EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL
Hükümet, işçi ve işveren temsilcileri, 2018 yılından itibaren geçerli olacak asgari ücrette zam pazarlığı için masaya oturdu. Türkiye’de vergiler ve kesintiler düştüğünde net bin 404 lira 6 kuruş olarak uygulanan asgari ücret yaklaşık 7 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu başkanlığında toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısında, işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil etti. Türk-İş heyetine Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, TİSK heyetine ise Genel Sekreter Akansel Koç başkanlık yaptı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısının açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Jülide Sarıeroğlu, hem işçilerin hem de iş verenlerin hak ve hukukunu korumanın Bakanlık olarak görevleri olduğunu söyledi. Sarıeroğlu, şöyle devam etti: “Görevimiz, emekçilerimizin hak kaybına uğramamasını sağlarken, işverenlerimizin de piyasa koşulları karşısında rekabet edebilirliklerini teminat altına almak. Hükümet olarak biz bu görevi yerine getirirken işçi ve işverenlerimizde de fedakarlık bekliyoruz. Çünkü karşılıklı fedakarlık birlikte kazanmayı getirir. Fedakarlık özellikle altını çizdiğim gibi birbirini hak ve hukukunu gözetmeyi gerektirir. Bu konuda 15 yıldır AK Parti olarak asgari ücret konusunda, işçi ve işverenin hak ve hukukunu korunma konusunda büyük bir titizlik içerisinde davrandık.” Sarıeroğlu, AK Parti hükümetleri olarak Türkiye’nin milli gelirini 15 yılda üç kat arttırdıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Asgari ücret konusunda da reel piyasa koşulları karşısında çok ciddi bir artış sağlamıştır. 2002 yılında net 184 lira olan asgari ücreti 2017 yılı itibariyle bin 404 liraya yükselttik. Son 15 yılda asgari ücreti yedi buçuk kattan fazla artırdık. Asgari ücreti oransal bazda da değerlendirecek olursak, reel olarak yüzde 83,2, nominal olarak yüzde 662 oranında son 15 yılda arttırdık. Bu artışla işçimizi piyasa koşulları karşısında da korumuş olduk. Tabi bunun yanında asgari ücretli kardeşlerimizin eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında vergi dilimine girmeleri nedeniyle kayıp yaşama riski söz konusu olmuştu. Bu riski de telafi etmiş olduk. TBMM’de onaylanan Torba Yasa’yla birlikte asgari ücretli kardeşlerimizin vergi dilimi nedeniyle yaşama riski olan kayıplarını telafi etmiş olduk. Bu anlamda ben asgari ücretin tüm kesimlerimizin kazanacağı, ülkemizin koşullarına uygun bir seviyede tespit edilmesini temenni ediyorum. Komisyonumuzun, çalışma barışına katkı sağlayacak bir mutabakata ulaşacağına inanıyorum” dedi. Bakan Sarıeroğlu, komisyonun ikinci toplantısının Türk-İş, üçüncü toplantısının TİSK, dördüncü ve son toplantısının ise yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde yapılacağını bildirdi.
SEFERBERLİĞE ZARAR VERİR
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, asgari ücrete yapılacak artışı belirlerken, işçiler kadar işsizleri düşünmenin de ortak sorumlulukları olduğunu söyledi. Hükümetin işverenlere verdiği asgari ücret desteğini gelecek yıl uygulamayacağı yönündeki açıklamaları endişeyle takip ettiklerini dile getiren Koç, “Desteğin kesilmesi, hem Cumhurbaşkanımızın başlattığı istihdam seferberliğinin başarısının hem de ülkemizin rekabet gücünün gerilemesine neden olacaktır” ifadesini kullandı. Koç, toplu iş sözleşmeli işyerlerinde uygulanan desteğin kapsamının genişletilmesini ve işsizlik sigortası işveren payının 2018’de sıfır olarak uygulanmasını istediklerini sözlerine ekledi.
DEVLET DESTEĞİ 2018’DE YOK
Asgari ücretin net bin 404 liraya çıkarılmasında devlet işverenlere destek vermişti. İki yıl önce başlatılan uygulamanın ise 2018’de sona ermesi planlanıyor. Geçtiğimiz günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda açıklama yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal, iki yıldır verilen asgari ücret desteğinin artık olmayacağını belirterek, “1 Ocak 2018’den sonrası için öngörü yok. Geçici olarak bir defalığına getirmiştik” dedi. 2015 ve 2016 sezonunda verilen destek, 2016 yılı itibariyle brüt 3 bin 300 TL’ye kadar olan maaşlar için işverenlere 100 TL şeklindeydi. Bu düzenlemeden yaklaşık olarak 11 milyon çalışan faydalanıyordu. Asgari ücretin bin 404 liraya çıkması işgücü maliyetlerinin yükselmesine neden olmuştu. İşveren priminin düşürülmesi için getirilen destekten geçen yılın ilk 10 ayında 1 milyon 449 bin 425 işyeri, 8 milyon 739 bin 362 işçi için yararlanmıştı.
MEMUR DİKKATE ALINSIN
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, asgari ücretin ‘insan onuruna yakışır’ düzeyde belirlenmesi için işçi temsilcilerinin taleplerinin dikkate alınmasını istedi. Asgari ücretin pazarlık ücreti olmadığına işaret eden Irgat, “Devletin resmi kurumunun bulguları bir yana bırakılarak geldiğimiz nokta, halen net 46 lira 80 kuruş tutarındaki günlük asgari ücrettir. Evli ve çocuklu ücretli çalışanların vergi kaybı devam ediyor” dedi. Devlet desteğinin kesilmesine ilişkin Irgat, “Oysa yapılması gereken, en azından bu uygulamanın, toplu iş sözleşmesi uygulanan özel sektör işverenlerine ait iş yerleri için sürdürülmesi olmalıdır. Komisyon, toplumun beklentilerine duyarlı olmalı ve asgari ücretin ‘insan onuruna yakışır’ düzeyde belirlenmesi için işçi temsilcilerinin taleplerini dikkate almalıdır” dedi. Ücretlerde adaleti sağlamak açısından en düşük devlet memuru maaşının da dikkate alınması gerektiğini ifade eden Irgat, asgari ücret belirlenirken gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay verilmesini istedi.