Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, terör olaylarının, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine götürdükleri hizmetleri olumsuz etkilediğini belirterek, "Şu an itibarıyla karayollarında 57 şantiyemiz kapalı durumda. Demiryollarında hatlarımıza bombalar yerleştiriliyor. Bugüne kadar 227 baz istasyonu tahrip edilmiş durumda. Yüksekova'da Selahaddin Eyyubi Havaalanı'na 5 Ağustos'tan beri bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle maalesef uçuşları gerçekleştiremiyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bilgin, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Terör Güneydoğu'da yatırımları nasıl etkiledi?
Terör saldırılarının başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere yatırımları nasıl etkilediğinin sorulması üzerine Bilgin, Bakanlık olarak 2003 yılından bugüne kadar 233 milyar liranın üzerinde yatırım gerçekleştirdiklerini, bu yatırımların yaklaşık yüzde 20'sini Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yaptıklarını söyledi.
Karayollarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere 2003 yılına kadar 527 kilometre bölünmüş yol yapıldığını hatırlatan Bilgin, kendilerinin de bölgede 5 bin 290 kilometre ilave bölünmüş yol yaptıklarını kaydetti. Bilgin, "Türkiye çapındaki otoyolumuzda 2003-2015 arasında 4 kat ilave bölünmüş yol yapmıştık.
Bölgede gerçekleştirdiğimiz artış ise bunun tam 10 katıdır. Bizim temel bir felsefemiz ve mantalitemiz var, batıda ne varsa ondan daha iyisinin Doğu ve Güneydoğu'da olmasını arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Doğu ve Güneydoğu'da havayolu yatırımları
Bu anlamda bölgeye çok önem atfettiklerini, karayolu, demiryolu, haberleşme ve havayolu alanlarında çok önemli yatırımlara imza attıklarını belirten Bilgin, Şanlıurfa, Iğdır, Bingöl, Şırnak ve Hakkari'ye yeni havalimanları açtıklarını, Batman, Gaziantep, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Adıyaman, Kars, Mardin, Ağrı havalimanlarının terminal binalarını da komple yenilediklerini ve çok modern hale getirdiklerini dile getirdi.
Demiryolları yatırımlarına da değinen Bilgin, "Şu an Sivas'a kadar inşaatı devam eden, Sivas'la Erzincan arasında da kısmen bu yıl yapım ihalesini gerçekleştirdiğimiz hızlı demiryolu hattımızı inşallah Kars'a kadar uzatacağız" dedi.
Kars-Tiflis-Bakü hattının da inşaatının da devam ettiğini anlatan Bilgin, "Onu da kısa süre içinde tamamladığımızda, bizim Çin'e kadar uzanacak gelecekteki demiryolu bağlantısını da bölge üzerinden kurmuş olacağız" şeklinde konuştu.
Bölgede büyük barajların bulunduğuna işaret eden Bilgin, barajlarda bugüne kadar 8 feribotu hizmete aldıklarını, bunların hem yolcu hem araç amaçlı faaliyet gösterdiğini kaydetti.
Terör olaylarının bölgeye etkileri
Bölgede terör olaylarından kaynaklı sıkıntılar bulunduğuna dikkati çeken Bilgin, şöyle devam etti:
"Şu an itibarıyla bizim karayollarında 57 şantiyemiz kapalı durumda. Demiryollarında hatlarımıza bombalar yerleştiriliyor, trenlerin geçişi aşamasında bunların patlatılması söz konusu. Fiber kablolarımız, GSM şirketlerimizin baz istasyonlarına saldırılar düzenleniyor.
Örneğin bugüne kadar 227 GSM baz istasyonuna saldırı düzenlenmiş, tahrip edilmiş durumda. Bunların hepsinin de ötesinde 10 Ekim'deki, Ankara'daki saldırıda 10 demiryolu çalışanımızı kaybettik yakınlarıyla beraber, 13 yaralımız var, onların tedavileri devam ediyor. Toplanma alanının demiryolunda olması sebebiyle orada çalışan işçilerimizden bir katılım söz konusu olmuştu. Dolayısıyla bizim için çok acı bir tabloyla karşı karşıya kaldık."
Bölgede havalimanları kapalı
Bölgede yeni hizmete giren Şırnak ve Yüksekova’daki havalimanlarının durumunun sorulması üzerine de Yüksekova'da Selahaddin Eyyubi Havaalanı'nı 26 Mayıs'ta hizmete aldıklarını hatırlatarak, o tarihten itibaren İstanbul'dan her gün, Ankara'dan da 1 Haziran itibarıyla her gün karşılıklı seferler düzenlendiğini kaydetti.
Hizmete alındığından bu yana 256 sefer düzenlendiğini ve 23 bin 700'ün üzerinde yolcuyu taşıdıklarını anlatan Bilgin, "Fakat özellikle yapım aşaması da dahil epey terör olaylarıyla karşı karşıya kaldık, çeşitli saldırılara maruz kaldı müteahhitlerimiz, iş makinalarımız. O yüzden tamamlanması da gecikmişti. 5 Ağustos'tan beridir söz konusu havaalanımıza bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle maalesef uçuşları gerçekleştiremiyoruz" dedi.
Hakkarililer uçmak için Van'a gidiyor
Bilgin, bölgedeki havaalanı ve ortamla ilgili herhangi bir gelişme olduğu an uçuşları hemen başlatmaya hazır olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"İnşallah en kısa sürede uçuşlarımıza tekrar başlatırız, çünkü bundan en büyük zararı bölge halkımız görüyor. Şu anda Hakkarililer uçakla bölgeye ziyaret ettiklerinde Van'a gitmek durumundalar ve Van üzerinden bugüne kadar hep bu ulaşım sağlandı. Ama Hakkarililerin ve bölge halkımızın hizmetin en iyisine layık olduğunun bilincindeyiz. Onun için o havaalanını yaptık. Yapım şartları ve koşulları ne kadar zor olursa olsun, biz bu havaalanını her halükarda bitirme kararlılığımızı ortaya koymuştuk, işletme kararlılığımızı da koyacağız."
Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nda da hizmete alınan 2013 yılından bugüne 4 bin 544 sefer gerçekleştirildiğini ve 293 binin üzerinde yolcu taşındığını bildiren Bilgin, Şırnak'ta da güvenlik sebebiyle uçuş iptallerinin sık sık gündeme geldiğini söyledi.
Hizmetlerin işlemesi için...
Bölgede bazı yollara döşenen bombalar, köprülere yapılan saldırılarla sık sık karşılaştıklarını anlatan Bilgin, "Bunların en kısa sürede tadilatlarını, tamiratlarını tamamlayıp, bütün yollarımızı buna dermiryolları da dahil hemen hizmete vermenin gayreti içindeyiz. Ümit ediyorum en kısa sürede her şey normalleşecektir" şeklinde konuştu.
Bölgedeki diğer havaalanlarında herhangi bir problem olmadığına işaret eden Bilgin "Biz her şeye rağmen, bütün yaşadığımız olaylara rağmen, hizmetlerimizi kesintisiz olarak bölgeye götürmeye kararlıyız. Bu kardeşlik ortamının bozulmasına asla izin vermeyeceğiz ve kesintisiz olarak şartlar zor da olsa her halükarda hizmetlerimizi getirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Sosyal medyada kötü niyetli kullanıcıların suistimalleri var"
Terör olaylarında sosyal medyada bir araç olarak kullanıldığına işaret edilerek, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesi, kışkırtma amaçlı paylaşımlara karşı ne gibi önlemler alınabileceğinin sorulması üzerine Bilgin, internet erişiminin yaygınlaşmasının, halkın hızlı geniş banttan internetten yararlanması için Bakanlık olarak her türlü gayreti gösterdiklerini söyledi. Amaçlarının herkesin sosyal medyaya, internete en kolay ve en hızlı şekilde erişimini sağlamak olduğunu vurgulayan Bilgin, yapmış oldukları yatırımların ve ortaya konulan politikaların tamamının da bu yönde olduğunu kaydetti.
Sosyal medyayla birlikte kötü niyetli kullanıcıların da suistimalleri ile de karşı karşı olduklarını belirten Bilgin, "Bu hem kamu güvenliği açısından, hem de bizatihi kişilik haklarının korunması, özel hayatın gizliliği, çocukların korunması dahil olmak üzere kamu olarak aslında uluslararası sözleşmelerden de kaynaklı birtakım görevlerle de karşı karşıyayız. Yaşadığımız olaylarla bağlantılı olarak birtakım düzenlemeleri, uygulamaları yapmakla karşı karşıya kalıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Batı ülkelerinde şirketler daha yapıcı
Türkiye'de içerik çıkarılması, hesabın bloke edilmesi ya da erişimin engellenmesi gibi kademeli bir mekanizmaya yönelik düzenleme bulunduğunu, tüm demokratik ülkelerde benzeri uygulamaların olduğuna dikkati çeken Bilgin, şöyle devam etti:
"Fakat orada bu bahsettiğimiz sosyal medya erişim şirketlerinin, Facebook'un, Twitter'ın, YouTube'un, benzeri şirketlerin daha hızlı süre ve çok daha iyi niyetli olarak uyguladıklarını görüyoruz. Ülkemizde zaman zaman ve çoğu defa bu tür kararları uygulatmakta problemlerle karşı karşıya kaldığımız malumunuz.
Burada iki tane olayla muhatabız. Birincisi hiç kalkmama yönünde bazen eğilimler var, ikincisi kaldırılsa bile belirtilen sürelerin dışında oluyor, süreler taşıyor. Bir diğer husus da bazen böyle terörü yapanlar arasında buralarda da bir farklılaştırmaya gidildiğine bazen şahit oluyoruz. Bir grup için farklı bir tavır varken, başka grup için farklı tavırla karşı karşıya kaldığımız durumlar da oluyor."
Kendilerini en çok sevindirici ve geleceğe yönelik de ümitlendikleri hususun, Ankara'daki patlamayla ilgili talep ettikleri bilgiler hususunda sosyal medya şirketlerinin işbirliğine gitmeleri olduğunu anlatan Bilgin, "Biraz gecikmeli de olsa gerekli bilgileri aldık ve buna dayalı olarak hakikaten bu bilgiler de büyük fayda getirdi. Bu yöndeki yaklaşımın gelecekte bir başlangıç olmasını arzu ediyoruz" dedi.
"Şirketler Türkiye'de irtibat ofislerini açmalı"
Bu şirketlerden kendilerinin beklentilerinin Türkiye'de irtibat ofislerinin açılması olduğunu vurgulayan Bilgin, şunları kaydetti:
"Beklentimiz bir bürolarının olmasıdır, doğrudan muhatabiyet mekanizmalarının kurulmasıdır. Burada hukukçularıyla muhatabız, onlar İngiltere'deki, Amerika'daki yurtdışındaki yerlerini arıyorlar. Mekanizmalar uzun, saat farkları problemler oluşturuyor çoğu defa.
Kanun gereği süreler kısıtlı, bildirimden itibaren 4 saat içerisinde mutlaka istenilen talebin yerine getirilmesi lazım. Ayrıca bu şirketler burada ticari kazançları var. Büyük oranda ticari kazanç elde ediyorlar, bu ülkenin mevzuatına tabi bu şirketlerin, burada bu derecede gelirleri olan şirketlerin, Türkiye'de mutlaka bir irtibat ofislerinin, şubelerinin, yetkili elemanlarının bulunmasını arzu ediyoruz."
Bu şirketlerle bunun dışında uzun süredir görüşmelerin devam ettiğini anlatan Bilgin, geleceğe yönelik kesintisiz ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
Bilgin, bu şirketlerin Türkiye'de vergiye tabi olup olmadıklarının sorulması üzerine, "Oralarda problemler var, belki birtakım mevzuat düzenlemelerine de ihtiyaç var. Kamu olarak bizim de yapmamız gereken, bazı atmamız gereken adımlar var. Bütün bunları bir paket halinde önümüzdeki dönemde inşallah ve ümit ediyorum muhataplarımızın iyi niyetiyle beraber çözeceğimiz kanaatindeyim" görüşüne yer verdi.
Ankara'daki terör saldırısı sonrası iş birliklerinden dolayı sosyal medya şirketlerine teşekkür eden Bilgin, "Bunun, bundan sonraki ilişkilerimizin bir başlangıcı için de önemli bir adım olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Uyduya dayalı internet ucuzlayıp hızlanacak"
Bakan Bilgin, 4A ile görüntü kalitesinde bir artış olup olmayacağının sorulması üzerine, artık daha geniş banttan yayın yapılacağını, çok daha fazla sayıda televizyonun uydudan yayın yapma imkanının oluşacağına işaret etti.
Bilgin, uydu yayıncılığının televizyon açısından çok daha büyük imkanlar getireceğini belirterek, "Uydularımızda 600'e yakın televizyon yayın yapmakta. Bu sayı 4B'nin devreye girmesi ve data hizmetlerinin buraya aktarılması ile birlikte çok daha geniş bir imkana kavuşacaktır. Ayrıca bizim 3A uydumuzda da televizyon yayıncılığına devam ediyoruz, burada az da olsa data kısmını yine 4B'ye aktarıp, 3A uydumuzda da televizyon yayıncılığı için kaynak ayrılmış olacak" değerlendirmesinde bulundu.
4B uydusu ile daha hızlı ve ucuz internetin sağlanıp sağlanmayacağının sorulması üzerine Bilgin, "Uydu yayıncılığına dayalı internet hizmetlerinde hızlanma ve ucuzlama bekleyebiliriz ama bunu genel bir internet ucuzluğu şeklinde algılamamak gerekir. Çünkü diğer mekanizmalar kendi çerçevesinde yürüyor; karasal olarak ve GSM operatörleri üzerinden. Ama uydu yayıncılığı üzerinden yapılacak internet için bir rahatlamayı bekleyebiliriz" dedi.
İstanbul Boğazına üç katlı tünel
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, İstanbul Boğazı'nda yapılması planlanan 3 katlı tünelin büyüklüğü ve kapsamıyla dünyada ilk olacağını belirterek, projenin YİD modeli çerçevesinde ihale edilmesi için Kalkınma Bakanlığı nezdinde Yüksek Planlama Kurulunda (YPK) ilgili kurumlarla konunun incelendiğini söyledi.
İstanbul'a yapılacak 3. Havalimanına ilişkin soru üzerine Bilgin, söz konusu havalimanının gerek İstanbul gerekse de Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti.
Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarının artık yeni taleplere cevap veremeyecek durumda olduklarını dile getiren Bilgin, "Mecburen Sabiha Gökçen Havalimanı'nda ilave ikinci bir pist ihalesini de yaptık, bunu da başlatmış bulunuyoruz" dedi.
Bilgin, 3. Havalimanı'nın İstanbul için "olmazsa olmaz" bir proje niteliğini taşıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Her şey yolunda gidiyor. Müteahhit firmalarımızın çalışmaları son sürat devam ediyor. Altyapı, zemin ve toprak işleri, üstyapıya ait çalışmalar ve arazi test çalışmaları süratle devam ediyor. Finansman anlaşmasını da hafta başı yaptık, Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Sayın Başbakan'ımızın katılımıyla.
Projenin her aşamasında zaten gerek Cumhurbaşkanı'mız gerekse de Başbakan'ımız ve hükümetin diğer üyeleri gereken desteği veriyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum. 150 milyon kapasitesiyle dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. 10,2 milyar avro tutarında yatırım harcaması yapılacak, 22,1 milyar avro da biz kamu olarak işletme süresi boyunca firmalardan kira bedeli tahsil edeceğiz. Dolayısıyla 32 milyar avronun üzerinde bir özel sektör katkısını böyle bir yatırımda kullanıyoruz ve ülkemiz böyle bir eseri kazanmış oluyor."
Proje bittiğinde 100 binin üzerinde kişiye, burada istihdam sağlanacağını anlatan Bilgin, Mart 2018'de ilk kademeyi bitirmiş olacaklarını söyledi.
"Tünel büyüklüğü ve kapsamıyla dünyada ilk olacak"
Bilgin, İstanbul Boğazı'nın altından geçecek olan 3 Katlı Tünel Geçiş Projesi’nde bugüne kadar yapılan çalışmalar ve bundan sonraki süreç hakkında ise söz konusu projenin tek tüpte hem karayolu hem de demiryolunu aynı anda ihtiva eden ortadan geliş gidiş olmak üzere demiryolu, üst ve altta da iki şeritli lastik tekerli araç geçişine uygun olarak yapılacağını söyledi.
Tünelin büyüklüğü ve kapsamıyla dünyada ilk olacağını ifade eden Bilgin, projeye çok önem verdiklerini dile getirdi. Yapılan çalışmalarda İstanbul'a birinci köprü ilave karayolu ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde de ilave tren yolu geçişinin olmazsa olmaz olduğunun ortaya çıktığını anlatan Bilgin, şöyle devam etti:
"İki ayrı tünel yerine bu ikisini birleştirip tek bir geçişle bu projeyi yaptık. Projenin karayolu kısmı Avrupa Yakası'nda Hasdal Kavşağı'ndan Asya Yakası'nda Çamlık Kavşağı'nda biten bir mesafe. Bunun 6 bin 500 metrekaresi Boğaz altından geçen 3 katlı tünelimiz.
Sonra karayolu ayrılıyor 5 bin 600 metre Avrupa yakasında 4 bin 50 metrede Asya yakasında sadece karayolu tüneli haline dönüşüyor. Demiryolu kısmı ise Söğütlüçeşme'den başlıyor, İncirli-Zeytinburnu'nda bitiyor. Aşağının uzunluğu 31 kilometre demiryolu, komple metro olarak. Karayoluyla ilgili kısımsa 16 kilometre civarında. Bu projenin diğer önemli özelliği ise İstanbul'da faal haldeki 9 metroyu kesiyor.
Metroya binen yolcu, İstanbul'un Asya yakası da dahil olmak üzere metro işletmeciliğinin bulunduğu her yere ulaşma imkanına kavuşacak. Karayolu kısmıyla hem 3. Köprü'yü hem TEM Otoyolu'nu hem de D100'ü keserek İstanbul'un ana arterlerini oluşturan yollar, bütün araçların otomatik kullanacağı bir hale geliyor. Bu tünel, tasarımı ve konseptiyle bir entegrasyon projesi."
Üç katlı tünel karar aşamasında
Proje güzergahı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi, UKOME ve meclis kararının alındığını, imar plan revizyonlarının yapılarak, İstanbul nazım imar planına işlendiğini, ÇED'in gerekli olmadığına dair kararın çıktığını, ihale dosyasının büyük oranda tamamlandığını ifade eden Bilgin, teknik ve idari şartnamenin hazırlandığını, projenin teknik, finansal, ekonomik açılardan yapılabilirliğini ortaya koyan fizibilite etüdünün hazırlandığını anlattı. Bilgin, YİD modeli çerçevesinde ihale edilmesi için Kalkınma Bakanlığı nezdinde Yüksek Planlama Kurulunda (YPK) ilgili kurumlarla konunun incelendiğini söyledi.
İhaleye talip olacak yüklenicilerin ihtiyaç duyacağı Boğaz'daki sondaj çalışmalarına kısa süre içinde başlanacağını ifade eden Bilgin, sondaj değerlerinin alınması ve kararların çıkmasının ardından YİD modeliyle kısa sürede ihale işlemlerinin başlatılacağını kaydetti.
Avrasya Tüneli 2016 sonunda bitiyor
Avrasya Tüneli ile geçen ay delme işleminin tamamlandığını ifade eden Bilgin, tünelin içine ilişkin, bağlantı yollarıyla ilgili çalışmaların yapıldığını belirtti.
Proje bittiğinde ortalama 100 dakika süren Kazlıçeşme-Göztepe arasının 15 dakikaya ineceğini vurgulayan Bilgin, 2016 sonunda Avrasya Tüneli'ni İstanbulluların hizmetine sunacaklarını bildirdi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprüye ilişkin, "Önümüzdeki yılın mayıs ayı itibarıyla köprümüzü, bağlantılı otoyolları ile birlikte hizmete vereceğiz. Ağır taşıt trafiği de buraya yönlendirildiğinde ülkemiz çok önemli bir esere daha sahip olmuş olacak" dedi.
Körfez Geçiş mart ayında hizmette
İstanbul ile İzmir arasındaki seyahat süresini düşürecek Körfez Geçiş Köprüsü ve otoyol inşaatındaki son durum, Çanakkale Boğazı'na inşa edilecek köprü ile yeni otoyol projelerinin sorulması üzerine Bilgin çalışmaların, programın da önünde bir hızla gerçekleştiğini söyledi. Bilgin, "İstanbul ile İzmir arasındaki yol 433 kilometre uzunluğunda. Biz bu otoyolu bitirdiğimizde mevcut yol 90 kilometre kısalmış olacak ama şu an 8-10 saat süren seyahatleri, 3-3,5 saate indiriyoruz" diye konuştu.
İstanbul-Bursa arası seyahat süresinin de yaklaşık 1 saate düşeceğine işaret eden Bilgin, şöyle konuştu:
"Körfez Geçiş Köprüsü, dünyanın özellikli köprülerinden biri. 252 metre kule yüksekliği, 36 metre genişliği, bin 550 metre ayaklar arasında açıklık, 2 bin 682 metrelik uzunluğu ile birlikte dünyanın 4'üncü en uzun köprüsü. Köprünün kedi yolu kazasından sonra tekrar sistemler kuruldu. Ana taşıma telleri çekiliyor, bunlar da kısa süre içinde bitecek.
Köprünün tabliyelerini aralık başında yerleştirmeye başlıyoruz, 35 gün sonra da tamamı bitmiş olacak. Aralık sonu, ocak başında köprünün tabliye yerleştirme işlemi tamamlanıyor. Ondan sonra izolasyon test işlemleri var. Köprüyü mart ayında trafiğe açacağız. Bundan önce Altınova-Gemlik arasındaki 40 kilometrelik kısmı bu yıl başı itibarıyla trafiğe veriyoruz. Mart ayı geldiğinde köprü bağlantısını da yaptığımızda, İstanbul'dan Gemlik'e kadar olan kısım, köprü de dahil olmak üzere hizmete verilmiş olacak."
Kemalpaşa-Torbalı arasında 6,5 kilometrelik kısmın da dün hizmete verildiğini anlatan Bilgin, "Yatırımın bütün noktalarında inşaatımız süratle devam ediyor. Planımız şu; mart sonu itibarıyla İstanbul'dan Gemlik'e kadar köprü dahil kesintisiz geçilmiş olacak.
2016 sonunda Bursa'ya kadar ulaşmış olacağız ve 2018 sonu itibarıyla bütün kesimleri bitirip yolumuzu hizmete vermek için gayret gösteriyoruz. İhalede 2020 öngörülmüştü, böylece yaklaşık 2 yıl önce bu yolu tamamlayarak hizmete vermiş olacağız. Türkiye'de çok önemli bir arteri otobanla bağlayarak, halkımızın hizmetine sunacağız" ifadelerini kullandı.
Çanakkale Köprüsü stratejik öneme sahip
Bilgin, Çanakkale Köprüsü'nün toplam uzunluğunun 3 bin 869 metre olacağını söyledi. Bu köprünün stratejik açıdan da büyük önem taşıdığını vurgulayan Bilgin, "Anadolu'nun Trakya'ya ve Avrupa'ya erişiminde İstanbul dışında bir alternatifle bağlamış olacağız. Bütün giriş noktamız İstanbul ve burada yapılan yatırımlar ne olursa olsun, alternatifini oluşturmak zorundayız.
Dolayısıyla İç Anadolu'nun, Güneydoğu Anadolu'nun, Akdeniz'in, İstanbul hariç Trakya ve Avrupa ile bağlantısını sağlamış olacağız hem demiryolu ile hem de karayolu ile. Karayolu ile ilgili kısımda projeler ve 2016 yılının ilk yarısında inşallah ÇED tamamlandığında, bir de YPK'ya müracaat ettik, incelemeler devam ediyor.
Yap-işlet-devret modeli ile önümüzdeki yıl bu işin ihalesini yapmayı planlıyoruz. Bir de tren yolu var; bu konuyla ilgili proje hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki yıl bu projeye yönelik kısımla ilgili çalışmaları başlatmış, ihaleleri yapmış olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"Edirne'den Gaziantep'e kesintisiz otoyol"
Bilgin, Türkiye'deki mevcut otoyol uzunluğunun 2 bin 285 kilometre olduğunu, 2023 hedeflerinde bunu 8 bin kilometreye ulaştırmayı hedeflediklerini anlattı. Bunun için bir otoyol seferberliği başlattıklarını kaydeden Bilgin, "Kuzey Marmara Otoyolu dediğimiz kesimin şu an 3. köprü ile bağlantısı yapılan 95 kilometrelik otoyolu da içeren kısmın Asya yakasında, Akyazı'dan itibaren Kurtköy'e bağlantısı için 187 kilometrelik bir yolun ve bu yolun Avrupa yakasındaki Kınalı-Oda yeri kesimi için 149 kilometrelik kısmın zaten ihalesine çıkmıştık. Fakat burada güzergahla ilgili bir proje değişikliği ihtiyacı hasıl olduğu için, bu yolun 149 ve 187 kilometrelik ihaleleri önümüzdeki yıl mart ayında gündeme alınmış durumda, ilk ihalelerini yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara-Niğde otoyolu ve Ankara-Delice yolunun bütün projelerinin hazır olduğunu, ihaleye çıkacak noktada bulunduklarını bildiren Bilgin, sadece ÇED raporlarının beklendiğini, bunun da yıl sonuna kadar ÇED'leri bittiğinde, yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkacaklarını dile getirdi.
Bilgin, Ankara-Niğde otoyolunu tamamladıkları zaman, Edirne'den Gaziantep'e kadar kesintisiz bir otoyol koridorunu oluşturmuş olacaklarını belirtti.
İstanbul Boğazı üzerine inşa edilen 3. köprü inşaatı ve bağlantı yollarının hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Bilgin, çalışmaların çok iyi gittiğini söyledi.
Kendisinin de geçen hafta cumartesi köprüde incelemelerde bulunduğunu anlatan Bilgin, köprünün bin 408 metre açıklığında olduğunu ve birçok özelliğinin bulunduğunu ifade etti. Bilgin, şöyle devam etti:
3. Köprü Mayıs 2016'da hizmette
"3. Köprü, 320 metrenin üzerindeki kule yüksekliği ile birlikte aslında dünyanın en yüksek kulesine sahip, 59 metre tabliye açıklığı, 4 şerit gidiş, 4 şerit geliş karayolu ve ortasından bir gidiş geliş demiryolu projesiyle dünyanın en geniş tabliye uzunluğuna sahip.
Bu köprüde de bütün 59 tabliyenin yerleştirme işlemi var. Bu tabliyelerden 38 tanesi, her iki yakadan da 19'ar tanesi geçen hafta sonu itibarıyla yerleştirilmiş durumda. Sadece 21 tabliyemiz var ama bu tabliyenin yerleştirilmesi zaman alıyor. Ayrıca hava koşullarının rüzgar ve deniz dalgasının belirli bir seviyede olması lazım. Buradaki sürati tabiat şartları da belirlemiş oluyor. Normal programımızla inşallah yıl sonu itibarıyla köprünün tabliye yerleştirme işlemleri bitecek."
Bilgin, köprünün, Kınalı-Odayeri ile Kurtköy-Akyazı bağlantı yollarına ilişkin çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi.
Gelecek yılın mayıs ayı itibarıyla 3'üncü köprünün bağlantı yollarıyla hizmete açılacağını ifade eden Bilgin, "Böylelikle İstanbul'un trafiğini çok önemli tıkanıklık noktasında aşmış olacağız. Özellikle ağır taşıtlar açısından trafik kısıtlamaları var, ağır taşıt trafiği de buraya yönlendirildiğinde önümüzdeki yılın mayıs ayından itibaren ülkemiz çok önemli bir esere daha sahip olmuş olacak" dedi.
Diğer yatırımların da devam ettiğini anlatan Bilgin, Türkiye'nin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına değişik alternatiflerle ana arterleri oluşturacak otoyolları bir an önce devreye sokmanın vaktinin geldiğini söyledi.