Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği (AB) vatandaşı olan herkesin AP seçimlerine katılarak oy vermesi gerektiğini söyledi.
Yıldırım, "Avrupa'da yaşayan Türk toplumu olarak mutlak suretle Avrupa'nın geleceği ve evrensel değerlerin yaşaması için, burada barış ve huzur içinde yaşayabilmemiz için buradaki sağduyulu partileri desteklememiz gerekir." dedi.
Önceki seçimlerde katılımın düşük olduğunu hatırlatan Yıldırım, bu seçimlerde bu oranın daha yüksek olmasını ümit ettiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Avrupa Türk toplumu olarak yaşadığımız ülkede söz sahibi olmamız gerekir. Irkçı, İslam ile Türk düşmanı ve toplumu birbirine düşüren marjinal grupların oralara girip toplumu geren, ayrıştıran, parçalayan tutumlarına da karşı çıkmamız, bunlara karşı birlik olmamız ve duruş sergilememiz gerekir."
'İSLAM DÜŞMANLARINI GÜÇLENDİRİR'
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş da "Oylarını kullanmayanlar hem önemli bir fırsatı gözardı etmiş hem de demokrasi ve İslam düşmanlarını güçlendirmiş olacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
AP seçimlerinde Avrupa’nın hangi yolu tercih edeceği kararının verileceğine dikkati çeken Altaş, "Demokratik ve açık bir Avrupa ile dışlayıcı ve ulusalcı bir Avrupa arasında tercihimizi kullanacağız. Yapacağımız tercih geleceğimiz için de çok büyük önem arz ediyor. Bu sebeple, oy kullanma hakkı bulunan her seçmenin sandıklara giderek demokratik kesimi desteklemesi çok mühim." dedi.
Oylarını kullanmayanların önemli bir fırsatı gözardı etmenin yanı sıra, yıllardır Avrupa’nın neredeyse tamamında güçlenmeye devam eden sağ popülistleri ve aşırı sağcıları daha da güçlendirmiş olacaklarına vurgu yapan Altaş, şunları ifade etti:
"Bu gidişata bir dur demenin tam zamanıdır. Bilhassa biz Müslümanlar oy haklarımızı muhakkak kullanmak durumundayız. Zira sağ popülizm ve aşırı sağdan bahsediyorsak, bunların aynı zamanda İslam düşmanlığı ile artık neredeyse eş anlamda kullanılan kavramlar olduğunu da unutmamamız gerekir."
'IRKÇI POPÜLİZME GEÇİT VERMEYİN'
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da seçimlerde ırkçı popülist partilerin güç kazanmasının insan hakları, hukuk devleti ve çoğulcu demokrasi değerlerini tehdit eden bir gelişme olacağına işaret etti.
AP'nin üye ülke vatandaşları kadar o ülkelerde yaşayan Türk ve Müslümanlar açısından da önem taşıdığını ifade eden Yeneroğlu, "Avrupa ülkelerinde yaşayan azınlıklar bağlamında parlamentonun AB’nin kurucu değerlerine sadık kalması hayati önem taşıyor. İnsan hakları, hukuk devleti ve çoğulcu demokrasi gibi siyasi değerler bu kesimin temel hakları için teminat oluşturuyor. Bu kurumsal değerler bir yandan AB çatısı altındaki çoğulculuğu güçlendirirken, diğer yandan da dünyada bu değerlerin yaygınlaşmasına destek oluyor." dedi.
Yapılacak seçimler için aşırı sağ partilerin milletvekili sayısını endişe verici düzeyde artıracağının tahmin edildiğine işaret eden Yeneroğlu, böyle bir durumun öncelikle Avrupa’nın içine kapanmasını teşvik edeceği ve özgürlükçü demokratik değerlerin altının daha fazla oyulmasını tetikleyerek, Müslümanların temel haklarının daha fazla kısıtlanmasına yol açacağı uyarısında bulundu.
AP seçimlerinde göçmen kökenlileri oylarını kullanmaya davet eden Yeneroğlu, sahayı aşırı sağa ve ırkçı popülizme teslim etmemek için demokratik mücadelede bireysel sorumluluğu yerine getirmenin herkes için şart olduğunu dile getirdi.
'SEÇİME KATILIM ÖNEMLİ'
AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Avrupalı Türk toplumunun özellikle bu süreçte AP seçimlerine katılımının son derece önemli olduğunu belirtti.
Sırakaya, "Irkçı, faşist ve aşırı sağ ağırlıklı siyasi partilerin ciddi bir oy oranına ulaşacaklarını ve kendi aralarında bir ittifak içerisine girerek hem AB'nin temel değerleri, hem de Avrupa'da yaşayan Türk ve Müslümanlara karşı siyasi anlayışı yerleştirmeye çalışacakları aşikar. Bu vesileyle hem Avrupalı Türk toplumunu hem de AB'nin geleceğini önemseyen herkesi siyasi katılıma davet ediyorum." diye konuştu.
Sırakaya, AB'nin kendi içerisindeki çok sesliliği ile kültürlülüğü, insan haklarına karşı saygıyı, toplanma ve din özgürlüğü gibi her türlü diğer özgürlükleri genişleterek devam ettirmesi açısından önemli bir seçim gerçekleştirileceğinin altını çizdi.
Seçimlerin AB'nin girmiş olduğu türbülansın sonucunda daha büyük tehlikelere evrilip evrilmeyeceği yönünde ciddi bir tercih olması açısından önemini vurgulayan Sırakaya, Brexit ile küçülen bir Avrupa'nın bu sorunlar yumağından kurtulup AB'nin temel değerlerine sahip çıkması için seçim sonucunun önemli olduğunu belirtti.
Herkesi bu süreçte sandığa davet eden Sırakaya, "Siyasi katılıma dahil olmamak, oy vermemek demek, aşırı sağcıların bu ırkçı siyasi anlayışa hizmet etmek demektir." değerlendirmesinde bulundu.