İstanbul Bayrampaşa'daki bir alışveriş merkezinde, 28 Ekim 2017'de bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan DAEŞ'li 4 teröristin de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu, 2'si firari 14 sanığın yargılandığı davayı karara bağlayan mahkeme, 4 sanığı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve yirmi birer yıl hapis cezasına çarptırdı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 7’si tutuklu 9 sanık ile avukatları katıldı. Duruşmaya, başka suçtan hükümlü bir sanığa ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle bağlanıldı.
Duruşmada esasa ilişkin savunması sorulan Almanya doğumlu sanık Can Yenil, Eminönü’nde eylem yapmak isterken Sezgin adlı kişiyle konuştuğunu ve bunun neticesinde eylemden vazgeçtiğini, savcılığın dosyaya hakim olmadığını ve hakkında haketmediği bir cezanın istendiğini savundu.
AVM’de polisten kaçtığı ve yumruk attığının doğru olmadığını savunan sanık Yenil, “Motosikletteki ve dolaplardaki bombaları ben söyleyip polise yardımcı oldum. Eminönü'nde eylem yapmaktan vazgeçmiştim, pişman oldum. Bunu yapacak gücüm yoktu. Bu yüzden aileme kötü davrandım evimi yaktım” dedi.
Bu sırada tutuklu sanık Hatice Yurdakul, sanık Yenil’e hitaben “köpek” diye bağırdı. Savunmasına devam eden sanık Yenil, her şeyi düzeltmek için AVM’ye gittiğini, olay sonrası güvenlik kamerası görüntülerinde kendisini izlediğini anlatarak, “Ben oraya bombaları kontrol etmek için değil çıkartmak için gittim. Bir mağazaya girdim, 3 metre hediye kağıdı alıp bombaların üzerini kapadım. Bombayı çıkartmak için ne yapmak gerektiğine bakıyordum. Fırın alıp içine bombaları koyup çıkarmayı düşündüm ve risk aldım. Eylem yapmak isteyen bir kişi polislerin olduğu yere gitmez. Hatice( sanık Yurdakul) çocukları alıp Avusturya’ya gitmek istiyordu. Orada bavul alma fikri oldu. Bombaları bavula koyup güvenlik bakmadan çıkarmayı düşündüm. Bombaları valize koydum, sonra polis geldi. Arabada, bomba, silah, mermi ve bıçak vardı ama vazgeçtim için hiçbirini kullanmadım” ifadelerini kullandı.
Sanık Yenil, cezasını bu dünyada çekmek istediğini belirterek, “Çok değiştim. Bana, suçum olan şeylerden ceza verilmesini istiyorum. Tahliye istemiyorum. Hapishane benim için güzel, içeride hafız oldum. Ailemi ve çocuklarımı ahiret ateşinden korumak istiyorum. Niyetim budur” diye konuştu. Bu sırada sanık Hatice Yurdakul, gözyaşları içinde “Senin için güzel, bizim için değil” diye bağırdı.
Sanık Can Yenil dışındaki tüm diğer sanıklar tahliye ve beraat talebinde bulundu.
DAVA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar Can Yenil, Mücahit Şahin, Sezgen Pekdemir ve Hatice Yurdakul’u “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, bu sanıkları ayrıca “mala zarar vermek”, “6136 sayılı kanuna muhalefet” ve ''tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak” suçlarından yirmi birer yıl hapis cezasına mahkum ederek tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Heyet, tutuksuz sanıklar Arzu Kutlu ve Emel Buğa’yı “görevi kötüye kullanmak” suçundan, tutuksuz sanık Mustafa Eren’i ise “ruhsatsız silah bulundurmak” suçundan 1 yıl üçer ay hapse çarptırarak cezalarını erteledi.
Sanık Abdulmenaf Ubin’in “silah ticareti yapma suçuna aracılık etme” suçundan 4 yıl 2 ay, sanık Serdarbek Hojiev’in “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapse mahkum eden heyet, sanıklardan Güven Güler’in “silah ticareti yapma suçuna aracılık etme” suçundan 4 yıl 2 ay, Ferhat Kahraman’ın “silah ticareti yapmak” suçundan 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına hükmetti.
Heyet, Güler ve Kahraman’ın başka suçtan tutuklu değillerse tahliyelerini kararlaştırdı.
Sanık Akramjon Kuziboev’in “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek” suçundan beraatine hükmeden heyet, Esenyurt’ta bir adreste meydana gelen patlama olayının anlatımına iddianamede yer verilmişse de olay nedeniyle bahsi geçen adreste bir zarar doğup doğmadığının tespiti ve gereğinin ifası için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Firari 2 sanık hakkındaki dosyanın ise ayrılarak, yeni bir dava üzerinden yargılanmalarının devamına karar verildiği öğrenildi.
İSTANBUL/AA