HABER MERKEZİ / İSTANBUL
Beyaz Saray’da geçirdiği 11 ay boyunca dış politikada ‘Önce Amerika’ sloganını öne çıkaran ABD Başkanı Donald Trump, ulusal güvenlik stratejisini de bu prensibe göre şekillendirdi. Trump, başkent Washinton’da yaptığı konuşmasına da “Amerika geri geliyor, Amerika güçlü biçimde geri geliyor” sözleriyle başladı. Konuşmasının başında önceki yönetimleri Amerikan halkının çıkarlarını korumamakla eleştiren Trump, tartışma yaratan Trans Pasifik Ticaret Ortaklığı ve Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararlarını, halkının çıkarlarını korumak üzere aldığını belirtti. Donald Trump’ın açıkladığı 68 sayfalık ulusal güvenlik strateji belgesini, ‘Önce Amerika’ prensibinden hareketle dört temel öncelik üzerine kurdu. Bunlar ‘ülkenin savunması’, ‘ABD’nin refahının korunup güçlendirilmesi’, ‘barışı askeri güç kullanarak korumak’ ve ‘ABD’nin nüfuzunu artırmak’ şeklinde ifade edildi. Trump’ın Çin ve Rusya’yı ‘stratejik rakip’, İran ve Kuzey Kore’yi ise ‘düşman’ ilan etmesi dikkat çekti. İşte Trump’ın strateji belgesinde öne çıkan noktalar:
1- HEM REKABET HEM İŞBİRLİĞİ
Donald Trump, Çin ve Rusya’nın bir yandan ABD’nin çıkarlarına aykırı eylemlerde bulunduğunu savunurken, bir yandan da bu ülkelerle yakın ilişki kurmaktan bahsetti. Belgede bu iki ülkeyle ilgili şu ifadeler yer aldı: “Rusya ve Çin gibi rakip güçlerle karşı karşıyayız. Bu güçler ABD etkisine karşı durmaya çalışıyorlar. Biz bu ülkelerle ve diğer ülkelerle çok yakın ilişkiler kurmayı deneyeceğiz fakat önceliğimiz kendi ülkemizin çıkarları olacaktır. ABD’nin güvenliğini ve gelişimini sarsmaya çalışıyorlar. Askeri güçlerini artırıyorlar, bilgi ve dataları kontrol altına alarak kendi halklarını baskı altında tutuyor, etkilerini artırıyorlar. Rusya elde ettiği bilgileri dünyanın farklı birçok bölgesindeki toplumların görüşlerini etkilemek amacıyla siber saldırılara dönüştürüyor. Rusya’nın bu etki çabaları korkak istihbarati operasyonlara dönüşüyor ve devlet destekli medya ile sahte online karakterler, paralı sosyal medya kullanıcıları ya da troller oluşturuyorlar.”
2- ABD’NİN BAŞ DÜŞMANLARI
Strateji belgesinde dikkat çeken noktalardan biri, İran ve Kuzey Kore’nin birlikte anılması oldu. Belgede İran için ‘dünyanın en önde gelen terör destekçisi devleti’ denildi. Belgede ayrıca “Ortadoğu dünyanın en tehlikeli terör örgütlerine ev sahipliği yapıyor. IŞİD ve El Kaide istikrarsızlık sayesinde gelişiyor, başka ülkelere cihat ihraç ediyor. 2015’teki nükleer anlaşmadan bugüne daha güçlü balistik füzeler geliştirmeyi sürdürdüler. İran bölgede şiddet döngüsünü sürekli hale getirecek eylemlerine devam ediyor” ifadeleri yer aldı. Kuzey Kore’nin nükleer güç olmasının da büyük tehdit olduğu vurgulandı.
3- YENİ STRATEJİK ORTAKLAR
ABD Başkanı Donald Trump, belgede yeni stratejik ortakları olarak Mısır ve Suudi Arabistan’ı gösterdi. Önceki Başkan Barack Obama’nın 2010 yılında açıkladığı belgede Ankara stratejik ortaklar arasında yer alıren, Trump’ın belgesinde Türkiye’den bahsedilmedi. Trump, İran tehdidine karşı bu ülkelerle işbirliği yapacağını kaydetti. Trump’ın strateji belgesinde, “Nesiller boyunca, İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışma, bölgenin refahını engelleyen temel sebep olarak anlaşıldı. Bugün, radikal cihadi terör örgütlerinden ve İran’dan gelen tehdit, İsrail’in bölgedeki sorunların sebebi olmadığının anlaşılmasını sağlıyor” denildi. Bölge ülkelerinin, bu iki tehdide karşı İsrail’le artan biçimde ortak zemin bulmaya başladıklarına vurgu yapıldı.
4- ‘BARIŞI GÜÇLE KORUMA’
Trump’ın selefi Barack Obama’nın 2015’te açıkladığı belgede ise güvenliğin sağlanmasında uluslararası işbirliği ve düzen öne çıkarılıyor, ‘değerler’ vurgusu yapılıyordu. Donald Trump ise strateji belgesinde ‘barışı askeri güç kullanarak korumak’ vurgusunu öne çıkardı, barışı korumak için orduyu güçlendireceklerini söyledi. Bu bağlamda terörle mücadeleye de değinen Trump, “ABD, IŞİD’e önemli darbeler indirmiştir. Nereye kaçarlarsa takip ediyoruz” dedi.
5- EKONOMİDE DE ‘ÖNCE AMERİKA’
Belgede ekonomi ile ilgili planlar önemli yer tuttu. Ulusal güvenlik strateji belgesinde ‘ekonomik güvenlik’ kavramını kullanan ilk başkanın kendisi olduğunu dile getiren Trump, ekonomide alacağı önlemleri ‘regülasyonu azaltma’, ‘vergi reformlarını destekleme’, ‘Amerika’da altyapıyı geliştirme’ olarak açıkladı.