İspanya’nın doğusundaki Katalonya özerk yönetiminde yasa dışı olmasına rağmen bugün gerçekleştirilmek istenen bağımsızlık referandumuyla ilgili gerginlik giderek artarak sürüyor. Referandum için belirlenen 1 Ekim’e saatler kala, oy kullanma yeri olarak açıklanan okulların kapatılmasını önlemeye çalışan bağımsızlık yanlısı gruplar, yanlarına çocuklarını da alarak okullarda sabahladı. Bölge genelinde 60 bin gönüllünün oy kullanılacak okulların kapatılmaması için eylem başlattığı, okullara girmek için de kültürel aktiviteler organize ettiği bildirildi. Katalonya yerel polisi Mossos d’Esquadra’nın ise kamu düzenini riske atmamak için ailelerin birkaç okulda içeriye girmesine izin verdiği belirtildi. Öte yandan Katalonya Adalet Yüksek Mahkemesi’nin (TSJC) verdiği talimata göre, Mossos d’ Esquadra’nın 1 Ekim sabah 06.00’a kadar kamuya ait tüm binaları kapatması gerektiği aktarıldı.
Katalonya yerel hükümetinin, internet üzerinden oy kullandırma girişimi ise jandarmanın müdahalesiyle engellendi. Haberleşme Teknolojisi ve Telekomünikasyon Merkezi (CTTI) ve Katalonya Haberleşme Güvenlik Merkezi’nin (Cesicat) binalarına giden jandarma, ‘evet’ adıyla internette oluşturulan oy kullanma sitelerinin kapatılmasıyla ilgili TSJC’nin kararını yetkililere iletti. Başta Barselona olmak üzere Katalonya genelinde kamu binaları ve okulların önünde güvenlik önlemleri artırılırken, Barselona’da İspanya hükümetini temsil eden valilik binasının önü çok sayıda polis aracı ve demir parmaklıklarla güvenlik koridoruna alındı. Katalonya özerk yönetim hükümeti Başkanı Carles Puigdemont, Barselona’da düzenlenen son mitinginde yaptığı konuşmada, “Baskılara, korkutmalara, yalanlara, tehditlere ve bizim buraya kadar gelmemizi engellemeye çalışan otoriter devlete karşı kazandık. Artık buradayız ve geri dönmemek üzere geldik. Pazar günü, tarihi değiştirmeye hazır şekilde sokağa çıkacağız. Pazar, pazartesi ve tüm hafta gelecekle randevumuz var. Çünkü kararlı bir adımla yürümeye başlayacağız. Bir süreçten çıkıp, ileri doğru gitmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı. Katalonya Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras da “Katalanlar artık korkuyu yendi. Bundan sonrası özgürlük yolu. Ulus olarak hiç şüphe yok ki çok fazla yenilginin ve zorluğun bir meyvesiyiz. Ama hepimiz ikna olduk ki bundan sonra tüm zaferlerin sesiyiz” şeklinde konuştu.
AB MADRİD'DEN YANA
Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, İspanya’da uzun süredir gerginliğe neden olan süreçte genellikle sessiz kalmayı tercih etti. Katalonya Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont ise AB’ye kendilerini destekleme çağrısında bulundu. Ancak AB’ye bağlı düşünce kuruluşu Avrupa Uluslararası İlişkiler Konseyi’nden yapılan bir açıklama, Katalanların umutlarını söndürecek nitelikte. Zira açıklamada ‘tek taraflı ve yasadışı’ ilan edilen referandumun, hem özerk yönetim kanunlarına, hem de AB Venedik Komisyonu’nun kararlarına aykırı olduğuna dikkat çekildi. Konsey, “Katalan hükümetinin 46 milyon İspanyolun kendi ülkelerinin geleceğini demokratik olarak belirleme hakkını gasp etme girişiminde bulunduğunu” savundu.
NEDEN BAĞIMSIZLIK İSTİYORLAR
Katalonya, tarihi boyunca üç dönemde özerk statü elde etti. 16’ncı yüzyıldan beri özerk bir bölge olan Katalonya’nın bu statüsü, 1714’te kaldırılmıştı. Ardından 1931’de kurulan ve sekiz yıl yaşayan İspanya Cumhuriyeti’nde de Katalanlar özerkliğe sahipti. Hatta iç savaş döneminde iki yıl boyunca Barselona cumhuriyetin başkenti oldu. Ancak savaşı kazanan General Franco, özerkliği kaldırdı. Franco’nun ölümünden sonra demokrasiye geçen İspanya, Katalanların özerkliğini 1978’de yeniden tanıdı. 2006’da ise özerklik genişletildi, Katalanların ayrı bir ulus olduğu kabul edildi. 2008’de İspanya’yı sert biçimde vuran ekonomik krizin ardından bağımsızlık talep edenlerin sayısı artmaya başladı. Zira Katalonya, 7,5 milyonluk nüfusuna rağmen gayrisafi milli hasılanın yüzde 20’sini temin ediyor. Bu nedenle bütün kültürel haklarına ve geniş siyasi özerkliğe sahip olan Katalanların bağımsızlık talebi, ‘zenginliği paylaşmama talebi’ olarak adlandırılıyor.