Gümüşpala Mahallesi'nde, bodrum, zemin ile birlikte 7 katlı, 24 daireli Kübra Apartmanı, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nden etkilendi. 24 Ağustos 1999'da Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından hazırlanan tespit raporunda binanın bodrum katındaki 12 kolonda patlamalar olduğu, hasarın `fazla tehlikeli´ durumda bulunduğu, yapının bodrum, zemin ile birlikte 7 kat oluştuğu, son iki katın projeye aykırı yapıldığı, ayrıca bazı kirişlerde eğilme ve kesme çatlaklar gözlemlendiği belirtildi. Raporda ayrıca, bu apartmandaki betonun elenmemiş ve yıkanmamış deniz kumundan yapıldığı, ön ve arka aksta kolon ve perde betonların kalitesiz olduğu, hasara uğradığı, kolonlarda mukavemetin 100 kilogram/santimetre karenin altında olduğu belirlendi. Raporda, diğer kolon ve katlarda hazır beton kullanıldığı için buralarda kalitenin arttığı, bodrum katta ağır yapısal hasar, zemin katta orta duvar hasarları görüldüğü yer almıştı.
PROFESÖRLER GÜÇLENDİRME YAPTI: BİNA OTURULABİLİR
Ağır hasarlı olduğu için yıkılması gereken binanın sakinleri Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ercüment Köksal, Prof. Dr. Turgut Kocatürk ve Araştırma Görevlisi Erol İnce'nin hazırladığı güçlendirme çalışmasını bir firma ile anlaşarak yaptı. Güçlendirme çalışmalarının ardından aynı üniversiteden Yardımcı Doç.Dr. Zafer Kütüğ, Araştırma Görevlisi Dr. Ayşe Koçak, Araştırma Görevlisi Yüksek Mühendis Gökhan Altındaş´ın imzasını taşıyan 30 Aralık 1999 tarihli raporda, `Yapının iskan edilmesinde bir mahzur olmadığı´ belirtildi. Bina sakinleri, binanın yıkılmasını önlemek amacıyla 1'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açarak hazırlanan raporları sunarak Kübra Apartmanı'nın 'Hafif hasarlı' olarak kabul edilmesi için başvurdu. Ancak, sonuç alamadı.
AFAD´IN YAZISI İHMALİ ORTAYA ÇIKARDI
Avcılar Belediyesi, 6 ay önce binanın tahliye edilmesine karar verirken, zabıta görevlileri yapıyı mühürledi. Ancak, ellerinde 'Sağlam raporu' bulunduğunu savunan bina sakinleri mührü açarak burada oturmayı sürdürdü. 1.5 ay önce AFAD tarafından belediyeye gönderilen yazıda 20 yıl önce `Ağır hasarlı´ olduğu gerekçesiyle yıkılması gereken binanın akıbeti soruldu. Kayıtlara bakılarak yapılan incelemede binanın halen kullanıldığı tespit edilince zabıta ve polis devreye girerek bina sakinlerine tebligat yapıldı ve burasının en kısa sürede tahliye edilmesi istendi. Bina sakinlerini evlerini terk etmeye zorlamak için ilgili kurumlara yazı gönderilerek elektrik ve doğalgazları da kesildi. Buna rağmen bazı aileler evlerini terk etmeyince zabıta, kalan ailelerden en kısa sürede binayı terk etmelerini istedi.
"PSİKOLOJİMİZ BOZULDU"
Bina sakinlerinden Ayşe Özkara, evlerinin tahliyesinin önüne geçmek için tüm çabalarını harcadıklarını yine de sonuç alamadıklarını söyledi. Özkara, "Psikolojimiz kalmadı. Nereye başvurduysak geri çevrildik. Tekim, çalışıyorum, 2 çocuk okutuyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi´nden, güçlendirme ve `Burası kullanılır halde, sağlam' diye raporlarımız var. Raporları kabul ettiremedik. 'Bu binayı yıkacağız' diyorlar. Zabıta her sabah- akşam geliyor. Bizi yıldırdılar. Tuttuğum evin boya badanasını tamamlayamadım. Bir aydır, elektriğimiz, doğalgazımız yok. Mülteci haldeyiz. Karotu da aldık, temiz kağıdını aldık, kabul etmiyorlar. Profesörlerin 'sağlamdır' diye raporları var. Kabul etmiyorlar" diye yakındı.
Diğer bina sakinlerinden asgari ücretle çalışan Hatun Karakaş zabıtanın kapılarını kırdığını iddia ederken, "Gelip boşaltacağım dedim, bir hafta süre istedim. `Bir şey yapamayız´ denildi. Güçlendirme yapıldı 'belediyeye bildirilmemiş' denildi. Kira yardımı da yapılmadı. İşime gittim, kapı, kilitler kırılmış. Eşyam eksik olsa kime dava açacağım" dedi.
"İLK TEBLİGATI 6 AY ÖNCE YAPTIK"
Avcılar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Suat Ektiren, bu bina ile ilgili gelişmelerin Silivri açıklarında geçen hafta meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremle ilgisi olmadığını vurguladı. Ektiren, DHA muhabirinin soruları üzerine, "1.5 ay öncesinde AFAD´tan yazı aldık. Bu bina 1999 depreminde ağır hasarlı binalar listesinde olduğundan bize yıkılıp-yıkılmadığı soruldu. Yapı stoku listemizde baktığımızda bu binanın yıkılmadığını tespit ettik. Kat maliklerine tahliye için tebligat yaptık. Aslında bina sakinlerine ilk tebligatımız 6 ay önceydi. Biz binayı o tarihte mühürledik. Kendileri mührü kırıp içeri girdiler. İkinci son mühürlememizde zabıta gücüyle tahliye ettik kendilerini" dedi. İmar ve Şehircilik Müdürü Suat Ektiren, şöyle devam etti:
"TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL"
"Söz konusu bina ağır hasarlı. Ağır hasarlı binalar teknik olarak güçlendirilemiyor. Fakat bunlar kendileri `Güçlendirdik. Binamız sağlam´ iddiasındaydı. Teknik olarak ağır hasar almış, kolon, kirişlerde kesik olan binalarda güçlendirmenin teknik olarak mümkün olmadığı biliniyor. Dolayısıyla o bina boşaltıldı. Şu anda söküm işlemi başladı."
"O dönem yazışmalar olmuş, `Burayı boşaltın´ denilmiş. O zaman unutulmuş olabilir." diyen Ektiren sözlerine böyle devam etti:
"AFAD tüm ilçelere `Şu binalar hasarlıydı. Yıkıldı mı?´ diye sorduğunda listelerimizin tetkikinde baktık o binanın unutulduğu, aslında yıkılmadığını tespit ettik. Dolayısıyla Silivri'deki son depremden önce orayı apar topar boşalttık. Yani o boşaltma şu andaki depremden değil, 1999 depreminden hasarlı olan bina. 6 ay önce ilk mühürlemeyi yapmıştık. Son 1.5 ay önce de ikinci mühürlemeyi yaparak nüfustan tahliye ettik. Şu an söküm işleri var, kapı, pencere, klima, kombi vs. sökülüyor. Onları almalarını müteakip kendileri yıkacaklar. Yıkmazlarsa kendimiz yıkacağız, biz yüzde 20 maliyet farkı ile kendilerine rücu edeceğiz. Ama kendileri yıkacaklar diye duyum alıyoruz."
İSTANBUL/DHA