İBB tarafından yapılan bir toplantıda, Sarı Humma, Zika Virüsü, Batı Nil Virüsü Ateşi, Ensefalit gibi hastalıkları taşıma potansiyeline sahip Asya Kaplan Sivrisineğinin görüşüldüğü toplantının ardından açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Kerem Öter, ‘Asya Kaplan Sivrisineği nedir? Asya Kaplan Sivrisineği nerede var?’ sorularına yanıt verdi…
ASYA KAPLAN SİVRİSİNEĞİ NEDİR?
Asya Kaplan Sivrisineğinin Oldukça istilacı bir tür olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Öter, açıkhavada otururken gün içerisinde insanları çok rahatsız ettiğini kaydederek, diğer sivrisineklere nazaran çok daha fazla saldırgan olduğundan bahsetti.
Bunların yanında naklettikleri rahatsızlıkların da varlığına değinen Öter, daha evvelden çok duyulmayan Dang humması, Chinkungunya, Zika ve Sarı humma gibi hastalıkları da taşıdıklarına işaret edereki fakat şu ana dek bahsedilen hastalıkların hiçbirine Türkiye'de rastlanmadığının da altını çizdi.
ASYA KAPLAN SİVRİSİNEĞİ NERELERDE GÖRÜLDÜ?
Olumsuz şartlara çok dayanıklı olduğunu ve adaptasyon dönemlerinin kısa olduğunu belirten Doç. Dr. Öter, son üç senedir de İstanbul'da görülmeye başlandığını anımsatarak, vatandaşlardan gelen şikâyetlerin olduğunu, bunun çok farklı bir tür olduğunu ve biyolojisinin de diğerlerinden farklı olduğunu söyledi.
Şikâyetlerin çoğunluğu sabah saatlerinde park bahçelerde siyah bir sineğin soktuğu yönünde geldiğini belirten Öter, gösterilen bölgelere gidip yapılan örneklem çalışmalarında İstanbul'da bu türün yayılım gösterdiğini ve pek çok ilçesinde var olduğunu gördüklerini ifade ederek, Asya Kaplan Sivrisineği’nin adaptasyon gücünün çok yüksek olduğunu aktardı.
Taşındıkları ülkeden başka bir coğrafyaya geçtiklerinde buradaki ortama çok çabuk uyum sağladıklarına işaret eden Öter, bu şekilde de İstanbul coğrafyasına uyum sağlayabileceğini düşündüklerini vurgulayarak, bunların dışında çok soğuk şartlara da dayandıklarını bildirdi. En son yapılan araştırmalarda 5 dereceye kadar aktivitelerini sürdürdüklerini anlatan Öter, ilk çalışmaların ışığında Sarıyer, Beykoz, Arnavutköy ve Zeytinburnu ilçelerinin ön planda olduğunu kaydetti.
‘ALERJİK REAKSİYONLARI ÇOK FAZLA’
Asya Kaplanı Sivrisineği’nin diğer sivrisineklerden farklı olduğunu yineleyen Öter, bu türün özellikle insan yapımı durgun sularda yaşadığını anlatarak, vatandaşları da ev, bahçe ve balkon gibi yerlerde bekleyen sulara karşı uyardı.
Alerjik reaksiyonlarının çok fazla olduğunu, kan emerken tükürük bezindeki proteinlerin kan emdiği esnada deri altı dokuya geçtiğini belirten Öter, bunun da alerjik bir reaksiyona sebep olduğuna dikkati çekerek, bu sineklerin daha çok insan yapımı küçük su rezervlerinde yaşadığını bildirdi. Bahçede bulunan saksıların dibindeki suda veya süs havuzunda üreyebildiklerini söyleyen Öter, vatandaşları ihtiyaçları olmaları durumunda bunların üzerlerini bir telle kapatabileceğini veya kullanılmayan suları boşaltmaları konusunda bilgilendirdi.
KULLANILMIŞ LASTİKLERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ SIRASINDA TAŞINIYOR
Asya Kaplan Sivrisineği’nin kullanılmış lastiklerin geri dönüşümü esnasında, ülkelerarası taşındığını ifade eden Öter, orijinalinin Uzak Doğu olan ve son 35 senedir Amerika ve Avrupa katılarına taşınmış olan İstilacı bir tür olduğunu söyleyerek, 10 yılı aşkındır bu türü takip ettiklerini açıkladı.
İlk başta Edirne'de İpsala Sınır kapısı ve Keşan'da rastlandığı bilgisini paylaşan Öter, son üç senedir de İstanbul'da görüldüğüne işaret ederek, istilacı türlerin farklı bir coğrafyadan içinde bulunduğumuz coğrafyaya yerleşen ve burada tutunan ve koloni oluşturan türler olduğunu, buradaki sorunun; çok farklı bir türün coğrafyamıza giriş yapması olduğunu hatırlattı.
Öter, ‘Bu istilacı tür pasif olarak taşınıyor. Özellikle kullanılmış lastik ticareti başta olmak üzere insan hareketleriyle ülkelerarası hatta kıtalararası yayılım gösteriyor. Kullanılmış lastikler geri dönüşüme uğruyor. Bu sivrisinek türü kullanılmış lastiklerin içerisinde biriken sulara yumurtalarını bırakıyor. Bu lastiklerin de ülkelerarası geri dönüşümünde de bu sinekler kıtalararası yayılmış oluyor.’’ açıklamasında bulundu. (DHA)