilik primlerinin artırılması, yüksek gelirli şirketlerden daha fazla vergi alınması ve emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltilmesini öneren Yunanistan ise, 8 milyar euroluk tasarruf paketini değiştirmeyeceğini kaydetti.
Görüşmeler iki gün daha devam edecek
Dün akşamki görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine, Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Yunanistan yetkilileri toplantılarına iki gün daha devam edeceklerini açıkladı. Yunanistan’ın bu süre zarfında, AB zirvesi öncesinde kreditörleriyle bir anlaşma sağlaması ve AB liderlerinin anlaşmayı onaylaması gerekiyor. Dolayısıyla, Yunanistan ile kreditörleri arasında görüşmelerle geçecek bu iki gün, Yunanistan’ın özellikle Avrupa’nın kaderinde çok önemli bir rol oynuyor.